No account yet? Register
Oksijen (O2T) tedavisi, hem sağlık çalışanlarının hem de hasta ve hasta yakınlarının çok sevdiği, günümüzün olmazsa olmaz tedavi yöntemlerinden biri olarak görülmekte. O2T almadığı için tedavi olamayacağını düşünen, sadece O2T verilerek düzelen ya da ‘bari bir O2T verseydiniz’ diyen hasta ve hasta yakınları ile hepimiz karşılaşmışızdır. Son dönemdeki çalışmalar hekimlerin de O2T’ne olan yatkınlığını kanıtlıyor:
Hastane acil servislerine başvuran hastaların en az %25’i O2T verilmektedir.
Klinisyenler, hipoksemi olmaksızın inme ya da miyokard enfarktüsü ile başvuran hemen hemen tüm hastalara sıklıkla oksijen vermektedir.
Çoğu sağlık çalışanı yüksek O2T’nin bir zararına olmadığına inanmaktadır.
British Medical Journal yazarları da bu durumu fark etmiş olacak ki O2T ile ilgili bir kılavuz yayınladı. Bu kılavuza akut medikal hastalıklarda O2T’nin hangi durumda ne kadar verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. 1
Kılavuzda akut medikal hastalarda O2 saturasyonunun (SaO2), O2T alan hastalarda 96 ve altında tutulması öneriliyor*. SaO2 ≥ 97 ve ≤ 96 olan hastalar incelendiğinde; mortalitenin SaO2 ≥97 olan hastalarda daha fazla olduğu, hastane enfeksiyonu ve hastane kalış süreleri arasında fark olmadığı saptanmış.
*Bu öneri sadece medikal hastaları değil, cerrahi hastaları da kapsamakta ancak karbonmonoksit zehirlenmesi, küme tipi baş ağrısı, orak hücre krizi ve pnömotoraksta geçerli değildir.
Oksijen saturasyonu için üst limitler düştüğünde:
- Hemşire talepleri artacak
- Klostrofobi, burun veya boğaz kuruluğu, ses kısıklığı, tahriş gibi komplikasyonlar azalacak
- Oksijen verme cihazlarının çıkarılması; hastanın hareket özgürlüğünü, yeme içme kolaylığı ve iletişimini artıracaktır
Akut inme ya da akut miyokard infarktüsünde (AMI) SaO2 ≥93 olan hastalara O2T verilmesine gerek yoktur. Oda havasında SaO2 ≥93 olan ve O2T almayan inme hastalarında mortalitenin, O2T alan hastalara göre daha az olduğu, işlev kaybı ve ciddi sakatlık arasında fark olmadığı saptanmış. AMI hastalarında ise hastane içi mortalite ve antianjinal tedavi gerektiren göğüs ağrısında fark saptanmamış. Buna karşı 6 aylık koroner revaskülarizasyon ve rekürren MI oranında O2T almayan hastalarında daha az olduğu saptanmış.
Kılavuzda SaO2 %90-92 arasında olan hastalara da tedaviye gerek olmadığı belirtilse de bunun zayıf öneri olduğunu unutmamak gerekir. SaO2 %90-92 arasında olan iskemik inme hastalarında O2T verilmeyenlerde mortalitenin, AMI hastalarında ise 6 aylık revaskülarizasyon ve tekrarlayan MI oranlarının daha düşük olduğu saptanmış.
Sonuç olarak biz hekimlerin 19. yüzyılda kullandığımız ve 20. yüzyılın başlarında rutin hale gelen O2 kullanımını hem hekimler hem de hastalar olarak seviyoruz. Bu durum artık bir tedavi kültürü haline gelmiş olsa da fazla O2T’nin hastalara zarar verdiği son zamanlarda net şekilde ortaya konmuş durumda. Sağlık çalışanları olarak O2 kullanımını tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Tabi ki hasta ve hasta yakınlarını ikna edebilirsek…
Editör: Serkan Emre Eroğlu