Türkiye’de Acil Tıp
Acil servislerin günümüz acil tıbbına uygun olarak başarılı hizmet verebilmesi; ancak acil tıp konusunda eğitimli, kalıcı bir kadroya sahip olunmasıyla mümkündür. Türkiye’de genel sağlık ve acil sağlık hizmetleriyle ilgili düzenlemeler yakın tarihe kadar oldukça yetersizdi. 1961 yılında çıkarılan 224 sayılı “Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun” ile sağlık hizmetlerinin yurdun ücra köşesindeki vatandaşın ayağına kadar götürülmesini hedef tutan yeni bir hizmet anlayışı ve uygulaması getirildi. 1982 Anayasasının 41. ve 56. maddeleri ile “Sağlık, yalnız hastalık ya da sakatlığın bulunmayışı değil, bedenen, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hâlidir.” şeklindeki tanım benimsenmiş ve sağlık hizmetlerinden yararlanmada eşitlik sağlanarak bu hizmet devlet güvencesi altına alınmıştır .
Tarihçe
Acil Tıp anadalı kurulmadan önceki yıllar
Ülkemizde ilk kez Sağlık Bakanlığı tarafından 1985 yılında bazı ana arterler ve turistik bölgelerde bir merkeze bağlı olmadan araç telefonu ile ulaşılabilen gezici ambulans ekipleri bir süre denenmiş ve bu organizasyon daha çok trafik kazaları için kullanılmıştır. 1986 yılında da 077 Hızır Acil Servis olarak Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediyelerinin ambulans, teknik alt yapı, şoför ve maddi destek vermesi, Sağlık Bakanlığının hekim ve tıbbi malzeme desteği ile daha çok doktorlu hasta taşımacılığına benzer bir sistem ülkemizde kullanılmış ve şimdiki acil sağlık hizmetlerinin temelleri atılmıştır . O yıllarda acil servisler acil poliklinik hizmetleri adı altında mesai dışı her türlü hastane hizmetinin verildiği yerler olarak son derece kısıtlı ve yetersiz olanaklar altında çalışmak zorunda kalan pratisyen hekimler tarafından yürütülmüştür. Ülkemizde hekim sayısı yetersiz olmasına rağmen halkın alım gücünün düşük olması, sağlık hizmetlerinin son derece kısıtlı bir azınlık dışında ücretli ve pahalı olması, hastane ve sağlık hizmet birimlerinin son derece az olması gibi sebepler nedeniyle sağlık talebi belli bir oranda bu hekim sayısıyla uzun yıllar karşılanabilmiştir. Ancak, özellikle 90’lı yıllardaki hızlı kalkınma ve büyüme süreci sonucunda uzun yıllardır karşılanmadan bekleyen sağlık hizmeti talebi korkunç bir hızla gerçeğe dönüşmüştür. Tarımdan sanayiye, köyden şehre doğru evrilen ülke ekonomisi beraberinde trafik ve iş kazaları ile mesleki hastalıkları getirmiştir. SSK hastaneleri, Devlet hastaneleri, Kurum hastaneleri ayrımıyla denetim, eğitim ve hizmet dengesi kaybedilmiş, birkaç yıl içerisinde çığ gibi büyüyen hasta sayısına yanıt veremeyen poliklinikler sebebiyle halk acil servislerden hizmet almaya çalışmıştır. Bunun sonucunda “SSK Acili” kavramı ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan Acil Tıp anadalının ilk kuruluş zamanlarındaki ABD yapısı ile birebir benzerlik göstermektedir. Acil Tıp anadalının bir ihtiyaç olduğunun anlaşılması ve ilk anabilim dalının kurulması da işte tam bu yıllara rastlar.
Acil Tıp anadalı kurulduktan sonraki ilk yıllar
Türkiye’de acil tıbbın gelişimi gerçek anlamda 1990 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) daveti ile Türkiye’ye gelen ABD’li bir acil tıp uzmanı olan Dr. John Fowler’ın çalışmaya başlaması ile olmuştur. Dr. John Fowler’ın etkin çabaları sonucu, Dr. Yıldırım Aktuna’nın Sağlık Bakanı olduğu Süleyman Demirel Başbakanlığındaki Bakanlar Kurulu’nun 12 Nisan 1993 tarihli kararı, 30 Nisan 1993 tarih ve 21567 sayılı Resmi Gazete’de 93/4270 karar sayısı ile yayınlanmış ve İlk ve Acil Yardım adıyla bir ana dal kurulmuştur. Kuruluşunda 3 yıllık bir ana dal olarak tanımlanan İlk ve Acil Yardım, 24 ay ana dal 18 ay rotasyon şeklinde planlanmıştır. Aynı yıl Türkiye’de iki tane İlk ve Acil Yardım Anabilim Dalı kurulmuştur (Dokuz Eylül Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi). Bu Anabilim Dalları 1994 yılında ilk asistanlarını alarak eğitime başlamışlardır.
2 Responses
Ankara Etlik İhtisas Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesine dönüşmemiştir. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği ayrı bir klinik olarak sağlık bakanlığı ilk asistanları aldığı zaman zaten mevcuttu. O zamandan beri Ankaranın en büyük, en çok ambulans kabul eden acil tıp kliniğidir. Etlik İhtisas ayrı bir hastane idi ve daha sonra kapatıldığında asistan ve uzmanları çeşitli hastanelere dağıtıldı. Bu bilgiyi düzeltmenizi istiyorum…
Seda Hocam, geri bildiriminiz için çok teşekkür ederiz. Hemen düzeltmeyi yaptık. Gözünüze çarpan eksiklikleri bildirmeye devam etmeniz dileğiyle…