fbpx

Karojisatsu: Fazla Çalışmaktan Kaynaklı İntiharlar

Aşırı iş yükü ve stresli çalışma koşulları nedeniyle çalışanlarda meydana gelen intihar olarak bilinen “karojisatsu” 1980’lerin ikinci yarısından bu yana Japonya’da bir toplumsal sorun haline gelmiştir. Uzun çalışma saatleri, ağır iş yükleri, iş denetiminin olmaması, rutin ve tekrarlanan görevler, kişiler arası çatışmalar, yetersiz ödüller, güvencesiz istihdam, örgütsel sorunlar işyerinde çalışanlar açısından psiko-sosyal tehlikeler haline gelmiştir.
Favorilere Ekle (0)
Please login to bookmarkClose
Please login

No account yet? Register

Hatırlarsanız acilci.net aracılığıyla Karoshi; Çalışmadan Ölüme Giden Bir Yol başlıklı yazımı sizlerle paylaşmıştım. O yazımdan birkaç cümleyi tekrar hatırlatmak istiyorum:

 “Saat 04:00 vücudum titremeye başladı.” , “Öleceğim, çok yoruldum.”

Vazgeçilen hafta sonları, uykular ve ayda tutulan 10’dan fazla nöbet… Bunlar neticesinde alacağım maaşla, ucuz bir araba almak için bile uzun süre birikime ihtiyaç duyacağım, bu da bana emeğimin karşılığını alamayacağımı hissettiriyor.”

“Burada hekim olduğumda günde 100’den fazla hasta baktığım, hiçbirine yeterli ilgiyi veremediğim, otomatikleşmeye başlayan bir sağlık hizmeti verdiğim ve aynı zamanda kendi hayatıma vakit ayıramadığım bir hekimlik süreci görüyorum.

Siz en fazla ne kadar çalışabilirsiniz? Uğruna yaşamınızı feda edecek, “Ölene kadar Evet!” diyecek kadar mı?

Bu cümleler hiçbirimize yabancı gelmiyor değil mi? Fazla mesai veya aşırı çalışma sonrası ani ölümler Türkiye’de de zaman zaman gündem olup haberler arasında unutulup gidiyor. Gelin bu yazımızda fazla mesainin, aşırı çalışmanın, mobingin getirdiği intihar olaylarına değinelim. İyi ve düşündürücü okumalar dilerim.

Giriş

Çalışma yaşamında intiharlar son 30 yılda değinilmeye başlanılan yeni bir başlıktır. Her yıl 800.000’den fazla kişi intihar ederek yaşamını yitirmekte ve intihar ölümlerinin %75’i düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana gelmektedir. İntihara bağlı ölümlerin çoğunluğunu çalışma çağındaki insanlar oluşturmaktadır (İLO, 2016). 

Aşırı iş yükü ve stresli çalışma koşulları nedeniyle çalışanlarda meydana gelen intihar olarak bilinen “karojisatsu” 1980’lerin ikinci yarısından bu yana Japonya’da bir toplumsal sorun haline gelmiştir. Uzun çalışma saatleri, ağır iş yükleri, iş denetiminin olmaması, rutin ve tekrarlanan görevler, kişiler arası çatışmalar, yetersiz ödüller, güvencesiz istihdam, örgütsel sorunlar işyerinde çalışanlar açısından psiko-sosyal tehlikeler haline gelmiştir. Karojisatsu’ya neden olan bazı nedenler ise genel olarak; (ILO, 2013).

  • Ekonomik çöküşle birlikte meydana gelen uzun vadeli ekonomik durgunlukla beraber çalışan sayısının azalmasının getirdiği, tam veya kısmı süreli gece çalışmasının yaygınlaşması, tatil günlerinde de mesai yapılması
  • Çalışanlarda hayal kırıklığı nedeni ile meydan gelen stres, psikolojik değişiklikler,
  • Personelin zorla istifaya zorlanması-mobing
  • Maddi problemler
blank
blank

Şöyle bir geçmişi incelediğimizde 1999 yılında meydana gelen “karojisatsu” vakası olayın ne kadar da önemli olduğunu ve bizim de birebir aynısını yaşadığımızı gözler önüne seriyor.

1999 yılında Tokyo eteklerinde Kumagaya kentinde 23 yaşındaki Yuji Uendan aşırı iş yükü nedeniyle depresyona girerek intihar etmiş ve  küçük beyaz tahtasında ise, ‘karojisatsu’ yazısını bırakmıştır.

Yuji Uendan vardiyasız günde 11 saati bulan mesailer yapmış, ekstra işlerle ayda 250 saati aşan bir çalışma temposu içersinde yer almıştır. Genç işçi son 15 gün hiç izin kullanmadan çalışmış ve mide ağrısı, uykusuzluk, uyuşma gibi fiziksel rahatsızlıklar yaşamıştır. Yorucu iş temposu neticesinde 13 kilo kaybeden Uendan nitekim intihar etmiştir.

Bu karojisatsunun literatüre girdiği Japonya’da sadece bir örnekti. Japon Ulusal Polis Ajans’nın araştırmasına göre 2006 yılında ülke çapında 32.155 kişi intihar ederek ölmüştür. Bu intiharların 5000’inden fazlasının, ağır ve stresli çalışma koşullarının neden olduğu karojisatsu kaynaklı intiharlar olduğu düşünülmektedir. Ancak Avrupa Birliği’ne üye olan ülkelerin pek çoğunda bu oran %10’un altındadır. Çalışma şartlarının uygun ve insancıl oluşu her ne kadar oranın düşük olmasında etkili olsa da  son yıllarda bu oran artmaktadır​1​.

Türkiye’de sağlık alanında Karojisatsu gerçeği

Bu başlığı atarken inanın nasıl dolduracağımı bilmiyorum. Klavyeye dokunmak istemiyorum. Ama var olan bu gerçeği hatırlatmak istiyorum. Çalışma alanım sağlık olduğu için örneklerimi üzülerek kısaca bu alanda vereceğim.

Türkiye’de artan doktor intiharları: 3 doktor daha intihar etti.

Türk Tabipleri Birliği’nin acı haberleri paylaştığı gün içerisinde üç doktorun yaşamına son verdiği öğrenildi. Sağlık camiası bu trajik kayıplar karşısında şoke olurken, hekimlik mesleğinin karşı karşıya olduğu zorluklar bir kez daha gündeme geldi.(Kaynak)

“Türkiye’de hekimlerin ölüm ve intiharları artıyor”

40 sağlık meslek örgütü yayınladıkları ortak bildiride “Tüm dünyada intihar oranları düşerken, Türkiye’de hekimlerin ölüm ve intiharlar artıyor” diyerek sağlık çalışanlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekti.(Kaynak)

Türkiye’de Son On Yılda Medyada Bildirilen Hekim İntiharları adlı bir çalışmada  39 hekimn intihar ettiği belirtiliyor. (Kaynak)

Son yıllarda hekim sendikalarının da sıkça ele aldığı ve gündeme getirdiği zorluklara biz de burda değinelim. Çeşitli merkezi sınavlar sonrası başlanılan zorlu tıp eğitimi, mecburi hizmet, mesleğin getirdiği ciddi sorumluluklar, yine dünyanın en zorlu sınavlarından biri olan tıpta uzmanlık sınavının hazırlığı, hem eğitim ve çalışma sürecini içine alan uzmanlık eğitimi süreci düşünüldüğünde hekim intiharları üzerine araştırma yapılması gereken bir konudur. Hekim intiharlarının nedenleri; zor eğitim dönemi, yüksek risk altında sürekli çalışma ve yüksek stresli iş yükü, fiziksel yorgunluk ve tükenmişlik sendromu, yönetici mobingi, maddi problemler olarak kabul edilebilir. Hekimlerin intiharlarını önleyici tedbirlere ciddi bir ihtiyaç vardır.

Kıssadan hisse olarak; işten başka hiçbir şeye zaman ayırmanın mümkün olmadığı uzun mesai saatleri sağlığı etkilediği gibi, en sonunda ölümleri de getirebiliyor.

Bütün bu cümlelerimden sonra size tekrar şu soruyu sormak istiyorum:

Siz en fazla ne kadar çalışabilirsiniz? Uğruna yaşamınızı feda edecek, “Ölene kadar Evet!” diyecek kadar mı?


Kaynak

  1. 1.
    Aoki Y, Okada M, Inokuchi R, et al. Time-related changes in suicide attempts after the nuclear accident in Fukushima. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol. 2014;49(12):1911-1918. doi:10.1007/s00127-014-0903-3
blank
Ara