fbpx
Favorilere Ekle (0)
Please login to bookmarkClose
Please login

No account yet? Register

Wilhelm Fabricius von Hilden‘un 1608 tarihinde tarif ettiği yaralanmadan sonra 1919’a kadar talus yaralanmaları konusunda pek çok cerrah olgu tariflese de, bunlarda uzun seriler olanı yoktu. Ağır yaralanmalarda talusun da etkilendiği çoğu olgu içerisinde, en ünlü cerrahların dahi izole talus yaralanması tedavileri bir kaç taneyi geçmiyordu. Dolayısıyla talus yaralanmalarının tarifi ve tedavisinin tanımlanması detaylıca yapılamamıştı.  Royal Pilots Corps‘un konsültan cerrahı olan H.G. Anderson (1882-1925), 1919 yılında 18 olgudan oluşan talus kırığı ve dislokasyonu içeren serisi yayımladı. Anderson talus yaralanmalarıyla uçak kazalarının ilişkisinden etkilenmişti ve The Medical and Surgical Aspects of Aviation adlı kitabında hepsine birden “Aviator astragalusu” (havacı talusu diye çevirebiliriz) adını verdi.

“Sivil hayatta da ayakların üzerine yüksekten düşmeler yaygındır ama bu yaralanmalarda genelde calcaneus etkilenir, diğer tarafta havacılar genelde belli bir açıyla yere çarparlar, ayak tabanı genelde dümenin üzerindedir, dümenin önünde yer alan geri kalan kısım çarpmanın etkisiyle ayak tarağı üzerine basınç uygular. Astragalus (talus) kuvvetin büyük kısmına maruz kalır ve kırığın oturduğu yer haline gelir. Bu esnada ayak muhtemelen akut dorsifleksiyon, plantar fleksiyon ya da inversiyondadır.”

H.G. Anderson, The Medical and Surgical Aspects of Aviation.

Anderson’un yakaladığı bu ipucundan sonra, pek çok talus yaralanması tarif edildi ve tedavi yöntemleri geliştirildi.

Aviator kırığı talusun beraberinde subtalar dislokasyon ve gövdenin geriye doğru yer değiştirdiği vertikal boyun kırığıdır. Ciddi yaralanmalardır.

Talus kelimesi latince küçük zar ya da küp anlamına gelen “taxillus” dan gelmektedir ve Roma İmparatorluğu’nda askerlerin atların ayak bileklerindeki kemiklerden zar oyunları oynadıkları zamanlara uzanmaktadır. Talus kırıkları ve dislokasyonlarındaki patofizyolojiyi anlamak için talus anatomisinin benzersizliğini anlamak önemlidir.

Talus, tarsal kemiklerden ikinci en büyük olanıdır ve yüzeyinin %60’ı ile yedi eklem yapmaktadır. Ayak ve ayak bileği hareketlerinin %90’ında görev alır. Üç bölgeye ayrılır; naviküler ve kalkaneus ile açı yapan baş, tibia ve fibula ile eklem yapan gövde ve baş ile gövdeyi birleştiren ve talusun yegane eklemdışı kısmını oluşturan boyun. Talus alt ekstremitede musküler yapışmanın olmadığı tek kemiktir. Talus boynu mediale yaklaşık 24 derece eğimlidir. Daha az stabil yapacak şekilde anterior genişliği posterior kısmından daha fazladır ve bu durum plantar fleksiyonda dislokasyona yatkınlığa neden olur.

Talus boyun kırıkları, major talus yaralanmalarının %50’sinde görülür. Aşırı dorsifleksiyonun olduğu yüksekten düşme ya da motorlu araç kazalarında görülür. Beraberinde diğer kırıklar sıktır. Medial malleolün oblik ya da vertikal kırığı olguların dörtte birinde eşlik eder. Diğer eşilik eden kırıklar, calcaneus ve vertebra kırıklarıdır.

Talus boyun kırıkları Hawkins tarafından üç gruba ayrılmıştır. Daha sonra dördüncüsü de eklenmiş olan bu sınıflama tedavi seçeneği ve sonuçları yönünden önemlidir.

02_Tal_Neck_NonOp_1c-1_540
Tip I kırıklar: Deplase olmamış talus boyun kırığı. Kanlanma hala sağlanabilmektedir. Avasküler nekroz riski <%10.

 

02_Tal_Neck_NonOp_1c-2_540
Tip II: Subtalar eklemin sublüksasyonu ya da dislokasyonuyla birlikte olan talus boyun kırığı. Avasküler nekroz riski >%40.

 

02_Tal_Neck_NonOp_1c-3_540
Tip III: Talus gövdesinin hem tibiotalar hem de subtalar eklemlerde dislokasyon ya da subluksasyonunu içeren yer değiştirmiş talus boyun kırığı. Avasküler nekroz >%90.

 

 

02_Tal_Neck_NonOp_1c-4_540
Tip IV: Talus boynunun talonavicular, tibiotalar ve subtalareklemlerde dislokasyon ya da subluksasyon ile olan kırığı. Avasküler nekroz %100.

 

Hastanın kliniğinde ağrı, şişlik ve etkilenen ayağın üzerine basamama vardır. Fizik muayenede ayakta ödem hassasiyet deformite görülür. Beraberinde sinir yaralanması olabilir ya da olmayabilir.

Tanı direk grafi ile konur. İyi bir kanal görüntüsü almak için ışın 75 dereceden verilmeli ve ayak 15 derece pronasyonda olmalıdır. Çoğunlukla operasyon gerekeceğinden, kırık ve eklemlerle ilgili bilgiyi daha kesin vereceği için BT ve MRI görüntüleme  sıklıkla uygulanır.

02_Tal_Neck_NonOp_1b_540

 

02_Tal_Neck_NonOp_1a_540

 

Tip I kırıklarda üzerine yük binmeyecek kapalı redüksiyon uygulanır. Tip II kırıkların çoğu ve Tip III ve Tip IV kırıkların tamamı cerrahi fiksasyonla tedavi edilir.

Yaralanmanın komplikasyonları arasında yara yeri enfeksiyonu, avasküler nekroz, pseudoartroz, derin ven trombozu, pulmoner emboli yer almaktadır.

Kaynaklar:
  1. Aviator’s Astragalus, boneandjoint.co.uk
  2. Anderson, H. G. (1919) : The Medical and Surgical Aspects of Aviation. London : Henry Frowde Oxford University Press, P.184.
  3. Diab,M: Lexicon Orthopaedic Etymology, Harwood Academic Publisher, 1999, p:28.
  4. www.aofoundation.org
  5. www.wheelessonline.com.
  6. Talus fracture, Hawkin’s Classificaiton – Everything You Need To Know – Dr. Nabil Ebraheim
  7. Talus Avasküler Nekrozu, TOTBİD Dergisi 2010;9(1):61-68.
  8. www.radiopaedia.org.
  9. Rosen’s Emergency Medicine Concepts and Clinical Practice  8th Edition, Chapter 58, P. 736.

 

Bu Yazının Podcasti

Acilcinin Sesi

blank
Ara