fbpx

Acil Serviste Periferik Fasiyal Paralizi Yönetimi

Favorilere Ekle (0)
Please login to bookmarkClose
Please login

No account yet? Register

Acil servis doktorları sıklıkla akut başlangıçlı periferik fasiyal paralizi (PFP) ile karşılaşıyorlar. Bu karşılaşmaların çoğunda neden idiopatik (Bell’s palsi) iken, bir kısmında ise sebep acil servislerde saptanamamakta. Bu yazımızda Annals of Emergency Medicine’de yayınlanan periferik fasiyal palsi yönetimi isimli makalenin özetini sunmayı hedefledik. Makalenin tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz. İyi okumalar.

Hikaye ve Fizik Muayene

İlk ayrım hastanın fasiyal asimetrisinin santral mi periferik mi olduğu üzerine yapılmalı. Alın bölgesinin kas innervasyonu her iki motor korteks tarafından yapıldığı için, santral paralizilerde alın ve göz bölgesinde güçsüzlük olmaz. Periferik fasiyal paralizi de ise tüm yüz yarısı etkilenir. Ayrım için klinisyen hastanın gülme ve her iki gözünü kapama kabiliyetini değerlendirir. Bunun yanı sıra, acil servis doktorları ciddi periferik fasyal paraliziyi de ayırt edebilmelidir. Paralizinin ciddi olmasının göstergesi, maksimum efora rağmen hastanın gözünü tamamen kapatamaması veya istirahat halinde bile asimetri olmasıdır. Bu hastalar antiviral tedaviden olası yarar görürler.

PFP nin teşhis edilebilir nedenleri (acil serviste bakılabilecek)

Bir kere teşhis konulduktan sonra ilk yapılacak şey ayırt edici etken bulmak açısından hastanın sorgulanması ve fizik muayenesidir. Bunların başlıcaları; otitis media (özellikle çocuklarda), cerrahi sonrası komplikasyonlar, fasiyal sinirin lokal travması, neoplazm, kortikosteroid, reaktive Varisella Zoster enfeksiyonudur (Ramsey-Hunt sendromu). Eğer herhangi bir neden saptanmaz ise Bell’s paralizisi düşünülür. Herhangi bir nöro-görüntüleme veya laboratuvar tetkikine ihtiyaç yoktur.

Dissemine Lyme hastalığının erken evrelerinde PFP görülebilir, hatta hastalığın ilk bulgusu PFP olabilir.

Özellikle endemik bölgelerde Lyme hastalığı PFP’nin %25 kadarlık bir kısmını oluşturur ve diğer PFP’lerden farklı tedavi rejimleri içermektedir. Lyme için endemik bölge olması dışında bilateral tutulum ve eritema migrans lezyonlarının olması, klinisyenin şüphe etmesine neden olmalıdır. Eğer herhangi bir neden saptanırsa hedefe yönelik tedavi yapılmalı, bulunamaz ise ve yüksek şüphe varsa Lyme hastalığı için ampirik tedavi başlanabilir. Sonrasında serolojik testler istenebilir.

Tedavi:

Tedavi en olası nedenlere bağlı olarak yapılmalı ve hasta PFP’nin ilerlemesini veya daha da ciddileşmesini önlemek amacıyla yakın takibe alınmalıdır.

1.Kortikosteroidler

Kortikosteroidler, sinkinezinin (istemsiz hareketler) azalması, iyileşmenin süresinin kısalması ve olası tam düzelme açısından semptom başlangıcının ilk 3 günü içinde başlanmalıdır. Ciddi fasiyal paralizili hastalarda semptom başlangıcı 3 günden uzun olsa dahi olası yararlar açısından tedaviye kortikosteroid eklenebilir. Yazarlar birçok tedavi rejimi olmasına rağmen, yazıda erişkinler için metiprednizolon doz paketini önermişler. Özellikle yüksek şüpheli Lyme hastalığında kortikosteroidler kullanılmamalıdır.

2.Antiviraller

Antiviral tedavi, klinik yaklaşımla diğer ayırıcı tanılardan herhangi biriyle ayrımı yapılamayan PFP’lerin tedavisinde Herpes Simplex Virüs ilişkisi nedeniyle başlanılır. Son kanıtlar ışığında ciddi Bell’s paralizi hastalarına kortikosteroidlerle birlikte antiviraller de reçete edilmelidir. Literatürdeki 6 çalışmaya göre, antiviral tedavinin tek başına kullanılmasının klinik yararı gösterilmese de; kortikosteroidler ile beraber verilmesi klinik yarar sağlamıştır. Özellikle ciddi fasiyal asimetrili hastalarda etkinliğinin arttığı gösterilmiştir. Valasiklovir veya famsiklovir günlük doz uygulama sıklığının daha az olması sebebiyle asiklovire tercih edilmelidir.

3.Antibiyotikler

Özellikle Lyme hastalığı ile ilgili endemik bölgelerde yaşayan ve yüksek riskli hastalar, serolojik doğrulama olana kadar ampirik antibiyotiklerle tedavi edilmelidir. Doksisiklin yüksek MSS penetrasyonu ve etkinliği sebebiyle ilk seçenek olmalıdır. Eğer allerji mevcut ise beta-laktam antibiyotikler tercih edilmelidir.

Gözün Korunması

PFP göz kırpma yetisinin yitimine sebep olabilir. Bu sebepten korneal kuruma ve ülserasyon ortaya çıkabilir. Bunun engellenmesi adına, hastalar uyanık olduğu her saatte yapay gözyaşı ile korunmalıdır. Eğer hasta gözlerini hiç kapatamıyorsa göz kapağı belirli aralıklarla el yordamıyla kapatılmalıdır.

 

Kortikosteroidler Metilprednizolon doz paketi Prednizon/prednizolon 2 mg/kg x 10 gün
Lyme hastalığı antibiyotikleri Doksisiklin: 2x100mg  14 gün Çocuk (tüm yaşlarda): Doksisiklin 4 mg/kg (max 100mg) günde 2 defa 14 gün veya Amoksisilin 50 mg/kg (max 500mg) günde 4 defa 14 gün
Antiviraller
 Valasiklovir 3×1 gr 7 gün 3 x 20 mg/kg 5 gün
 Asiklovir 5x 400mg 7 gün <12 yaş: 40-80 mg/kg/gün bölünmüş dozlarda günde 3 defa 7 günde

Max: 1000 mg/gün

≥12 yaş: 5x 200 mg veya 3x 400 mg 7 gün

Editör: Dr. Nurettin Özgür DOĞAN

Bu Yazının Podcasti

Acilcinin Sesi

2 Responses

  1. Şeref hocam merhabalar, yukarıdaki tabloda prednizolon dozu 2mg/kg/gün olarak belirtilmiş ancak bugüne kadar hep 1mg/kg/gün(max 70mg-80mg) olarak başladık. Bu doz değişimi ile ilgili bir çalışma var mıdır? Okuyabileceğim kaynaklar varsa çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler,İyi çalışmalar:)

    1. Öncelikle yorumunuz için teşekkürler.
      American Academy of Neurology tarafından servis edilen steroidlerin farkli kullanım dozlarındaki etkinlikleri ile ilgili bir yazı var. Çoğunlukla daha etkin bir dozdan bahsetmese de yol gösterici olacağını düşünüyorum. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

blank
Ara