Skip to content
Reklam

Göz Acilleri Bölüm 1

Göz acillerinin zamanında teşhisi ve tedavisi birinci basamak tedavi hizmetlerinin temel uygulamalarından biridir. Gözün acil hastalıkları doğrudan görmeyi tehdit edebilir, tedavi edilmezlerse kalıcı körlüğe neden olabilir. Kimyasal yanıklar, delici olsun olmasın göz travmaları, akut glokom, retina arter tıkanıklığı gibi durumlar derhal acil ya da göz kliniğine sevk edilmelidir.

Adli olgu olsun ya da olmasın tüm hastalarda düzenli ve ayrıntılı kayıt tutulmalıdır!

Bazı olguların acil kliniklerinde görülmesi ve tedavi edilmesi, gerekirse göz hekimine yönlendirilmesi doğrudur. Bazı acil hastalıkların ise doğrudan göz hekimi tarafından tedavi edilmesi gerekir. Bunun ayrımını acil hekimi yapabilmelidir. Bazen göz hekimine ulaşamayabilen hastaların acil sorunlarının erken tanı ve tedavi gereksinimi acil hekimlerin yanında aile ve pratisyen hekimlere de sorumluluk yüklemektedir.

Göz acilleri nedenli başvurularda, acil tedavi olanakları olmayan sağlık birimlerinin de hastaları en kısa sürede acil ya da göz kliniklerine yönlendirmeleri gerekmektedir.
Ayrıntılı bir öykü, dikkatli bir göz muayenesi ve bazı basit testler birinci basamak ve acil hekimlerinin hastanın tedavisi ya da sevki konusunda aydınlatıcıdır. Tüm hastalarda yakınma ve belirtilerden sonra mutlaka “görme”, “göz hareketleri”, “pupil tepkileri”, “konfrontasyon yöntemi” ile görme alanı muayenesi, “İshiara” testi ile renk muayenesi ve “direkt oftalmoskopi” ile her iki gözün göz dibi “fundusu” değerlendirilmelidir.

Yüksek hızda gelen yabancı cisimler ve bazı yüzeysel kimyasal yanıklar yeterli belirti ve bulgu ile seyretmeyebilir, hastanın olaydan önce ne yaptığı ayrıntılı olarak sorgulanmalıdır.

PRATİKTE ANAHTAR ÖNERİLER

  • Kimyasal yanıklarda olayı değerlendiren İLK HEKİM fizyolojik pH’sına ulaşıncaya dek gözü en az 30 dakika ya da 2 litre serumla yıkayarak kalıcı hasarların oluşmasını önlemelidir!
  • Yüksek hızlı cisimle yaralanma öyküsünde hasta derhal bir göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir! Göz içi yabancı cisim dışlanmalıdır!
  • Özellikle delici yaralanmalarda göze damla ya da merhem uygulanmamalı, göz bir kalkanla kapatılarak dış etkilerden korunmalı, derhal bir göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir!

Gözün acilleri hastalıkları yüzeysel olabilir ya da görsel sisteme ani tehdit oluşturabilir ve en kısa sürede tedavi edilmedikleri takdirde kalıcı görme kaybına neden olabilecek tüm sorunları kapsar.

Acil birimlerinde çoğu kez konjonktivit, kornea sıyrığı, konjonktiva-kornea yabancı cismi, kuru göz ve kapak kenarı iltihabı “blefarit”, arpacık “hordeleum” ya da “şalazyon” gibi yüzeysel sorunlar görülebilir. Gözün delici olan ya da olmayan yaralanmaları kimyasal yanıklar, akut glokom, santral retina arter tıkanıklığı, retina dekolmanı gibi ivedi girişim gerektiren durumlar daha enderdir. Akut glokom, gözün ön-arka segmenti ya da fundusu kapsayan üveit-iridosiklit, retina dekolmanı,  optik sinir iltihabı, santral retina kök-dal, arter-ven tıkanıklıkları gibi acil sorunlar doğrudan göz hekiminin alanına girer, ancak bu gibi durumlarla karşılaşan acil hekimlerinin durumu değerlendirmeleri ve gerekirse ilk müdahaleyi yapmaları çok önemlidir.

Öykü

Göz ağrısı, ışığa duyarlılık “fotofobi”, yanma-batma-sulanma, kızarıklık-rahatsızlık, yoğun kaşıntı (Allerji öyküsü), iltihaplı akıntı, göz çevresinde morarma, kanama, gözün beyazı “sklerada” kanama, genellikle yüzeysel hastalıkların belirti ve bulgularıdır; bir el feneri ve aydınlık ortamda görülebilirler.

Genellikle göz içi ortamları ya da sinir sistemini ilgilendiren olaylarda şiddetli olabilen baş, orbita ve göz ağrıları, görme bulanıklığı, çift görme, uçuşanlar, ışık çakmaları “fotopsi”, kapak düşüklüğü “pitozis”, göz hareketlerinde kısıtlılık; giderek kornea bulanıklığı, pupil eşitsizliği öne çıkar. Belirtilerin şiddeti ve gelişme hızı da önemlidir.

Geçirilmiş göz veya orbita cerrahisi sorgulanmalıdır; göz içinin yaygın iltihabı “endoftalmi”, kornea epitel kusurları, göz içi basıncında (GİB) yükselme veya azalma, ön kamerada kanama “hifema”, vitreusa kanama ve retina dekolmanı gibi hastalıklar göz cerrahisi sonucu; orbita sellüliti, göz arkasına kanama, göz dışı kaslarda veya optik sinirde yıkım da orbita cerrahisi sonucu olabilir; burun ya da sinüs cerrahisi de orbita sorunlarına neden olabilir. Diyabet, hipertansiyon, tiroid hastalığı, bağışıklık sorunları, infeksiyon ve kanser gibi sistemik hastalıkların göz bulguları önemlidir.

Reklam

Genel anestezi alan hastalarda kornea korunmazsa kuruma, epitel kusurları, kornea bulanıklığı ve keratit meydana gelebilir, anestezi uzman ve teknisyelerinin bu konularda uyarılmaları gerekir.

Fizik muayene

Göz acilleri için gözünde yakınma ile gelen her acil hastada 7 temel muayene yapılmalıdır:

  1. Görme ölçülerek kaydedilmelidir (Ağrı varsa lokal anestezik “Alcain” damlatılmalıdır)
  2. Konfrontasyon yöntemi ile görme alanı değerlendirilmelidir
  3. Pupilin karşılaştırmalı büyüklüğü ve tepkileri (Doğrudan-dolaylı ve “Marcus-Gunn tepkisi) değerlendirilmelidir
  4. Göz hareketleri değerlendirilmelidir (Yaralanma ya da kranyal sinir felçleri)

Göz hekimi tarafınca:

  1. Ön segment (Biyomikroskopi) ve
  2. Arka segment (Fundoskopi) ile değerlendirilmelidir
  3. Göz içi basınç (GİB) ölçülmelidir

Görme keskinliği ilk muayenedir, görme düzeyi daima diğer muayene ve tedavilerden önce belirlenmelidir. Göz dışı dokuların, kapakların, konjonktivaların, orbita ve çevresinin gözlemi gerekir; iki göz arasında simetri olmaması göze çarpacak ilk bulgu olabilir. Görme alanı glokom, retina dekolmanı, optik sinir ya da nörolojik hastalıklarda bozulmuştur konfrontasyon yöntemi ile değerlendirilebilir. Renk görmede tek taraflı bozulma optik sinir patolojisini gösterir, İshihara renk muayenesi ile değerlendirilebilir. Kafa sinirleri felçlerinde göz hareketleri ve çift görme, pupillerin ışık tepkileri, retina ve optik sinir işlevlerinin araştırılmasında önemlidir. Görece afferent pupil kusuru “Marcus-Gunn pupili” araştırılmalıdır.

Ön segmentte kapaklar, konjonktiva, kornea, ön kamera, iris, lens el feneri ile; vitreus ve fundus oftalmoskopi ve/veya biyomikroskopi ile muayene edilir; ön kamera açısı gonyoskopi ile değerlendirilir. Fundoskopi ile optik diskde çanaklaşma, atrofi, kabarıklık, ödem; makulada kanama, neovasküler membran, eksüda, drusen; retinada damarlar, tıkanma, kanama, eksüda, delik-yırtık, dekolman, iltihap, vitreus dekolmanı gibi değişimler değerlendirilir. Göz içi basıncı “temassız tonometri”, “tonopen” veya “aplanasyon tonometrisi” ile ölçülmelidir. Acil birimlerinde GİB işaret parmakları ile dalgalanma “flüktasyon” arama biçiminde kabaca değerlendirilebilir.

Travmatik Olmayan ve Derhal Göz Hekimine Yönlendirilmesi gereken 4 Grup Acil Hastalık

  1. Akut Açı Kapanması Glokomu
  2. Şiddetli Üveit
  3. Akut Görme Kaybı
    1. Retina Dekolmanı
    2. Optik nevrit
    3. Santral Retina Arter Tıkanıklığı
    4. Temporal Arteritis
  4. Çapı 1 mm’yi aşan Kornea Ülseri

Ağrısız Ani Görme Kaybı

Göz acilleri arasında en önemli başvuru nedenlerinden olan görme kaybı saniyeler içinde gelişir, genellikle damarsal etyolojiye bağlıdır; birden gelişen ışık çakmaları ve sinek uçuşmaları arka vitreus dekolmanını, giderek perdeli görme retina dekolmanını işaret eder. Arter-ven tıkanıklıkları, retina dekolmanı, vitreusa kanama (Diyabet, travma), makula sorunları, nöro-oftalmolojik hastalıklar, histeri, metanol zehirlenmeleri ve erektil disfonksiyon ilaçları (sildenafil, vardenafil, tadalafil) nedenler arasındadır.

Kırmıza Göze Yaklaşım

Hastanın göz ağrısının niteliği patolojinin yerini belirlemede yardımcı olabilir. Derin, oyucu ağrılar akut glokom ya da sklerite bağlı olabildiği gibi gözün arka dokularından da kaynaklanabilir. Kaşıntı, göze kum kaçmış duyusu kapaklar, konjonktiva, kornea gibi gözün ön dokularına ya da yabancı cisme özgü bulgulardır. Işığa duyarlılık fotofobi ise genellikle keratit, akut glokom ve uvea dokuları “iris, silyar cisim” kökenlidir.

Gerçek Acil Hastalıklar

Gerçek acil hastalıklar derhal önlem alınması gerektiren acillerdir! İlk girişimden sonra değerlendirme ve tedavinin devamı göz birimlerinde yapılmalıdır. Her türlü göz yaralanmalarında daima yeni açılmış “antibiyotik, anestezik, sikloplejik” göz damlaları kullanılmalı, göz küresinin açık yaralarında göze merhem sürülmemelidir!

Kimyasal Yanık

Acil girişim

Öyküde asit ya da alkali yanığı olabilir, tedavileri aynıdır. Asit yanıkları doku proteinlerinı koagüle ederek görece yüzeysel seyreder. Buna karşın alkali yanıkları korneayı hızla aşarak göz içi dokulara zarar verir. Kapaklar ekartörle 2 kez ters çevrilerek fornikslere dek gözün ön segmenti değerlendirilir. Serum veya Ringer laktatla nötral pH 7.3 elde edilinceye dek en az 15-30 dakika yıkama yapılmalıdır.

Reklam

Yıkama yapmadan doğrudan göz hekimine sevkedilirse zaman kaybı körlüğe giden doku yıkımı ve sikatrise neden olabilir!

Göz hekimine sevk

Lokal anestezik “Alcain” damlatılır, yabancı cisimler, kimyasal kalıntılar, nekrotik dokular temizlenir.

  • Tıbbi tedavi:
    • Antibiyotik, sikloplejik, prezervatifsiz yapay göz yaşı damlaları,
    • Gerekirse glokom ilaçları
    • Steroid, askorbat ve sitrat damlaları vd
  • Cerrahi tedavi
    • Kök hücre, kornea nakli, keratoprostezis

Delici Göz Yaralanmaları Ve Göz İçi Yabancı Cisimleri

Göz içi ve orbita yabancı cismi olasılığı nedeniyle her yaralanmada yabancı cisim öyküsü olsun olmasın direkt orbita grafisi ve/veya BT mutlaka istenmelidir! Yabancı cismin metal olması olasılığı nedeniyle MRG istenmez!

Görme ileri düzeyde azalmıştır, iki göz birbiri ile karşılaştırılarak bir gözdeki çöküklük-küçülme “enoftalmus” saptanabilir. Pupilde herhangi bir düzensizlik görülebilir, pupil göz yaşı damlası biçiminde olabilir. Konjontiva altına şiddetli kanama görülebilir, ön kamerada kan “hifema” görülebilir. Özellikle kornea kenarı “limbusda” göz dışında iris dokusu görülebilir. Göz hareketleri kısıtlıdır. İris, korpus siliyare, vitreus, retina gibi göz içi dokular yırtık bölgesinde görülebilir.

Acil girişim

Göze bası uygulanmamalı , göz içi basıncı ölçülmemeli, hasta arkası yüksek olarak yatırılmalı, göze merhem sürülmemeli, gözün kaşınmaması ya da ovuşturulmaması öğütlenmelidir. Göz koruyucu kalkanla kapatılmalı, İV sefazolin ve anti-emetiklere başlanmalı, tetanus aşısı yapılmalıdır. Delici göz yaralanmaları radyolojik değil klinik tanıdır!

Göz hekimine sevk

Sistemik antibiyotik devam etmeli ya da başlanmalı, erişkinlerde sefazolin + moksifloksasin, 12 yaşından küçüklerde sefazolin + gentamisin uygulanmalı, tetanoz aşısı yapılmalıdır. Cerrahi onarıcı girişim öncesi vitreusa vankomisin + siprofloksasin yapılmalıdır.

Ağrılı Kırmızı Göz

Akut Açı Kapanması Glokomu

Öykü: Ani başlayan şiddetli göz ve frontal baş ağrısı, bulantı-kusma, ışık hissi düzeyine inebilen görme bulanıklığı, ışık etrafında kornea ödemine bağlı renkli halka ve fotofobi yakınmaları vardır.

Belirtiler: Orta yaş üstü, hipermetrop, genellikle kadın hastada, aydınlıktan karanlık ortama geçişte oluşan midriyasisin ön kamera açısını tıkaması ya da antikolinerjik, antimuskarinik, antidepresan, antipsikotik ve sempatomimetik ilaçların kullanılması sonucu benzer etki oluşabilir.

Reklam

Bulgular: Konjonktiva damarlarında kornea yakın çevresi ile sınırlı dolgun kızarıklık; muayenede parmakla dahi anlaşılabilen sert göz; ölçümde 40-80 mm/Hg göz içi basıncı; korneada mikro-kistik ödem; pupil orta büyüklükte ve ışığa tepkisizdir.
Akut glokomun tanısı özellikle öykü alınması ve muayenesi güç yaşlı, malul, bunamış, psikiyatrik hastalarda zordur. Baş ağrısı, abdominal ağrı ve kusma ile gelen hastalarda da akut glokomdan kuşkulanılmalıdır, miyokard enfarktüsünü taklit edebilir. Göz cerrahisi sorgulanmalıdır.

Acil Girişim

Derhal İV 1,25-2 g/kg % 10-20 mannitol, diyabetli olmayan hastalarda 1,5 gr/ kg % 45oral gliserole (Isosorbide) başlanmalı, bunun yanında oral-IV KAİ (Karbonik anhidras baskılayıcıları) verilmelidir. Analjezik ve anti-emetikler verilmeli, hasta sırtüstü yatırılmalıdır. İV tedaviden 1 saat sonra 15 dakika ara ile hasta göze 2 kez, diğer göze de 1 kez %2 Pilokarpin damla; hasta göze bir kez de beta engelleyici timolol damla (Hastada astım ya da bradikardi yoksa!) damlatılmalıdır. İltihap tepkisini ve optik sinir yıkımını önleyebilmek için 2×1 prednisolon damla uygulanmalıdır.

Göz hekimine sevk

Tedavi cerrahidir, laser iridotomi ya da cerrahi iridektomi yapılır.

Akut Ön Üveit Veya İritis

Öykü: İnfeksiyon, herpes, tüberküloz, sifilis, toksoplasmosis veya bağışıklık ile ilintili hastalıklar, Behçet hastalığı, SLE, sarkoidosis, skleroderma, ya da seronegatif spondilo-artropatiler, iltihaplı barsak hastalıkları, ankilozan spondilitis, reaktif artritis, psoriatik artritis, romatoid artritis olabilir.

Belirtiler: Akut orta düzeyde görme kaybı ile seyreden, orbita çevresine ya da temporale yayılan, göz hareketleri ve akomodasyonla artan derin ağrı, daha da önemlisi ışığa aşırı duyarlılık “fotofobi”.

Bulgular: Sağlıklı göze ışık düşürüldüğünde oluşan eşeylemli (Konsensuel) miyosis nedeni ile ağrılı fotofobi, kornea çevresinde çevre konjonktivaya yayılmayan siliyer kızarıklık vardır.

Acil Girişim

Sikloplejikler (Sikloplejin), miyosisi ve pupil tepkilerini önleyerek ağrıyı ve arka yapışıklık gelişmesini engeller. Ağrı lokal anesteziklere (Alcain) yanıt vermez! Prednisolon damlası iltihabı baskılar.

Göz hekimine sevk

Biyomikroskopide kornea arka yüzünde hücre tortusu “keratik presipitat”, ön kamerada seviye yapan iltihap çöküntüsü “hipopiyon”, ön kamerada hücre ve parlama, vitreusda iltihap hücreleri “vitritis” saptanır. Ön kamerada iltihaplı hücre birikimi “hipopiyon” dan alınan parasentez sıvısından kültür yaptırılabilir. Pupil miyotikdir, irisin lense yapışması sonucu “arka yapışıklık” gelişmiştir. Sistemik araştırma yapılmalıdır. Tedavide infeksiyonda etyoloji doğrultusunda sistemik antibiyotik; lokal olarak güçlendirilmiş antibiyotik damlaları (vankomisin + tobramisin) uygulanır. İltihaba karşı sistemik ve lokal steroid tedavisi ve sikloplejik damlaları verilir.

Endoftalmi

Etyolojisinde cerrahi girişim, glokom fistül kabarcığı, travma, kornea veya sklera infeksiyonlarından ikincil yayılım ya da hematojen yayılım olabilir. Akut görme kaybı, ağrı ile seyreder. Ön kamerada iltihap hücresi “hipopiyon”, vitreusda iltihap hücresi “vitritis” saptanır. Gerekirse parasentezle elde edilecek ön kamera sıvısından kültür sağlanır. Güçlendirilmiş antibiyotik damlaları (vankomisin + tobramisin), steroid ve sikloplejik damlalara başlanır. Travma öyküsünde tetanus aşısı yapılır. Temel tedavi cerrahi girişim Pars Plana Vitrektomi (PPV) dir.

Akut Görme Kaybı

Arter Tıkanıklığı

Hasta tek taraflı ağrısız, beyaz gözde ani görme kaybı (Aynı kardiyovasküler risk faktörleri ile oluşan “retina inmesi”) ile başvurur. Öyküde geçici görme kaybı atakları olabilir, genellikle tüm görme alanını kapsayan görme kaybı saptanır. Aydınlık-karanlık algısı mevcuttur. Muayenede görece afferent pupil kusuru (Marcus Gunn) saptanır. Oftalmoskopide soluk retina-beyaz ödem, özellikle optik diskin lateralinde makulada patognomonik kiraz kırmızısı benek görülür. Arterler dar, kan sütunu kesik kesikdir.

Reklam

Doğrudan göz hekimine sevkedilirse zaman kaybı körlüğe neden olabilir! Sevk sırasında devam edilme koşulu ile pıhtının parçalanması ve daha küçük arterlere doğru dağılması için göze etkin-güçlü masaj; 15 saniye baskı, daha sonra ani son verme biçiminde yapılmalıdır. CO2 yoğunluğunu arttırarak arter genişlemesini sağlamak için her saat 10 dakika karbojen (naylon torbaya) soluma yaptırılır. Anti-platelet ASA verilmelidir.

Göz hekimine sevk

Tedavi devam ederken süreç içinde tam kan sayımı, sedimentasyon, CRP, aşırı koagülasyon etmenleri araştırılır, gerekirse her iki taraflı Karotid Arter  Doppler USG istenir. Kardiyo-vasküler sistem değerlendirmesi önemlidir. Trombosis, emboli, temporal arteritis, vaskülitis, orak hücreli anemi, travma gbi nedenlere de bağlı olabilir.

Pupil Tepkileri

Pupil ışığa ve yakına odaklanmaya daralma biçiminde yanıtlar. Pupillerin ışığa normal tepkisi bir pupile ışık düşürüldüğünde her iki pupilin birlikte eşit olarak daralması, karanlıkta genişlemesidir. Görece afferent pupil kusuru “Marcus Gunn pupil tepkisi” sallanan fener testi ile değerlendirilir. Fener ışığı bir gözden diğerine her 2 saniyede bir geçirilirken ışığın olmadığı “karşı taraf” pupili gözlemlenir; normalde bir göze ışık düşürüldüğünde her iki pupilin eşit olarak daralması gerekir; ancak Marcus Gunn fenomeninde tutulan tarafta hafif bir daralma bazen genişleme gözlemlenir. Pupilin hafif daralması ya da genişlemesi tutulan tarafta görme yollarına yeterli uyarı iletilmemesine bağlıdır. Buna karşın normal tarafta doğrudan ve dolaylı pupil ışık tepkileri normaldir. Nedenleri arasında optik nevrit, iskemik optik nöropati ya da retina hastalıkları-dekolmanı, ileri düzeyde glokom, optik sinirin doğrudan zarar görmesi (Travma, ışın , tümör), ileri düzeyde makula dejenerasyonu sayılabilir. Adie’s tonik pupili 30-40 yaşlarında kadınlarda olağandır, ancak erkeklerde de görülebilir. Doğrudan ve dolaylı pupil tepkileri tembel veya yoktur. Postgangliyonik parasempatik sinir uyarı yokluğu sonucu gelişir. Argyll Robertson pupili tersiyer nöro-sifilisin tipik özelliğidir, pupiller temelde dardır ve ışığa yanıt varmez, buna karşın yakına uyum”akomodasyon” sırasında daralır, eşit düzeyde etkilenmese de her ikisi birden daralır.

Konfrontasyon muayenesi

Karşılıklı “yüz yüze” gelerek normal olduğu kabul edilen hekimin görme alanı ile hastanın görme alanının kabaca karşılaştırılması işlemidir. Temel göz muayenelerinden biridir, acil kliniklerinde ve özellikle yatalak ya da hareketi sakıncalı hastalarda hızlı görme alanı almanın en geçerli yoludur. Bilişsel yetileri kusurlu kişilerin klasik perimetri muayenelerini becermeleri mümkün olmayabilir. Hasta görme alanı kaybını tek gözünde görme kaybı olarak değerlendirebilir. Hızlı ve oldukça sağlıklı bir görme alanı muayenesidir, özel muayene araçları gerektirmez. Görme alanlarının birbiri üzerine taşması nedeniyle görme alanı her bir göz için ayrı muayene edilmelidir. Muayene edilecek kişi ile hekim yaklaşık 60 cm uzaklıkta, gerekirse daha yakında ve aynı düzeyde karşılıklı otururlar. Önce her iki göz açıkken hekim her iki el parmaklarını çevreden merkeze hareket ettirerek iki taraflı temporal hemiyanopi olasılığını araştırır. Daha sonra hekim sağ, muayene olan kişi sol gözünü kapatır, hasta sağ gözü ile hekimin sol gözüne veya burnuna bakar, bu şekilde hekim kişinin gözünü izler ve hareket ettirmemesini sağlar. Hekim kişiye yüzünü tam olarak görüp görmediğini veya görsel alanda bulanıklık olup olmadığını, varsa yerini sormalıdır. Önce parmak saydırır daha sonra parmaklarını, bir kalemi, bir ışık kaynağını veya yuvarlak kırmızı veya beyaz uçlu 3-5-10 mm çapında herhangi bir nesneyi çevreden, yanlardan, alttan, üstten tüm kesimlerden yavaşça merkeze doğru yaklaştırır ve çevre görme alanını kendi görme alanı ile karşılaştırarak belirlemeye çalışır. Kişi görsel uyaranı gördüğü anda belirtmelidir. Bu işlem 360 derece çepeçevre 10-12 eşit aralıklı meridyende yapılmalıdır, dışta 90, içte ve üstte 50, altta 65 derecelik alanların görülmesi normaldir.

Ishihara psödo-izokromatik kartları

Renk görme psödo-izokromatik kartlarla veya testlerle sınanarak değerlendirilebilir. Bu muayeneler parlaklık, doygunluk, şekil özellikleri dışlanarak sadece renklerin tercih edilmesi temeline dayanır, bu nedenle sorun varsa renkler ya karıştırılacak veya hiç ayırt edilemeyecektir. Muayene sırasında kişi gözlüklerini kullanmalı, ortam iyi aydınlatılmış olmalı, gün ışığı tercih edilmeli, edinsel hastalıklarda gözler tek tek muayene edilmelidir. Renk görme kitapcığı biçimindedir, ilk sayfasında herhangi bir sayı mavi zemin noktacıkları üzerinde turuncu renkte herkesin görmesini sağlayacak biçimde düzenlenmiştir. İzleyen sayfalarda değişik renkte zeminler üzerinde renkli sayılar ya da okuma bilmeyenler için izlekler bulunur. Muayene edilen kişi tarafından görülemeyen renk özelliklerine göre kişinin renk kusurlu ya da körü olduğu anlaşılır; 2’den 21’e kadar olan kartlar kırmızı-yeşil renk görme kusuru bulunanların tanısında, 22’den 25’e kadar olan kartlar ise kişinin kırmızı “protanop” ya da yeşil “döteranop” körü olduğunun ayrımında kullanılır. Kitapçığın arkasında okunamayan sayfa veya sayfaların değerlendirilmesini sağlayan bilgi vardır.

Lateral Kantotomi

Üst ve alt kapak birleşimi olan dış kantüs çok kanlanan bir bölgedir. Analjezi ve sedasyondan sonra, cerrahi alanın kanla çok dolgun olması nedeniyle sicim gbi gerginleşmiş dış kantüs (üst ve alt kapakların birleştiği bölge) bir dakika süreyle bir pensetle ezilir. Daha sonra bir makasın ucuyla tel gibi gergin dış kantüs yoklanır ve lateral kantal ligamanın alt kolu orbita kenarına doğru içten dışa kesilir. Göz içi basıncı ölçülerek değerlendirilir, hala yüksekse üst kol da kesilmelidir.

Kaynaklar
  1. https://emedicine.medscape.com/ophthalmology
  2. https://emergencymedicinecases.com/episode-9-nontraumatic-eye-emergencies/
  3. https://www.aao.org/young-ophthalmologists/yo-info/article/top-10-eye-emergencies
  4. Paul Riordan-Eva: Disorders of the Eye & Lids; Current Medical Diagnosis & Treatment; McGraw Hill, 2016; S: 162-197

1 Yorum

  1. Merhaba, delici göz yaralanmaları acil girişim bölümünde “…gözün kaşınmasını ya da ovuşturulmasını öğütlenmelidir.” şeklinde cümle bitiyor. Emeğiniz için teşekkürler.


blank
Yükleniyor..