fbpx

Tatil Kalbi Sendromu (Holiday Heart Syndrome)

Konu başlığı her ne kadar “tatilde macera arayan gencin hazin sonu…” gibi bir izlenim yarattıysa da meselenin bu kadar “3. sayfa” ayarında olmadığını anlamam çok uzun sürmedi. Gerçi ikinci tahminim “balayı sendromu” türevi gibi olunca klinik şefimizin beni aydınlatması ile bu yurdum insanı tahminlerim yerini literatür merakına bıraktı ve ortaya böyle bir yazı çıktı.

“Holiday Heart Syndrom” (HHS) olarak bilinen ve Türkçe’ye “Tatil Kalbi Sendromu” olarak çevrilen hastalığımızda; vakamız bilinen kalp hastalığı vb. risk faktörü tanımlamayan genç veya orta yaş bir birey olabilir ve bu kişi alkolü fazla kaçırdığı bir gecenin sonunda izole çarpıntı veya çarpıntıya ilaveten görülebilecek herhangi bir semptom ile acile başvurabilir. Hastanın EKG’sinde tespit edilen atrial fibrilasyon ise gecenin sürprizi olmakla beraber, alkol yoksunluğunu takip eden saatler içerisinde ritmin normale dönmesi ise hikayenin tahmin edilebilir mutlu sonu olabilir.

 

Biraz da Bilimsellik…

Alkolün kardiyovasküler etkileri iyi bilinmekle beraber; araştırmalarda ılımlı tüketiminin yararlı etkileri veya ağır tüketimle ilişkili zararlı sonuçları üzerinde daha çok yoğunlaşılmıştır. Uzun yıllar boyunca yüksek miktarlarda tüketilen alkolün kardiyomiyopati oluşturduğu bilinmektedir. Akut alkol alımıyla kardiyak aritmilerin ortaya çıkışı arasındaki ilişki ise, ilk olarak 1978’de Dr. Philip Ettinger tarafından bildirilmiştir.1 Net bir tanım yapmak gerekirse sağlıklı olarak tanımlanabilecek bireylerde akut ve yüksek miktarda etanol alımını takiben görülen ve genellikle geçici supraventriküler taşiaritmiler oluşması durumu, literatürde kendine “Holiday Heart Syndrome” adıyla yer bulmuştur.

Alkol alımını takiben epinefrin ve norepinefrin salınımının artması, sempatik çıktı artışı, plazma serbest yağ asit seviyesinin yükselmesi ve alkol metabolitlerinin dolaylı etkilerinin mekanizmada etkin olduğu düşünülmektedir.2 Aynı zamanda alkolün doğrudan sodyum kanal mekanizmasına etkiyerek elektrolitler üzerinden aritmojenik bir rol oynadığı da bir diğer neden olarak düşünülebilir.

HHS’de görülen en yaygın ritm bozukluğu atriyal fibrilasyon olup, 24 saat içerisinde normal sinüs ritmine dönüştüğü biliniyor.3 HHS, özellikle yapısal kalp hastalığı olmayan ve yeni başlayan atrial fibrilasyonu olan hastalarda bir tanı olarak düşünülmelidir. Sendromun tekrar etme olasılığı olmasına rağmen, klinik seyir iyi huyludur ve spesifik antiaritmik tedavi genellikle endike değildir.

Alkolün mütevazi miktarlarda düzenli olarak tüketilmesi, alkolün yüksek miktarlarda tüketildiğinde görüldüğü gibi aritmilere neden olma potansiyeline sahip değildir. Kardiyovasküler hastalıklarda alkolün tanınabilir koruyucu mekanizmalarının, günde 10 g’dan daha az miktarda alkol ile ortaya çıktığı bilinmektedir.4 Günlük alkol tüketimi 6 içkiden fazla olan kişilerde ise atriyal fibrilasyon, atriyal flutter ve atriyal erken atım gelişme riskinin ayda ortalama en az bir kez alkol kullanan (günde ortalama 1 bardaktan az) kişilerden iki kat daha fazla olduğu gösterilmiştir. Yine de izole alkol alımı olarak düşünülebilecek bu durumlara psikolojik stres, aşırı yeme, çok fazla tuz, dehidrasyon, uyku eksikliği, kafein, esrar ve ya başka “drug”ların da eklenmesi durumlarında ise çok düşük alkol miktarlarında bile (bazen bir içki) HHS görülebileceği unutulmamalıdır.

 

Hasta Yönetimi

Acil alkol toksisitesine sekonder olarak devam eden taşiaritmi ile acil servise başvuran hastalar genellikle EKG monitörizasyonu ile izlenebilir. Ventriküler hız yüksek ise, bir AV düğüm blokeri ile (örneğin, beta-blokör, verapamil, diltiazem) araya girilebilir. Atriyal fibrilasyonun süresi 24-48 saate yaklaşırsa, antikoagülasyon ihtiyacını ortadan kaldırmak için kardiyoversiyon düşünülmelidir.

Tromboemboli için risk faktörlerinin varlığında ise heparin ile kısa vadeli antikoagülasyon sağlamak uygun bir yaklaşım olabilir. Atriyal fibrilasyonda, embolik olaylar için risk hesabı yapılabilir ve doğalında bazı hastalar uzun süreli antikoagülasyon için aday olabilirler. Birçok yaşlı ve/veya yapısal kalp hastalığı olan hastalarda atriyal fibrilasyon gelişebileceği bilinmektedir. Bu hastaların anamnezlerinde raslantısal olarak alkol kullanım öyküsü de olabilir. Bu durumlarda yanlışlıkla HHS tanısı konularak atriyal fibrilasyonun tekrar oluşmayacağı varsayımıyla antikoagülasyondan kaçınılmamalıdır.

Yaşlı ve/veya  yapısal kalp hastalığı olan hastalarda akut gelişen aritmi uzun süre devam ederse gözlem ve tedavi için hospitalize edilirken, HHS tanısı alan sağlıklı genç bireylerde ortaya çıkan aritmi düzelince, stabil durumda iseler taburcu edilebilirler.

 

Uzun Lafın Kısası

Akut alkol toksisitesinin belirtileri genellikle kendiliğinden düzelir. Birçok hastada aritmi takibi yeterlidir. Atriyal taşiaritmi ile hızlı ventriküler yanıt olan semptomatik olan hastalarda ventriküler hız kontrolü önemlidir. Hemodinamik olarak kararsız olan hastalar kardiyoversiyon ile tedavi edilmelidir. Alkole bağlı aritmi kontrol altına alındıktan sonra, çoğu hasta alkol kullanmaktan kaçınırsa daha fazla tedaviye ihtiyaç duymaz. Altta yatan kalp rahatsızlığı olan veya başvuru sırasında şiddetli semptomları olan anstabil hastalar ise hastaneye yatırılıp takip edilmelidirler.

Bunun haricinde eğer illa içilecekse bu bilgiler ışığında doz ayarı yapılması son söz olarak burada dursun. Alkol tüketimine dair kişisel önerim ise fazla “karıştırmayın” ve alkollü araç kullanmayın. Hepinize iyi tatiller. Şimdilik hoşçakalın…

Yazıya katkılarından dolayı Doç. Dr. Can Aktaş ve resimler için kardiyolog Uzm. Dr. Özge Özden Tok’a teşekkürler…

Editör: Dr. Nurettin Özgür DOĞAN

Kaynaklar

1.
Ettinger P, Wu C, De L, Weisse A, Ahmed S, Regan T. Arrhythmias and the “Holiday Heart”: alcohol-associated cardiac rhythm disorders. Am Heart J. 1978;95(5):555-562.
2.
Laposata E, Lange L. Presence of nonoxidative ethanol metabolism in human organs commonly damaged by ethanol abuse. Science. 1986;231(4737):497-499.
3.
Thornton J. Atrial fibrillation in healthy non-alcoholic people after an alcoholic binge. Lancet. 1984;2(8410):1013-1015.
4.
Koskinen P, Kupari M, Leinonen H, Luomanmäki K. Alcohol and new onset atrial fibrillation: a case-control study of a current series. Br Heart J. 1987;57(5):468-473.

Bu Yazının Podcasti

Acilcinin Sesi

Bir yanıt yazın

Ara