No account yet? Register
Geçtiğimiz günlerde Güney Kore’nin Seoul Şehrinin Itewona bölgesinde Cadılar Bayramı kutlamalarında akıllara durgunluk veren bir felaket yaşandı. Pandemi sonrası bir etkinliğe katılmanın coşkusuyla 100.000 kişi, Güney Kore’nin Itewona adlı turistik bölgesindeki kutlamalara akın etti. Kalabalığın akışının kontrolden çıkmasıyla bir anda insanlar bir sokakta sıkışmış vaziyette mahsur kaldı. İnsanlar dev bir insan kitlesi halini aldı ve o kitleden çıkmak mümkün olmadı. Bu olay, 153 kişinin hayatını kaybetmesiyle, ve 133 kişinin yaralanmasıyla sonuçlandı. Peki Güney Kore’yi yasa boğan bu felaketin sebebi neydi? Bu durum izdihamdan farklı olarak “kalabalık ezilmesi” ve “kalabalık çökmesi” olarak adlandırılıyor ve tarihte de örnekleri mevcut.
Kalabalık çökmesi nedir?
Kalabalık çökmesi, bir bölgede çok yoğun bir kalabalık olduğunda ( > 5 kişi/m2), insanların vücudu birbirine temas halinde olup, birbirine itiş kuvveti uyguladığında ortaya çıkabiliyor. Bu kişilerden birinin düşmesi sonucunda, kişinin etrafındakilere uyguladığı itiş kuvveti kayboluyor ve çevresindekiler de adeta bir girdabın içine çekmesi misali düşen kişinin üzerine düşmeye başlıyor. Ve bu durum kitlede domino taşı benzeri etkiye yol açarak daha büyük bir girdapla sonuçlanıyor. Bu süreç, kalabalıktaki insanların birbirine temasıyla oluşan basınç rahatlayana kadar devam ediyor. Tabi bu girdapta altta kalanlar eziliyor, yaralanmalar ve asfiksi meydana geliyor. 2015’te Mekke’de Hac faaliyetinde 2000’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan Mina İzdihamı buna örnek verilebilir.
Kalabalık ezilmesi nedir?
Daha yoğun insan kalabalığında (>9 kişi/m2), insanlar o kadar sıkışıyor ki, adeta insan yığını, bireylerin kendi iradesiyle hareket edemediği dev bir insan kütlesine dönüşüyor ve bu kütlenin içerisindeki insanlar nefes alamıyor ve asfiksi meydana geliyor. Bu tür kalabalık ezilmeleri, hareket halindeki bir kalabalık gitgide daha küçük bir alana yönlendirildiğinde veya bir engelle karşılaştığında (çıkmaz sokak veya kilitli bir kapı gibi) veya benzer yoğunlukta bir kalabalıkla birleştiğinde, kalabalığın önündekilere doğru ilettiği bir basınç dalgası ile meydana gelebiliyor. Bu tip ezilmelere örnek olarak Sheffield, Güney Yorkshire, İngiltere’deki Hillsborough faciası ve 2010’da Almanya, Duisburg, Kuzey Ren-Vestfalya’daki Love Parade faciası verilebilir.
Bakınız, Evrim Ağacı kurucusu ve baş editörü Çağrı Mert Bakırcı, bu durumu akışkanlar mekaniği ile nasıl açıklamış :
- Öncelikle, moleküllerin Brown hareketine kadar mikro düzeye inmek gerekiyor. Bakırcı, bunu bir bardak su örneği ile vermiş.
- Herhangi bir bardak içindeki oda sıcaklığındaki su molekülleri her bir saniye, birbirlerine 100 milyon kere çarpışmaktadırlar. Yeterli kinetik enerjiye sahip olan moleküller ise bardaktan dışarı çıkarak havaya karışır – buharlaşma gerçekleşmiş olur.
- Kinetik enerjileri dolayısıyla sürekli hareket halinde olan ve bu sırada birbirine çarpan moleküllerin bu rastgele ve kontrolsüz hareketine Brown Hareketi denmektedir.
- Bu örneğe göre, herkesin kendine ait alanının olduğu imkanlarda, on binlerce kişi müzik dinlerken bir sorun yoktur. Tıpkı Brown hareketi yapan moleküller gibi, oldukları yerde rastgele salınırlar veya birbirlerine hafifçe çarpıp bir o yana bir bu yana dönerler.
- Ancak kalabalık artıp insanlar sıkışmaya başladığında işler değişiyor. Burada da durum, suyun laminer akımdan türbülans akımına dönerek yarattığı basınç ile örneklendirilmiş.
- Laminer akım, su moleküllerinin aynı yöne doğru akmaya başlaması gibi düşünülebilir. Mesela, birbirleriyle etkileşime geçmeyecek şekilde kişisel alanı olan binlerce kişi, ileri doğru aynı hızda yürürse, bu laminer akıma benzetilebilir.
- Ama eğer akış düzeni bozulursa, yani moleküllerin birbirlerine göre hızı ve yönü kaotikleşirse, işler birden değişecektir. Buna, türbülans veya düzensiz akış denir. İşte bu kaotik hareket, ilerlemek için gereken basıncı artırdığı için, yıkıcı etkilere neden olabilir. Çünkü düz bir boruda akan suyun basıncı sabit ve düzenlidir. Ama suda türbülans oluşursa veya bir köşeyi dönmeyi çalışacak olursa, o köşede basınç artacaktır. Arkadan gelen moleküller öndekilerin üzerlerine biner ve bu moleküller birbirine daha yakın hale gelir.
- Bir toplulukta, insanlar panik davranışı sergilediğinde, örneğin, hepsi tek bir noktaya ulaşmaya çalıştığında, veya bir noktadan kaçmaya başladığında bunda bir problem yok. Herkesin benzer noktalara ilerlediği bir hareketle tek yönlü akış. Ancak ne zaman ki bu tek yöne doğru akan insan paketi dar bir koridor veya sağa dönen yol gibi bir dirençle karşılaşır, işte o zaman türbülans başlar.
- Farklı taraflara hareket etmeye çalışan insan topluluğunda her yöne doğru birçok vektör olduğundan, oluşan toplam kuvvet daha düşük olabiliyor. Ancak eğer bu vektörlerin tamamı aynı yöne doğru itiş yapıyorsa, izdihamlar sırasında yaşanan ölümlerin büyük bir çoğunluğunda olduğu gibi ölüm sebebi ezilme travması ya da asfiksi olmaktadır.
“İşte bunların hepsi, bir izdihamda yıkımı getiren faktörlerdir. Bir alandaki kalabalık arttıkça, paketlenme sıklığı da artar. Ayrıca moleküllerden farklı olarak insanlar adım atarak hareket ettikleri için, sıkı sıkıya paketlendiklerinde hareket etmeleri de zorlaşır, çünkü adım atamazlar. Bu sırada paniğe kapılmak, kalabalığın düzensiz bir şekilde farklı yönlerde hareketine neden olur. Bu durum, kalabalığın Brown hareketi veya düzgün akış rejiminden çıkarak, belli bölgelerde sıkışmasıyla ve yığılmasıyla sonuçlanır. Bu sırada insanlar birbirine çarparak yaralanabilirler.”
Çağrı Mert Bakırcı, Evrim Ağacı
Kalabalığın çökmesi ve ezilme olaylarında en yaygın ölüm nedeni, insanlar üst üste düşerken dikey yığılmadan veya insanların birlikte ezildiği veya sabit bir bariyere karşı yatay yığılmadan kaynaklanan boğulmadır. Ayağa kalkmaya çalışırken kollar ve bacaklar birbirine dolanmakta, beyine giden kan akımı bozulmaktadır. Bilinç kapanmasını takiben, insanların akciğerlerinin ekspanse olacak boşluk bulamaması sebebiyle asfiksi ve ölüm gerçekleşmektedir.
İzdiham
Öte yandan, izdiham, insanların koşacak alanı olduğu anlamına gelir. Korkmuş veya heyecanlı olabilen daha büyük bir grup insan, bir şeyden kaçmak için kontrolsüz bir şekilde birlikte koştuğunda ortaya çıkar.
Korunma
Organizasyonların alacağı kalabalık yönetimi stratejileri ile bunun önüne geçmek mümkün olabildiği gibi, kişilerin de tehlikeyi algılaması önemli. Kalabalık içerisinde dört bir yandan başka insanlarla temas halinde olan bir kişi risk altındadır.
Evrim Ağacı bunu, “Bir kol uzunluğunuz yarıçapındaki alanda 5-6 kişiden fazla kişiye dokunabiliyorsanız, risk bölgesindesiniz demektir.” olarak tanımlamış. Böyle bir durumda, kişinin mümkünse o kalabalıktan çıkması öneriliyor.
Daha ileri düzey bir uyaran ise, arkadaki insanların öndeki insanları ileri doğru itmesi nedeniyle kalabalığın içinde dolaşan dalgalarının hissedilmesidir. Bu durumda ise öneri, bu dalga geldiğinde onunla birlikte ilerlenmesi, ve sonra yana doğru hareket edilmesi. Tehlikeli bölgeden ayrılana kadar bunun bu şekilde devam ettirilmesi.
Tarihte kalabalık sebebiyle yaşanmış facialar için bu linki ziyaret edebilirsiniz.
Kaynaklar
Evrim Ağacı – https://evrimagaci.org/izdiham-ve-kalabalik-cokmesi-hac-konser-ve-kutlama-gibi-olaylarda-yuzlerce-kisi-nasil-olebiliyor-3895
Wikipedia – https://en.wikipedia.org/wiki/Crowd_collapses_and_crushes
The Guardian – https://www.theguardian.com/world/2022/oct/31/how-did-the-seoul-itaewon-halloween-crowd-crush-happen-unfolded-a-visual-guide
51 Responses
Teşekkürler, çok anlaşılır bir anlatım olmuş. İnsanların oluşturduğu kalabalıklara bağlı kazaların frekansı giderek artacak dersek hatalı olmayız sanırım. Farkındalığı arttırmak önemli, paylaşım için tekrar teşekkürler