fbpx

Tetanoz Profilaksisi Gerekli Mi?

Favorilere Ekle (0)
Please login to bookmarkClose
Please login

No account yet? Register

Tetanoz; Clostridium tetani toksinlerinin neden olduğu, kas spazmlarıyla karakterize bir santral sinir sistemi hastalığıdır. Tetanozun travmatik yaralar ile ilişkili olduğu antik Yunan ve Mısır dönemlerinden bilinmektedir. 1940lı yıllarda tetanoz aşının bulunmasıyla sıklığı gelişmiş ülkelerde oldukça nadir görünmesine rağmen gelişmekte olan ülkelerde aşısız insanların çokluğu nedeniyle hala büyük bir tehdittir. Tetanoz aşılamasıyla, aşısız döneme göre tetanoza atfedilebilecek ölüm oranı %99 azalmıştır.

Bu aşıların, güvenli olduğuna  dair uzun bir tarihleri mevcuttur. %50-85 oranında aşı yapılan yerde ağrı ve hassasiyet ve %25-30 oranında ödem ve eritem gelişebilmektedir. Önceden var olan yüksek anti tetanoz antikor seviyesi de tetanoz aşısının yüksek düzeyde yan etki geliştirmesiyle ilişkili bulunmuştur. Aşılama sonrası gelişen anaflaksi nadir (6 vaka/1000000 doz) ancak ciddi bir yan etkidir.

Ülkemizde ve dünyada tetanoz aşılaması çocukluk çağında toplam 5 kez önerilmektedir.

Image

Yaralanma durumunda ise hastanın aşılama ve yara durumuna göre aşı ve immunglobulin yapılmasına karar verilir.

Adsız

Aşı ilişkili immunizasyonun devamlılığını anlamak, interval dozlar arasındaki süreyi belirleyebilmek için kritiktir. Yapılan 7 ve 45 kişiyi içeren çalışmalarda tetanoz spesifik antikor yarı ömrünün 11 yıl olarak hesaplanmış. Bu yüzden herhangi bir yaralanma olmaması durumunda ise tetanoz immunglobulin düzeylerinin koruyucu seviyede kalması ve yan etki sıklığının minimuma inmesi için aşının 10 yılda bir tekrarlanması öneriliyor.

Clinical Infectious Diseases dergisinde Mart ayında yayınlanan bir makale ise 5 doz aşı sonrası tetanoz aşısı koruyuculuk süresinin çok daha uzun olduğu yönünde bulgular mevcut. (2) Hammarlund ve arkadaşlarının yaptığı bu çalışmada; aşılanma sonrası zamanla oluşan antikor titresi, antikor titresinin yıllık azalma miktarı ve yarılanma ömrü hesaplanmış. Bu verilere hata payı eklenmesi ile kurulan bir modelle tetanoz antikor düzeylerinin koruyucu titre olan 0.10 IU/mL seviyesinin sürekliliği hesaplanmış. Bu hesaplama modeline göre, tetanoz yarılanma ömrü 14 yıl olarak hesaplandığında popülasyonun %95’inin rapel doz yapılmadan 72 yıl boyunca, yarılanma ömrü 11 yıl olarak hesaplandığında 64 yıl boyunca tetanoza karşı korunmuş olacağı saptandı. Sonuç olarak da fazla fazla aşılamayla gelişen overimmunizasyon azalmış olup aşı ilişkili oluşabilecek yan etkiler de azalacağı, programının sadeleşmesiyle beraber hasta uyumu artacağı ve maliyetin de önemli ölçüde azalacağı vurgulanmış. (Difteride antikor seviyelerinin 30 yıl boyunca koruyucu düzeyde kaldığı saptanmış. Tetanoz aşısı difteri ile birlikte yapıldığından, bu aşıların 30 yılda bir yapılması öneriliyor.)

Bu çalışma bizim için ne kadar değerli diye bakacak olursak Türkiye’de yapılan çalışmalara bakmak gerekiyor.

  • Uludağ Üniversitesi Acil Kliniğinde yapılan Şimşek ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada tetanoz profilaksisi gereken hastaların %40,3’ü aşılama geçmişini biliyorken, %59,7’sinin aşılanma geçmişini hatırlamadığı saptanmış. Hastaların %75’inde tetanoz immünglobulin (Ig)G düzeyi ≥0,1 IU/ml ve %25’inde tetanoz IgG düzeyi <0,1 IU/ml olarak saptanmış. (3)
  • Hacettepe Üniversitesi Dahiliye ve Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği tarafından yapılan ve 1303 hastada tetanoz immünite düzeylerini ölçen diğer bir çalışmada halkın %69’unun tetanoza karşı bağışıklığı olmadığı görülmüş. (4)
  • Adnan Menderes Üniversitesinde yapılan ve çiftilerde tetanoz IgG düzeylerine bakılan diğer bir çalışmada ise 293 çiftiden sadece 99’unde (%33,9) IgG düzeylerinin koruyucu seviyede olduğu bulunmuş. (5)

Sonuçta teorik olarak 5 doz aşılama sonrası tetanoz düzeylerinin koruyuculuk süresi çok uzun olsa da ülkemizde yapılan çalışmalar da göz önüne alınarak önerilen aşılanma takvimine uyulmalıdır. Bu duruma en büyük etken aşılanma kayıtlarının net olmaması ve insanların aşılanma geçmişlerin bilmemesidir. Çalışmalarda da ortaya konulduğu gibi tetanoz antikor düzeyleri hala çok düşük düzeydedir.

Kaynaklar

  1. Daniel J Sexton. Tetanus. http://www.uptodate.com/contents/tetanus. Erişim tarihi: 20.05.2016
  2. Hammarlund E, Thomas A, Poore A, Amanna J, Rynko E, et all.  Durability of Vaccine-Induced Immunity Against Tetanus and Diphtheria Toxins: A Cross-sectional Analysis. Clinical Infectious Diseases. 2016, 62(9), 1111-1118.
  3. Şimşek G, Armağan E, Köksal Ö, Heper Y, Pozam E, Durak A. Analysis of appropriate tetanus prophylaxis in an Emergency Department. Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2013, 19(4), 320-326.
  4. Tanriover D, Soyler C, Ascioglu S, Cankurtaran M, Unal S. Low seroprevalance of diphtheria, tetanus and pertussis in ambulatory adult patients: the need for lifelong vaccination. European journal of internal medicine. 2014, 25(6), 528-532.
  5. Öncü S, Önde M, Öncü S, Ergin F, Öztürk B. Tetanus seroepidemiology and factors influencing immunity status among farmers of advanced age. Health policy.2011, 100(2), 305-309.

Bu Yazının Podcasti

Acilcinin Sesi

4 Responses

  1. Faydalı bir makale olmuş.Elinize sağlık.Benim bir sorum olacak.Hangi durumlarda hastayı 3 dozluk Td aşı takvimine almalıyız? Tek doz Td hangi durumlarda yeterli olur? Şimdiden teşekkür ederim.

  2. ülkemizdeki lgG düzeylerinin sorunlu olmasının bir sebebi de aşı ve aşılama kalitesi. aşının gerektiği gibi korunduğunu düşünmüyorum. SB da TSM hekimliğinde çalışmış biri olarak gözlemlediğim budur.bu konuda da cehalet ve vurdumduymazlık paçamızdan akıyor. SB’nın onca yırtınmasına rağmen. emeğinize sağlık.

blank
Ara