No account yet? Register
Acil servislerde yılda ülke nüfusundan daha fazla kişiye hizmet sunduğumuz bir dönemi yaşıyoruz. Bu durum nasıl yavaş yavaş oluştuysa, sürdürülemezliği kesin olduğu için gelecekte değişecektir. Bu sonucun nedenleri olduğu gibi biz acil tıp hekimleri için bedelleri de olmaktadır. Derin ve sonu gelmez nedenler analizi yapabiliriz ve yapıyoruz, ancak biz hizmet sunanlar için bedellerle mücadele etmek daha öncelikli bir hale gelmiştir. Bu önermenin nedeni çevreyle ve kurumlarla çatışmanın ve bunlarda ilerleme sağlamanın, tek tek kişilerin kendi yaşamlarında değişiklikler yapmasından çok daha zor olmasındandır. Acil tıp hekimlerinin bozulan hizmet ortamında diğer branşlara nazaran daha fazla zarar gördüğü gösterilmiştir. Bu durumun hastaların bakım kalitesini olumsuz etkilediği de yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.
Geçen zaman içinde ilk acil tıp uzmanları kuşağının açtığı yolda acil tıp alanında çok önemli yol kat edilmiştir. Bu deneyim ve bilgi birikimiyle yetişecek yeni acil tıp uzmanları bayrağı daha ileriye taşıyacaklardır. Acil tıp uzmanlık eğitimine başlayan kişilerin, sağlıklı ve mutlu olmaları başlı başına aktif çaba gerektiren bir eylemdir. Acil tıp hekimleri, acil tıpta uzun ve tatmin edici kariyerlere sahip olmak için kişisel sorumluluk almalı ve ihtiyaç duydukları becerileri geliştirmelidir.
Bu alanla ilgili ilk yazımızda Wellness ‘ı derin değerlerinize uygun olarak yaşadığınızı ve yaşamla tamamen etkileşimli hissettiğinizi duyumsayan bir yaşam doyumu duygusu olarak tanımlayarak, konunun çerçevesi ve yönünü belirlemeye çalışmıştık. Wellness kavramını açmak, ilişkili kavramların sınırlarını, bu kavramların birbirleriyle kesiştiği noktaları daha detaylı tanımlamak, bu ve bundan sonraki bir kaç yazının içeriğini oluşturacaktır.
Stres, Tükenmişlik, Eşduyum Yorgunluğu
Stres vücudun herhangi bir talebe karşı verdiği spesifik olamayan yanıttır. Herhangi bir talep olmadığında performans da olmaz. Çok fazla stres varsa, endişe ve tükenme kötü performansa neden olur.
Stres tüm insanların yaşamında bulunsa da acil servis hekimleri mesleklerinin bir parçası olarak sürekli özgün bir stres altındadırlar. Hastalar günün herhangi bir zamanında, habersizce acil servise başvururlar. Çalışma ortamı farklıdır ve kaotiktir. Hastalarla ilgili az bilgiyle hızlı ve doğru karar vermenin baskısı süreklidir. Ölümle ve ölmekte olan hastalarla sürekli karşı karşıya kalınmaktadır. Kişisel güvenlik diğer branşlara göre daha fazla tehdit altındadır. Saldırı, sözel sataşmalar ve hakaretler yanı sıra ölümcül bulaşıcı hastalıklarla temas etme olasılığı daha yüksektir. Tüm bunlara ek olarak daha iyi, daha mükemmel olma baskısı, tanı atlamama çabası ve medikolegal sorumluluk olasılığının basıncı maruz kalınan strese ek katkılar oluşturmaktadır.
Uzun süre strese maruz kalma tükenmişlik (burn-out) sendromuna yol açabilmektedir. Tükenmişlik terimi ilk olarak 1974’te Herbert Freudenberger tarafından kullanılmıştır. Kronik stresörlere karşı üç boyut içeren bir yanıt olarak tanımlanır; duygusal tükenme, kendine yabancılaşma-duyarsızlaşma ve kişisel başarısızlık hissi. Eric Gentry ve Anna Baranowsky tükenmişlik durumunu algılanan taleplerin süreğen durumunun algılanan kaynakların süreğen durumundan daha ağır basması olarak tanımlamaktadır ki bu durum acil tıp hekimlerinin içinde bulunduğu kronik durumu daha iyi açıklamaktadır: başa çıkılamaz hasta yükü karşısında gereken performansın karşılanamayacağı ve bu hastaların çeşitliliği ve kompleksliği karşısında ihtiyaç duyulan bilginin yetersizliği algısı.
Her acil tıp hekiminin kariyerinde tükenmişlik sendromu gelişmemekle birlikte yukarıda bahsedilen özgün stresler riski artırmaktadır.
Eşduyum yorgunluğu, tükenmişlik artı sekonder travmatizasyon olarak tanımlanmıştır.
Eşduyum Yorgunluğu Kavramının Ortaya Çıkışı
Eşduyum yorgunluğu, posttravmatik stres bozukluğu yaşayan bireylerle çalışan profesyonellerin çeşitli problemler yaşadıklarının fark edilmesi ile ortaya çıkmıştır. Birey için önemli bir diğer kişinin yaşadığı travmatize edici olayları bilmekten kaynaklanan doğal davranış ve duygu, travmaya uğramış birine yardım etme ya da yardım etmeyi istemekten kaynaklanan stres olarak tanımlamaktadır. Yani yardım ediciler “Dünyayı acı çekme perspektifinden görme çabası içinde, acı çekerler”
Eşduyum yorgunluğu kavramı ilk olarak “coping with compassion fatigue” yani “eşduyum yorgunluğu ile baş etme” başlığı ile bir hemşirelik dergisinde Joinson tarafından ortaya konmuş,1 sonrasında Figley bu kavramın daha da yaygınlaşmasını sağlamıştır. Ortaya çıktığı alan yazınında “compassion fatigue” olarak adlandırılan kavramın Türkçe adının ne olacağına karar vermek oldukça güç olmaktadır. Çünkü compassion kelimesi dilimize şefkat, merhamet ve acıma olarak çevrilmekte, dolayısıyla kavram bu şekilde doğrudan çevrildiğinde adına şefkat ya da merhamet yorgunluğu demek uygun olmaktadır. Ancak; kavramın içeriğinin acı çeken bireyin bakış açısından dünyayı görme çabası nedeniyle acı çekmek olduğu düşünüldüğünde; eşduyum yorgunluğu olarak çevrilmesinin daha uygun olacağı fark edilmektedir. Çünkü eşduyum (empati); bir kişinin kendisini karşıdaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletme süreci olarak tanımlanmaktadır.2
İlişkili Kavramlar
Eşduyum yorgunluğunu tanıyabilmek ve önleyebilmek için ilişkili olduğu ve karıştırıldığı kavramları iyi bilmek gerekir.
İkincil Travma
Acil servise başvuran kişilerin yaşadığı travmalar birincildir. Onları ilk karşılayan kişiler olan acil servis çalışanları çeşitli güçlükler yaşayan bireylerin acı çekme süreçlerini bilerek ya da bu sürece tanıklık ederek travmaya uğramaktadırlar. Örneğin resüsitasyon sırasında hastanın yakınlarına bilgi verirken yakınlarının yaşadığı travmayı gören, ex haberi verirken haberi alan kişilerin tepkilerini gözlemleyen, çocuk hastaların resüsitasyonu sırasında annelerinin acılarını hisseden ya da darp veya istismar edilmiş kadınların yaşadıkları acıları deneyimleyen acil hekimleri olaya travmaya uğrayanların gözüyle baktıklarında yaşadıkları ikincil travmadır. Burada hem birincil hem ikincil travmaya maruz kalanların verdiği tepkilerin benzer olması karışıklığa yol açabilmektedir.
Dolaylı Travma
Travmaya uğramış kişilerle çalışanlar, çalışma sonrası aylar ya da yıllarca devam eden derin psikolojik etkiler deneyimleyebilirler. Dolaylı travma, hasta öykülerine aşamalı olarak duyarsızlaşma, bakımın kalitesinde düşme, klinik hatalarda artma, yüksek depresyon ve anksiyete oranları, strese bağlı olarak işten ayrılma oranlarında artma ve iş yeri ikliminde bozulma ile ilişkilidir.
Eşduyum Yorgunluğu ve Tükenmişlik Ayrımı
Eşduyum yorgunluğunun aksine tükenmişlik, duygusal olarak talep edici durumlarla uzun süreli meşgul olmanın yol açtığı fiziksel, duygusal ve ruhsal yorgunluk durumudur. Tükenmişlik, iş stresi ile baş etme güçlüğü olarak da tanımlanmakta ve kendisini duygusal yorgunluk, depersonalizasyon, azalmış kişisel ve profesyonel başarı hissi olarak göstermektedir. Tükenmişlik belirtileri travmatik stres tepkisi belirtilerinin daha ötesine uzanmaktadır, aşamalı ve birikimlidir. Tükenmişlik yetersiz kaynaklar ya da uzun süreli biçimde duygusal olarak tüketici durumlar içinde bulunma yoluyla gelişir. Pek çok vakada, tükenmişlik işle ilgili bir durumu, iş arkadaşı ya da yönetici karşısında hayal kırıklığına uğramayı içerir. Oysa, eşduyum yorgunluğu hastalarla ilgilidir.2
Bireyin tükenmişlik deneyimi işi bırakmasının hemen ardından düzelebilirken, eşduyum yorgunluğu koşulları değiştirmekle ortadan kalkmaz.
Belirtiler
Eşduyum yorgunluğu, bitkinlik, öfke ve sinirlilik, sorunun üstesinden gelmek için alkol ve madde bağımlılığı gibi negatif başa çıkma davranışları, sempati ve empati hissetmemek, işten zevk almamak veya memnuniyet duygusunun azalması, işe gitme sıklığının azalması ve hastalar için karar verme ve bakım yapma yeteneğinin bozulması ile karakterizedir. İnanç durumunda değişiklikler olabilir. Bunlar posttravmatik stres bozukluğunda da görülebilen belirtilerdir.3
Koruyucu Faktörler
Eşduyum yorgunluğunun ortaya çıkmasını önleyen faktörler arasında işinde amaç ve anlam bulma, yaptığı işin pozitif yönlerini tanıma ve değer verme yer almaktadır. Bununla birlikte, işinde fark yaratma hissi, profesyonel kimlik duygusunu ve işinde yeterlilik duygusunu hissedebilme, kendini tanıma ve iç gözlem yapma, spiritüalite ve mizahın kullanımı eşduyum yorgunluğundan koruyucu diğer faktörler olarak sıralanabilir. Eşduyum yorgunluğundan birincil düzeyde korunmada en önemli faktörler bu yazının esas amacını oluşturan farkındalığın oluşması yanı sıra bireysel ve mesleki öz-bakımdır.
Sonraki yazılarımızda İngilizce bir kavram olan, esneklik dayanıklık anlamına gelen “resilience” (olumsuzluk, travma veya belirgin stres karşısında iyi adapte olma süreci olarak tanımlanır; stresin panzehiridir.) ve wellness stratejilerini inceleyeceğiz.
2 Responses
Yazi cok guzel, ufuk acici. Elinize saglik.. Empati Yorgunlugu naif kişilerde daha sık gözlemlediğim bir durum. O yuzden acil anestezi gibi branslari naif /nahif kisilik ozelliklerine sahip doktorlarin tercih etmemesini öneriyorum.
Acillerde çalışırken ,akıp giden zamanın bizde nelere yol açtığını harika bir dille anlatmışsınız. Elinize emeğinize sağlık.