Yüksek kaliteli KPR resüsitasyonun temelidir. Yeni veriler, yüksek kaliteli KPR’nin temel bileşenlerini yeniden doğrulamaktadır: yeterli göğüs kompresyon hız ve derinliğini sağlamak, KPR’deki kesintileri en aza indirmek, kompresyonlar arasında tam göğüs genişlemesine (recoil) izin vermek ve aşırı ventilasyondan kaçınmak.
Dakikada 20 ila 30 nefeslik solunum hızı, (a) ileri hava yolu ile KPR uygulanan veya (b) kurtarma soluğu alan ve nabzı olan infatlar ve çocuklar için yenidir.
Şoklanamaz ritmi olan hastalar için, epinefrin KPR başlangıcından sonra ne kadar erken uygulanırsa, hastanın hayatta kalma olasılığı o kadar yüksektir.
Kaflı endotrakeal tüp kullanmak, endotrakeal tüp değişiklik ihtiyacını azaltır.
Hastane dışı kardiyak arrestler için, balon-maske ventilasyonu ile resüsitasyonun sonuçlarıyla endotrakeal entübasyon gibi ileri hava yolu müdahaleleri ile resüsitasyonun sonuçları aynıdır.
Resüsitasyon, spontan dolaşımın geri dönüşü (ROSC) ile bitmez. Mükemmel post kardiyak arrest bakım, en iyi hasta sonuçlarını elde etmek için kritik derecede önemlidir. ROSC sonrasında bilincini geri kazanamayan çocuklar için bu bakım, hedeflenen sıcaklık yönetimini ve sürekli elektroensefalografi izlemini içerir. Hipotansiyon, hiperoksi veya hipoksinin ve hiperkapni veya hipokapninin önlenmesi ve/veya tedavisi önemlidir.
Hastaneden taburcu olduktan sonra, kardiyak arrestten kurtulanlar fiziksel, bilişsel ve duygusal zorluklar yaşayabilir ve devam eden tedavilere ve müdahalelere ihtiyaç duyabilir.
Naloxone, opioid doz aşımına bağlı olarak solunum arrestini tersine çevirebilir, ancak kardiyak arrest geçiren hastalara fayda sağladığına dair bir kanıt yoktur.
Sepsiste sıvı resüsitasyonu, hastanın yanıtına dayanır ve sık sık yeniden değerlendirme gerektirir. Dengeli kristalloid, dengesiz kristalloid ve kolloid sıvıların tümü sepsis resüsitasyonu için kabul edilebilir. Sıvıya dirençli septik şok için epinefrin veya norepinefrin infüzyonları kullanılır.
Giriş
Pediyatrik OHCA hastalarının yaklaşık % 11,4’ü hastaneden taburcu olur, ancak sonuçlar yaşa göre değişiklik gösterir; ergenlerde % 17,1, çocuklarda% 13,2 ve bebeklerde% 4,9 hayatta kalma oranları söz konusudur. Aynı yıl, pediatrik IHCA insidansı, 1000 infant ve çocuk başına 12.66 olay idi ve hastaneden taburculuğa kadar genel sağ kalım oranı % 41.1 idi. Nörolojik sonuçları, hem OHCA hem de IHCA çalışmalarında raporlama metrikleri ve takip süresi değişkenliği nedeniyle pediyatrik yaş spektrumunda değerlendirmek esasen zordur. Hayatta kalanların % 47 kadarında taburculuklarında olumlu nörolojik sonuç bildirilmiştir. IHCA’da sağ kalımdaki artışlara rağmen, hem sağ kalımı hem de nörolojik sonuçları iyileştirmek için yapılacak daha çok şey vardır.
Uluslararası Resüsitasyon Komitesi (ILCOR) Hayatta Kalma Formülü ve iyi resüsitasyon sonuçları için 3 temel bileşeni vurgulamaktadır: sağlam resüsitasyon bilimine dayalı kılavuzlar, halkın etkin eğitimi ve resüsitasyon sağlayıcıları ve iyi işleyen Hayatta Kalma Zincirinin uygulanması.
Pediyatrik ileri yaşam desteği kılavuzlarının amaçları doğrultusunda, pediatrik hastalar, yenidoğanlar hariç olmak üzere, bebekler, çocuklar ve 18 yaşına kadar olan adolesanlardır. Pediatrik temel yaşam desteği (BLS) için kılavuzlar aşağıdaki gibidir:
Bebek(infant) yönergeleri, yaklaşık 1 yaşından küçükler için geçerlidir.
Çocuk yönergeleri yaklaşık 1 yaşından ergenliğe kadar olan çocuklar için geçerlidir. Ergenlik, kızlarda meme gelişimi ve erkeklerde koltuk altı kıllarının varlığı olarak tanımlanmaktadır.
Ergenlik belirtileri olanlar için yetişkin temel yaşam desteği yönergelerine uyulmalıdır.
Ana Kavramlar
Pediyatrik kardiyak arestin epidemiyolojisi, patofizyolojisi ve yaygın etiyolojileri yetişkin ve neonatal arrestten farklıdır. Bebeklerde ve çocuklarda kardiyak arrest genellikle primer kardiyak nedenden kaynaklanmaz; daha ziyade, ilerleyen solunum yetmezliği veya şokun nihai sonucudur. Bu hastalarda, kardiyak arrestin öncesinde, kardiyopulmoner yetmezlik, bradikardi ve kalp durması ile sonuçlanan değişken bir bozulma dönemi görülür. Doğuştan kalp hastalığı olan çocuklarda, etiyoloji yetişkinlerden farklı olmasına rağmen, kardiyak arrest genellikle birincil kardiyak nedene bağlıdır.
Pediatrik IHCA’nın sonuçları, erken tanıma, yüksek kaliteli KPR, arrest sonrası bakım ve ekstrakorporeal kardiyopulmoner resüsitasyon (ECPR) nedeniyle son 20 yılda iyileşmiştir. OHCA’da ise hayatta kalma oranları daha az cesaret verici olmaya devam etmektedir. Pediyatrik kardiyak arrestten sağkalım oranları arttıkça, hayatta kalanların nörogelişimsel, fiziksel ve duygusal sonuçlarına daha fazla odaklanan bir değişim olmuştur. Son araştırmalar, olumlu sonuçları olan hastaların dörtte birinin global bilişsel bozukluğa sahip olduğunu ve olumlu sonuçlara sahip olduğu bildirilen daha büyük çocukların %85’inin seçici nöropsikolojik kusurlara sahip olduğunu göstermektedir.
Pediatrik Yaşam Zinciri
Tarihsel olarak, kardiyak arrest bakımı büyük ölçüde kardiyak arrestin yönetimine odaklanmış, yüksek kaliteli KPR, erken defibrilasyon ve etkili ekip çalışmasını vurgulamıştır. Ancak, arrest öncesi ve sonrası bakımın sonuçları iyileştirmek için kritik olan yönleri vardır. Pediatrik kardiyak arrest sağkalım oranları yükseldiği için, kardiyak arrestin önlenmesi daha da önemli hale geliyor. Hastane dışı ortamda bu, güvenlik girişimlerini (örneğin, bisiklet kaskı yasaları), ani bebek ölümü sendromunun önlenmesini, halktan kurtarıcıların KPR eğitimini ve acil bakıma erken erişimi içermektedir.
OHCA ve IHCA arasındaki farkları ayırt etmek için ayrı bir OHCA yaşam zinciri oluşturulmuştur. Hem OHCA hem de IHCA zincirlerinde, iyileşmenin önemini vurgulamak için, kısa ve uzun vadeli tedavi değerlendirmesine, hayatta kalanlar ve aileleri için desteğe odaklanan altıncı bir halka eklenmiştir.
Resüsitasyonun Sırası
Kalp durmasının hızlı bir şekilde tanınması, yüksek kaliteli göğüs kompresyonlarının derhal başlatılması ve etkili ventilasyonun sağlanması, kardiyak arrestin sonuçlarını iyileştirmek için kritik öneme sahiptir. Halktan kurtarıcılar, “yaşam belirtisi” olmayan çocukta KPR başlatmayı geciktirmemelidir. Sağlık çalışanları, KPR’nin başlatılması 10 saniyeden fazla gecikmediği sürece nabzı değerlendirmeyi düşünebilir. Nabzın varlığı veya yokluğu için palpasyon, kardiyak arrestin tek belirleyicisi ve göğüs kompresyonu ihtiyacı için güvenilir değildir. Bebeklerde ve çocuklarda asfiksiyal kardiyak arrest, primer kardiyak olaydan kaynaklanan kardiyak arrestten daha yaygındır; bu nedenle çocukların resüsitasyonu sırasında etkin ventilasyon önemlidir. KPR başlatıldığında sıra, kompresyon-hava yolu-solunumu şeklindedir.
Yüksek kaliteli KPR’nin 5 ana bileşeni, (1) yeterli göğüs kompresyon derinliği, (2) optimal göğüs kompresyon hızı, (3) KPR kesintilerinin en aza indirilmesi, (4) kompresyonlar arasında tam recoile izin verilmesi ve (5) aşırı ventilasyondan kaçınılması. Pediatrik resüsitasyon sırasında yetersiz kompresyon derinlik ve hızı, yetersiz recoil ve yüksek ventilasyon oranları yaygındır.
KPR’nin Başlaması için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Halktan kurtarıcılar, yanıt vermeyen, normal nefes almayan ve yaşam belirtisi olmayan herhangi bir kurbanda KPR’ye başlamalıdır; nabzı kontrol etmeyin.
2a
C-LD
2. Yaşam belirtisi olmayan bebeklerde ve çocuklarda, sağlık hizmeti sağlayıcılarının 10 saniyeye kadar nabzı kontrol etmesi ve kesin bir nabız hissedilmediği sürece kompresyona başlaması mantıklıdır.
2b
C-EO
3. KPR’yi havayolu-solunum-kompresyondan ziyade kompresyon-hava yolu- solunum ile başlatmak makul olabilir.
Yüksek Kaliteli KPR Bileşenleri için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
B-NR
1. Bebek ve çocuk arrestlerde kurtarıcı soluk ile göğüs kompresyonları yapılarak KPR sağlanmalıdır
1
B-NR
2. Bebekler ve çocuklar için, halktan kurtarıcılar kurtarıcı soluk vermek istemiyorlarsa veya veremiyorlarsa, kurtarıcıların yalnızca göğüs kompresyonu yapmaları önerilir.
1
C-EO
3. Her kompresyondan sonra, kurtarıcılar göğsün tamamen geri çekilmesine izin vermelidir.
2a
C-LD
4. Bebekler ve çocuklar için ≈ 100-120 /dk’lık göğüs kompresyon hızı kullanmak mantıklıdır
2a
C-LD
5. Bebekler ve çocuklar için, kurtarıcıların göğüs ön-arka çapının en az üçte birine ulaşan göğüs kompresyonları sağlaması mantıklıdır; bu, bebeklerde yaklaşık 4 cm (1.5 inç) ile çocuklarda 5 cm’e (2 inç) karşılık gelir. Çocuklar ergenliğe ulaştıktan sonra, yetişkin kompresyon derinliği olan en az 5 cm, en fazla 6 cm kullanılması mantıklıdır.
2a
C-EO
6. Sağlık çalışanları için, yaklaşık 2 dakikada bir 10 saniyeden fazla olmayan ritim kontrolü yapmak mantıklıdır.
2a
C-EO
7. KPR sırasında % 100 oksijenle ventilasyon yapmak mantıklıdır.
2a
C-EO
8. İleri hava yolu olmadan KPR gerçekleştirirken, tek kurtarıcının 30:2’lik kompresyon-ventilasyon oranı, 2 kurtarıcının 15: 2’lik kompresyon-ventilasyon oranı sağlaması mantıklıdır.
2b
C-LD
9. İleri hava yolu olan bebeklerde ve çocuklarda KPR uygularken, yaş ve klinik durumu hesaba katarak her 2-3 saniyede bir (20-30 soluk/ dakika) 1 soluk, solunum hızı aralığını hedeflemek mantıklı olabilir. Bu önerileri aşan oranlar hemodinamiği tehlikeye atabilir
KPR Tekniği için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Bebekler için, tek kurtarıcılar (ister halktan kurtarıcılar ister sağlık çalışanları) sternuma, intermammariyal hattın hemen altına yerleştirilmiş 2 parmak veya 2 başparmak ile basmalıdır.
1
C-LD
2. Bebekler için, 2 kurtarıcı tarafından KPR sağlandığında ellerle toraksı çevreleyen 2 başparmak tekniği önerilir. Kurtarıcı hastanın göğsünü fiziksel olarak çevreleyemiyorsa, 2 parmak tekniği ile göğse bastırılır.
2b
C-LD
3. Çocuklar için, göğüs kompresyonu yapmak için 1 veya 2 el tekniğinin kullanılması makul olabilir.
2b
C-LD
4. Bebekler için, kurtarıcı kılavuzun tavsiye ettiği derinliklere ulaşamıyorsa (göğsün ön-arka çapının en az üçte biri), 1 elin topuğunu kullanmak mantıklı olabilir.
KPR için Destek Yüzey Önerileri
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. IHCA sırasında, yatağın sertliğini artırmak için imkan varsa yatağın “KPR modunu” etkinleştirin.
2a
C-LD
2. Sert bir yüzeyde göğüs kompresyonu yapmak mantıklıdır
2a
C-LD
3. IHCA sırasında, göğüs kompresyon derinliğini iyileştirmek için sırt tahtası kullanmak mantıklıdır
Havayolunu Açmak için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Servikal omurga yaralanmasından şüphelenilmediği sürece, hava yolunu açmak için baş-çene manevrasını kullanın
1
C-EO
2. Servikal spinal yaralanma şüphesi olan travma hastasında, hava yolunu açmak için jaw thrust manevrasını kullanın.
1
C-EO
3. Servikal spinal yaralanma şüphesi olan travma hastası için, jaw thrust hava yolunu açmazsa, baş-çene manevrasını kullanın.
KPR Sırasında İleri Havayolu Girişimleri
Pediyatrik arrestlerin çoğu solunumun bozulmasıyla tetiklenir. Hava yolu yönetimi ve etkili ventilasyon, pediatrik resüsitasyon için çok önemlidir. Hastaların çoğu balon-maske ventilasyonu ile başarılı bir şekilde ventile edilebilmesine rağmen, bu yöntem göğüs kompresyonlarında kesintiye neden olur ve aspirasyon ve barotravma riski ile ilişkilidir.
Supraglottik hava yolu (SGA) yerleştirme veya endotrakeal entübasyon (ETI) gibi gelişmiş hava yolu müdahaleleri ventilasyonu iyileştirebilir, aspirasyon riskini azaltabilir ve kesintisiz kompresyon uygulanmasını sağlayabilir. Bununla birlikte, hava yolu yerleştirilirken kompresyon kesintiye uğrayabilir veya yanlış yerleşim ile sonuçlanabilir. İleri hava yolu yerleştirme, özel ekipman ve yetenekli sağlık çalışanı gerektirir ve çocukları rutin olarak entübe etmeyen profesyoneller için zor olabilir.
KPR Sırasında İleri Havayolu Girişimleri için Öneri
Sınıf
Düzey
Öneriler
2a
C-LD
1. Balon-maske ventilasyonu, hastane dışı çocuk arrest yönetiminde, gelişmiş hava yolu müdahaleleri (SGA ve ETI) ile karşılaştırıldığında mantıklıdır
KPR Sırasında İlaç Uygulanması
Epinefrin gibi vazoaktif ajanlar, kardiyak arrest sırasında koroner perfüzyonu optimize ederek ve serebral perfüzyonu sürdürerek spontan dolaşımın yeniden sağlanması için kullanılır, ancak uygulamanın faydası ve optimum zamanlaması belirsizliğini korumaktadır. Antiaritmikler, tekrarlayan ventriküler fibrilasyon (VF) ile defibrilasyonu takiben nabızsız ventriküler taşikardi (pVT) riskini azaltır ve bu da defibrilasyon başarısını artırabilir. Sodyum bikarbonat ve kalsiyumun rutin kullanımı mevcut veriler tarafından desteklenmemektedir. Bununla birlikte, elektrolit dengesizlikleri ve belirli ilaç toksisiteleri gibi uygulanmasının endike olduğu özel durumlar vardır. Çocuklar için ilaç dozajı, acil bir ortamda elde edilmesi genellikle zor olan kiloya bağlıdır. Gerçek bir ağırlık elde edilemediğinde ağırlığı tahmin etmek için çok sayıda yaklaşım vardır.
KPR Sırasında İlaç Uygulanması için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
2a
C-LD
1. Pediatrik hastalar için her durumda epinefrin verilmesi mantıklıdır. Endotrakeal tüp (ETT) uygulamasındansa IV/IO, tercih edilir.
2a
C-LD
2. Pediatrik hastalar için her durumda, ilk epinefrin dozunun göğüs kompresyonlarının başlamasından itibaren ilk 5 dakika içinde verilmesi mantıklıdır.
2a
C-LD
3. Pediatrik hastalar için her durumda ROSC elde edilene kadar her 3-5 dakikada bir epinefrin verilmesi mantıklıdır
2b
C-LD
4. Şoka dirençli VF/pVT için amiodaron veya lidokain kullanılabilir.
3
B-NR
5. Hiperkalemi veya sodyum kanal bloker (örn. Trisiklik antidepresan) toksisitesinin olmadığı pediyatrik kardiyak arestte rutin sodyum bikarbonat uygulaması önerilmemektedir.
3
B-NR
6. Belgelenmiş hipokalsemi, kalsiyum kanal bloker over dozu, hipermagnezemi veya hiperkaleminin olmadığı durumlarda pediyatrik kardiyak arrest için rutin kalsiyum uygulaması önerilmez.
Resüsitasyon İlaçlarının Ağırlığa Dayalı Dozlanması için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-EO
1. Resüsitasyon ilaç dozajlarken, yetişkinler için önerilen dozu aşmayacak şekilde, resüsitasyon ilaç dozlarını hesaplamak için çocuğun vücut ağırlığının kullanılması önerilir.
2b
B-NR
2. Mümkünse, vücut habitusunun veya antropomorfik ölçümlerin dahil edilmesi, uzunluğa dayalı tahmini ağırlığın doğruluğunu artırabilir.
2b
C-LD
3. Çocuğun ağırlığı bilinmiyorsa, ağırlığı tahmin etmek için vücut uzunluğu bandı ve diğer bilişsel yardımcılar, resüsitasyon ilacı dozajını ve uygulamasını hesaplamak için düşünülebilir.
VF / pVT YÖNETİMİ
VF/pVT riski, çocukluk ve ergenlik döneminde giderek artar, ancak yetişkinlere göre daha az sıklıkta kalır. VF/pVT başlangıç ritimli kardiyak arrest, şok verilemez ritimli kardiyak arrestlere göre olumlu nörolojik fonksiyonla hastaneden taburcu olma oranlarında daha iyi sağkalıma sahiptir. Şok verilen ritimler, kardiyak arestin (primer VF / pVT) ilk ritmi olabilir veya resüsitasyon sırasında (sekonder VF/pVT) gelişebilir. Defibrilasyon, VF/pVT için kesin tedavi yöntemidir.
VF/pVT’nin süresi ne kadar kısa olursa, şokun perfüzyon ritmine neden olma olasılığı o kadar yüksektir. Hem manuel defibrilatörler hem de OED’ler, çocuklarda VF/pVT’yi tedavi etmek için kullanılabilir. Bir sağlık çalışanı tarafından şok verilebilir ritim belirlendiğinde manuel defibrilatörler tercih edilir çünkü enerji dozu hastanın kilosuna göre titre edilebilir. OED’lerin pediatrik şok edilebilir ritimleri tanımada yüksek özgüllüğü vardır. Monofazik yerine bifazik defibrilatörler önerilir çünkü daha az yan etki ile VF/pVT’nin sonlandırılması için daha az enerji gerekir. Birçok OED, 8 yaşından küçük bebekler ve çocuklar için uygun hale getirmek üzere enerji dozunu azaltacak şekilde donatılmıştır.
Enerji Dozu için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
2a
C-LD
1. Defibrilasyon başlangıç dozu olarak 2-4 J/kg monofazik veya bifazik enerji kullanmak mantıklıdır, ancak öğretme kolaylığı için 2 J/kg başlangıç dozu düşünülebilir.
2b
C-LD
2. Refrakter VF için defibrilasyon dozunu 4 J/kg’a çıkarmak mantıklı olabilir.
2b
C-LD
3. Sonraki enerji seviyeleri için, 4 J/kg’lık bir doz makul olabilir ve 10 J/kg’ı veya yetişkin maksimum dozunu aşmamakla birlikte daha yüksek enerji seviyeleri düşünülebilir.
Şok ve CPR Koordinasyonu için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-EO
1. Cihaz şok vermeye hazır olana kadar KPR uygulayın.
1
C-EO
2. VF/pVT’li çocuklar için tek bir şokun ardından hemen göğüs kompresyonu önerilir.
1
C-EO
3. Göğüs kompresyonlarının kesintiye uğramasını en aza indirin.
Defibrilatör Kaşık Boyutu, Tipi ve Konumu için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-EO
1. Pedler/kaşıklar arasında temas etmeden iyi bir ayırma sağlayacak şekilde, çocuğun göğsüne uyacak en büyük kaşıkları veya kendiliğinden yapışan elektrotları kullanın.
2b
C-LD
2. Kendinden yapışan pedleri yapıştırırken, anterior-lateral yerleştirme veya anterior-posteriyor yerleştirme mantıklı olabilir.
2b
C-LD
3. Kaşıklar ve kendiliğinden yapışan pedler, elektrik dağıtımında eşit derecede etkili kabul edilebilir.
Defibrilatör Türü için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Bebeklerde ve 8 yaşından küçük çocuklarda OED kullanırken, pediyatrik zayıflatıcı kullanılması önerilir.
1
C-EO
2. Eğitimli sağlık çalışanının bakımı altındaki bebekler için, şok verilebilir ritim belirlendiğinde manuel defibrilatör önerilir.
2b
C-EO
3. Manuel defibrilatör veya pediyatrik zayıflatıcı ile donatılmış bir OED yoksa, doz zayıflatıcısı olmayan bir OED kullanılabilir.
Resüsitasyon Kalitesinin Değerlendirilmesi
Yüksek kaliteli KPR’nin başlatılması ve sürdürülmesi, iyileştirilmiş ROSC oranları, sağkalım ve olumlu nörolojik sonuçlarla ilişkilidir, ancak ölçülen KPR kalitesi genellikle yetersizdir. KPR kalitesini değerlendirmek ve yönlendirmek için invazif olmayan ve invazif izleme teknikleri kullanılabilir. KPR sırasında invazif arteriyel kan basıncı izleme, kompresyonlar ve ilaçlarla üretilen kan basınçlarına ilişkin bilgi sağlar. End tidal CO2 (ETCO2) hem üretilen kardiyak debiyi hem de ventilasyon etkinliğini yansıtır ve KPR kalitesi hakkında geri bildirim sağlayabilir. ETCO2’deki ani bir artış, ROSC’nin erken işareti olabilir.
KPR geri bildirim cihazları (yani koçluk, işitsel ve audiovideo cihazlar), yüksek kaliteli KPR için eğitim ve kalite güvence sistemi içinde kompresyon oranını, derinliği ve recoili iyileştirebilir. Geri döndürülebilir arrest nedenlerinin belirlenmesi için KPR sırasında özellikle ekokardiyografi olmak üzere hasta başı ultrasonu düşünülmüştür. Resüsitasyon kalitesini belirlemek için değerlendirilmekte olan teknolojiler, KPR sırasında yakın kızılötesi spektroskopi kullanmak gibi serebral oksijenasyonun invazif olmayan ölçümlerini içerir.
Resüsitasyon Kalitesinin Değerlendirilmesi için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
2a
C-LD
1. Kardiyak arrest sırasında sürekli invazif arteriyel kan basıncı izlenebilen hastalar için, sağlık çalışanlarının CPR kalitesini değerlendirmek için diyastolik kan basıncını kullanmaları mantıklıdır.
2b
C-LD
2. ETCO2 izleme, göğüs kompresyonlarının kalitesini değerlendirmek için düşünülebilir, ancak çocuklarda tedaviye rehberlik edecek spesifik değerler belirlenmemiştir.
2b
C-EO
3. Kurtarıcının, sürekli resüsitasyon kalite iyileştirme sisteminin bir parçası olarak yeterli göğüs kompresyon hızı ve derinliğini optimize etmek için CPR geri bildirim cihazlarını kullanması makul olabilir.
2b
C-EO
4. Uygun şekilde eğitilmiş personel mevcut olduğunda, ekokardiyografi, perikardiyal tamponad ve yetersiz ventriküler dolum gibi potansiyel olarak tedavi edilebilir arrest nedenlerini tanımlamak için düşünülebilir, ancak olası faydalar, göğüs kompresyonlarını kesintiye uğratmanın bilinen zararlı sonuçlarına karşı tartılmalıdır.
Kardiyak Arrest Sonrası Hedef Sıcaklık Yönetimi için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
A
1. TTM sırasında sürekli çekirdek sıcaklığının ölçülmesi önerilir.
2a
B-R
2. OHCA veya IHCA’dan sonra komada kalan 24 saat ile 18 yaş arasındaki bebekler ve çocuklar için, 32° C– 34° C TTM ve ardından 36° C– 37,5° C TTM kullanmak veya yalnızca 36° C – 37,5 °C TTM kullanmak mantıklıdır.
Kardiyak Arrest Sonrası Oksijenasyon ve Ventilasyon Yönetimi için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
2b
C-LD
1. Kurtarıcıların ROSC’den sonra spesifik hastanın altta yatan durumuna uygun normoksemiyi hedeflemesi makul olabilir.
2b
C-LD
2. Kurtarıcıların % 94 ile% 99 arasındaki bir oksihemoglobin satürasyonunu hedeflemek için oksijeni kesmesi makul olabilir.
2b
C-LD
3. Uygulayıcıların, ROSC’den sonra spesifik hastanın altta yatan durumuna uygun bir kısmi karbon dioksit (Paco2) basıncını hedeflemesi ve şiddetli hiperkapni veya hipokapniye maruz kalmayı sınırlaması makul olabilir.
Kardiyak Arrest Sonrası EEG İzleme ve Nöbet Tedavisi için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Kaynaklar mevcut olduğunda, inatçı ensefalopatili hastalarda kardiyak arestin ardından nöbetlerin tespiti için sürekli elektroensefalografi (EEG) takibi önerilir.
1
C-LD
2. kardiyak arresti takiben klinik nöbetlerin tedavi edilmesi önerilir.
2a
C-EO
3. Kardiyak arestin ardından non-konvülsif status epileptikusu uzmanlara danışarak tedavi etmek mantıklıdır.
Kardiyak Arrest Sonrası Prognostik Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
2a
B-NR
1. Kardiyak arestten sonraki ilk hafta EEG, diğer bilgilerle güçlendirilerek prognostikasyon için 1 faktör olarak faydalı olabilir.
2a
B-NR
2. Hizmet sunanlar için, arrestten kurtulan bebek ve çocuklarda sonuçları tahmin ederken birden çok faktörü göz önünde bulundurmaları mantıklıdır.
2a
B-NR
3. Hizmet sağlayıcıların, ölümcül olmayan boğulma sonrasında kardiyak arrestten kurtulan bebek ve çocuklarda sonuçları tahmin ederken birden çok faktörü göz önünde bulundurmaları mantıklıdır (yani, hastaneye yatışa kadar hayatta kalma).
Post Kardiyak Arrest İyileşme
Hayatta kalanlar, hem kısa vadeli hem de uzun vadeli fiziksel, nörolojik, bilişsel, duygusal ve sosyal morbidite açısından önemli risk altındadır. Büyük ölçüde “olumlu bir sonuçla” arrestten kurtulan birçok çocuk, daha ince ve sürekli nöropsikolojik bozukluklara sahiptir. Beyin hasarının çocukların gelişimi üzerindeki tam etkisi, arrestten aylar veya yıllar sonrasına kadar tam olarak anlaşılamayabilir. Dahası, çocuklar bakıcılar tarafından büyütüldüklerinden, arrest sonrası morbiditenin etkisi sadece çocuğu değil aileyi de etkiler. İyileşme, kardiyak arrestten kurtulanların kardiyak arrestten sonraki aylar ila yıllar içinde devam eden entegre tıbbi, rehabilitasyon, bakıcı ve toplum desteğine ihtiyaç duyabileceğini kabul etmek için Hayatta Kalma Zincirinin altıncı halkası olarak tanıtıldı.
Post Kardiyak Arrest İyileşme için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Pediyatrik kardiyak arrest hastalarıın rehabilitasyon hizmetleri için değerlendirilmesi önerilir.
2a
C-LD
2. Pediyatrik kardiyak arestten sonraki en az ilk yıl boyunca devam eden nörolojik değerlendirme için yönlendirmek mantıklıdır.
Resüsitasyon Sırasında Aile Varlığı
Son 20 yılda, resüsitasyon sırasında aile varlığını sürdürme uygulaması artmıştır. Ankete katılan ebeveynlerin çoğu, çocuklarının resüsitasyonu sırasında orada olmayı isteyeceklerini belirtmektedir. Daha eski veriler, çocukları öldüğünde orada bulunan ebeveynler arasında daha düşük anksiyete ve depresyon insidansı ve daha yapıcı yas davranışları olduğunu göstermektedir.
Resüsitasyon Sırasında Aile Varlığı için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
B-NR
1. Mümkünse, aile üyelerine bebek veya çocuklarının resüsitasyonu sırasında orada bulunma seçeneği sağlayın.
1
B-NR
2. Aile üyeleri resüsitasyon sırasında mevcut olduğunda, belirlenen ekip üyesinin rahatlık sağlaması, soruları yanıtlaması ve aileyi desteklemesi yararlıdır.
1
C-LD
3. Aile üyelerinin mevcudiyetinin resüsitasyona zararlı olduğu düşünülüyorsa, aile üyelerinden saygılı bir şekilde ayrılmaları istenmelidir.
Açıklanamayan Ani Kardiyak Arrestin Değerlendirilmesine Yönelik Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-EO
1. Ani beklenmedik arrest geçiren tüm bebekler, çocuklar ve ergenler, kaynaklar izin verdiğinde, tercihen kardiyovasküler patoloji eğitimi ve tecrübesi olan bir patolog tarafından, sınırsız, tam otopsi yaptırmalıdır. Kalıtsal kalp hastalığının varlığını belirlemek için genetik analiz için biyolojik materyalin uygun şekilde korunmasını düşünün.
1
C-EO
2. Otopside ölüm nedeni bulunmayan hastaların ailelerini, kalıtsal kalp hastalığı ve kardiyak genetik danışmanlık konusunda uzman bir sağlık uzmanına veya merkeze yönlendirin.
1
C-EO
3. Aniden açıklanamayan arrestten kurtulan bebekler, çocuklar ve ergenler için eksiksiz geçmiş tıbbi ve aile öyküsü edinin (senkop atakları, nöbetler, açıklanamayan kaza veya boğulma veya 50 yaşından önce ani beklenmedik ölüm öyküsü dahil), önceki elektrokardiyogramları gözden geçirin ve bir kardiyoloğa yönlendirin.
Şoktaki Hastanın Resüsitasyonu
Şok, oksijen dağılımının, doku metabolik taleplerini karşılamamasıdır ve yaşamı tehdit edebilir. Pediatrik şokun en yaygın olanı, kanamaya bağlı şok dahil olmak üzere hipovolemiktir. Distribütif, kardiyojenik ve obstrüktif şok daha az sıklıkla meydana gelir.
Çoğunlukla, aynı anda birden çok tipte şok meydana gelebilir; bu nedenle, sağlıkçılar dikkatli olmalıdır. Erken aşamalarındaki kardiyojenik şokun teşhis edilmesi zor olabilir, bu nedenle yüksek şüphe indeksi gereklidir. Şok, kompanse edilmiş bir durumdan dekompanse (hipotansif) bir duruma, bir şiddet sürekliliği üzerinde ilerler. Telafi edici mekanizmalar, kalp debisini ve end organ perfüzyonunu sürdürmek için taşikardi ve artmış sistemik vasküler direnci (vazokonstriksiyon) içerir. Telafi edici mekanizmalar başarısız olduklarında, hipotansiyon ve yetersiz end organ perfüzyonu belirtileri, azalmış idrar çıkışı, laktik asidoz ve zayıf santral nabızlar gelişir.
Septik şoku tedavi etmek için intravenöz sıvıların erken uygulanması, sınırlı kanıta dayalı olarak geniş çapta kabul edilmiştir. Erken antibiyotik ve sıvı uygulamasının rolünü vurgulayan kılavuzların uygulanmasıyla eş zamanlı olarak pediyatrik sepsisten ölüm oranı son yıllarda azalmıştır. Septik şok yönetimindeki tartışmalar arasında sıvı uygulama hacmi ve hastanın yanıtının nasıl değerlendirileceği, vazopresör ajanlarının zamanlaması ve seçimi, kortikosteroid kullanımı ve sepsisle ilişkili arrest geçiren hastalar için tedavi algoritmalarındaki değişiklikler yer alır.
Önceki AHA kılavuzları, sıtma, orak hücre anemisi ve dengue şok sendromu olan hastalarla ilgili geniş çaplı çalışmaları dikkate almıştır; bununla birlikte, bu hastalar, bu çalışmalardan elde edilen sonuçların genelleştirilmesini sorunlu hale getiren özel dikkat gerektirir. Hemorajik şoku olan çocuklar için resüsitasyon rehberliği, resüsitasyonun erken dönemlerinde kan ürünlerini kullanan resüsitasyon protokolleri tarafından kristalloid ve sonra kan paradigmalarına meydan okunduğu için gelişmektedir. Bununla birlikte, belirli bir yaralanma türü için ideal resüsitasyon stratejisi genellikle bilinmemektedir.
Şok Durumunda Sıvı Resüsitasyonu için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Sağlık çalışanları, sıvı yanıtını ve fazla hacim yüklenmesi belirtilerini değerlendirmek için her sıvı bolusundan sonra hastayı yeniden değerlendirmelidir.
2a
B-R
2. Resüsitasyon için ilk sıvı seçimi olarak izotonik kristaloidler veya kolloidler etkili olabilir.
2a
B-NR
3. Dengeli veya dengesiz solüsyonlar, resüsitasyon sıvı seçimi olarak etkili olabilir.
2a
C-LD
4. Septik şoklu hastalarda, sıvıyı 10 mL/kg veya 20 mL/kg parçalar halinde sık sık yeniden değerlendirme yapılarak uygulamak mantıklıdır.
Septik Şoktaki Hastayı Resüsite Etmek için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
2a
C-LD
1. Sıvıya dirençli septik şoku olan bebeklerde ve çocuklarda, başlangıçta vazoaktif infüzyon olarak epinefrin veya norepinefrin kullanılması mantıklıdır.
2a
C-EO
2. Kardiyak arrest ve sepsisli bebekler ve çocuklar için, sepsisle ilişkili arrest durumunda, herhangi farklı bir yaklaşıma kıyasla , standart pediatrik ileri yaşam desteği algoritmasının uygulanması mantıklıdır.
2b
B-NR
3. Sıvılara yanıt vermeyen ve vazoaktif destek gerektiren septik şoka sahip bebekler ve çocuklar için, stres dozlu kortikosteroidleri düşünmek mantıklı olabilir.
2b
C-LD
4. Sıvıya dirençli bebeklerde ve çocuklarda, epinefrin veya norepinefrin mevcut değilse, dopamin düşünülebilir.
Kardiyojenik Şoktaki Hastayı Resüsite Etmek için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-EO
1. Kardiyojenik şoktaki bebekler ve çocuklar için erken uzman konsültasyonu önerilir.
2b
C-EO
2. Kardiyojenik şoktaki bebekler ve çocuklar için inotropik infüzyonu olarak epinefrin, dopamin, dobutamin veya milrinon kullanmak mantıklı olabilir.
Travmatik Hemorajik Şoktaki Hastayı Resüsite Etmek için Öneri
Sınıf
Düzey
Öneriler
2a
C-EO
1.Travma sonrası hipotansif hemorajik şokta olan bebekler ve çocuklar arasında, devam eden volüm resüsitasyonu için kristaloid yerine, mümkünse kan ürünlerini uygulamak mantıklıdır.
Solunum Yetmezliği Tedavisi
Solunum yetmezliği, hastanın solunumu yetersiz hale geldiğinde ve etkisiz oksijenasyon ve ventilasyonla sonuçlandığında ortaya çıkar. Bu, solunumun düzensiz kontrolü, üst solunum yolu tıkanıklığı, alt hava yolu tıkanıklığı, solunum kası yetmezliği veya parankimal akciğer hastalığı nedeniyle ortaya çıkabilir. Solunum olmadığında veya yetersiz olduğunda yardımlı ventilasyon sağlamak, yabancı cisim hava yolu tıkanıklığını gidermek (FBAO) ve opioid doz aşımında nalokson uygulamak hayat kurtarıcı olabilir.
Boğulma (örneğin, FBAO) ve zehirlenme bebeklerde ve çocuklarda başlıca ölüm nedenleridir. Balonlar, yiyecekler (örn. Sosisli sandviç, kuruyemiş, üzüm) ve küçük ev eşyaları çocuklarda FBAO’nun en yaygın nedenleridir, tersine bebekler arasında sıvılar yaygındır. Hafif FBAO (hasta öksürüyor ve ses çıkarıyor) ve şiddetli FBAO (hasta ses çıkaramaz) arasında ayrım yapmak önemlidir. Hafif FBAO’lu hastalar öksürerek tıkanıklığı gidermeye çalışabilir, ancak ciddi tıkanmalarda müdahale gereklidir.
Nabızlı Solunum Yetmezliği Tedavisi için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-EO
1. Nabzı olan ancak solunum çabası olmayan veya yetersiz olan bebekler ve çocuklar için kurtarıcı soluk verin.
2a
C-EO
2. Nabzı olan ancak solunum çabası olmayan veya yetersiz olan bebekler ve çocuklar için her 2-3 saniyede bir (20-30 soluk/dakika) 1 nefes vermek mantıklıdır.
Yabancı Cisme Bağlı Havayolu Tıkanıklığı (FBAO) için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Çocuğun hafif FBAO’su varsa, şiddetli FBAO belirtilerini gözlemlerken hastanın öksürerek hava yolunu temizlemesine izin verin.
1
C-LD
2. Şiddetli FBAO’lu çocuk için, nesne dışarı atılıncaya veya hasta tepkisiz hale gelene kadar abdominal itme uygulayın.
1
C-LD
3. Şiddetli FBAO’lu bebek için, nesne dışarı atılıncaya veya hasta tepkisiz hale gelene kadar, tekrarlanan 5 sırta darbe (tokat) döngüsü ve ardından 5 göğüs kompresyonu uygulayın.
1
C-LD
4. Şiddetli FBAO’lu bebek veya çocuk tepkisiz hale gelirse, göğüs kompresyonları ile başlayarak KPR’ye başlayın (nabız kontrolü yapmayın). 2 dakika KPR’den sonra, kimse yapmadıysa acil durum yanıt sistemini etkinleştirin.
1
C-LD
5. KPR uygulanan FBAO’lu bebek veya çocuk için, solunumu sağlamak için hava yolunu açarken görünür yabancı cisimleri çıkarın.
3
C-LD
6. Körlemesine parmakla temizleme yapmayın
Opiyat İlişkili Respiratuvar ve Kardiyak Arrest için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-EO
1. Solunum arresti hastalar için, spontan solunum geri dönene kadar kurtarma solunumu veya balon maske ventilasyonu sürdürülmelidir ve spontan solunumun geri dönüşü gerçekleşmezse standart pediatrik temel veya ileri yaşam desteği önlemlerine devam edilmelidir.
1
C-EO
2. Arrest olduğu bilinen veya şüphelenilen hastalar için, nalokson kullanımının kanıtlanmış faydası yoksa standart resüsitatif önlemler, yüksek kaliteli KPR’ye (kompresyonlar artı ventilasyon) odaklanılması nalokson uygulamasına göre öncelikli olmalıdır.
1
C-EO
3. Halktan ve eğitimli müdahale ekipleri, hastanın nalokson veya diğer müdahalelere yanıtını beklerken acil müdahale sistemlerini etkinleştirmeyi geciktirmemelidir.
2a
B-NR
4. Belirli nabzı olan ancak normal solunumu olmayan veya sadece gasping yapan (yani solunum durması) opioid doz aşımından şüphelenilen hasta için, standart pediatrik temel yaşam desteği veya ileri yaşam desteği sağlamaya ek olarak, kas içi veya burun içi nalokson uygulaması mantıklıdır.
Entübasyon
Pediatrik entübasyon için uygun ekipman ve ilaçların seçilmesi önemlidir. kafsız ETT’ler önceleri küçük çocuklar için tercih edildi çünkü normal pediatrik hava yolu vokal kordların altında dardır ve distal tüpün etrafında anatomik çerçeve oluşturur. Akut ortamda ve akciğer uyumunun zayıf olduğu durumlarda, kafsız ETT’lerin kaflı ETT’lerle değiştirilmesi gerekebilir. Kaflı tüpler kapnografi doğruluğunu iyileştirir. ETT değişikliklerine (yüksek riskli yeniden entübasyonlar veya gecikmiş kompresyonlarla sonuçlanan) olan ihtiyacı azaltır ayrıca basınç ve tidal hacim iletimini iyileştirir. Bununla birlikte, manşondaki yüksek basınç hava yolu mukozal hasarına neden olabilir. Birkaç çalışma kaflı tüp kullanımının tüp değişikliklerini azaltarak hava yolu travmasını gerçekten azaltabileceğini tespit etmesine rağmen, doğru tüp boyutu ve kaf şişirme basıncının seçilmesine dikkat edilmelidir. ETT kaf basınçları, rakıma ve artan hava yolu ödemine bağlı olarak taşıma sırasında değişiklik gösterebilir.
Entübasyon yüksek riskli bir işlemdir. Hastanın hemodinamiğine, solunum mekaniğine ve hava yolu durumuna bağlı olarak, hasta entübasyon sırasında arrest açısından yüksek risk altında olabilir. Bu nedenle entübasyondan önce yeterli resüsitasyonun sağlanması önemlidir.
Balon-maske ventilasyonu ve entübasyon sırasındaki krikoid basınç, geçmişte gastrik içeriğin hava yoluna geri dönme riskini en aza indirmek için kullanılmıştır, ancak trakeal kompresyonun etkili balon-maske ventilasyonu ve entübasyon başarısını engelleyebileceğine dair endişeler vardır. Perfüzyon ritmi olan hastalarda
ETT yerleştirmesinin doğrulanması solunum seslerinin oskültasyonu, tüpteki buğulanma veya göğsün yükselmesi ile güvenilir şekilde elde edilemez. İlk ETT yerleşimini değerlendirmek için kolorimetrik detektör veya kapnografi (ETCO2) kullanılabilir. Düşük kardiyak output veya kardiyak arrest nedeniyle azalmış pulmoner kan akışı olan hastalarda, ETCO2 o kadar güvenilir olmayabilir.
Entübasyonda Kaflı Endotrakeal Tüplerin Kullanımına Yönelik Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-EO
1. Kaflı ETT kullanıldığında, ETT boyutuna, konumuna ve kaf şişirme basıncına (genellikle <20–25 cm H2O) dikkat edilmelidir.
2a
C-LD
2. Bebekleri ve çocukları entübe etmek için kaflı ETT’lerin kafsız ETT’lere tercih edilmesi mantıklıdır.
Entübasyon Sırasında Krikoid Bası Kullanımına İlişkin Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
2b
C-LD
1. Balon-maske ventilasyonu sırasında krikoid basıncının gastrik insüflasyonu azalttığı düşünülebilir.
3: yararsız
C-LD
2. Pediyatrik hastaların endotrakeal entübasyonu sırasında rutin krikoid basıncı kullanımı önerilmemektedir.
3: zararlı
C-LD
3. Krikoid bası kullanılıyorsa, ventilasyonu veya entübasyon hızını veya kolaylığını etkiliyorsa, devam etmeyin
Entübasyonda Atropin Kullanımına Yönelik Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
2b
C-LD
1. Hekimlerin, bradikardi riskinin daha yüksek olduğu acil entübasyonlar sırasında (örn. Süksinilkolin verirken) bradikardiyi önlemek için premedikasyon olarak atropini kullanmaları makul olabilir.
2b
C-LD
2. Acil entübasyon için ön ilaç olarak atropin kullanıldığında, minimum doz olmaksızın 0,02 mg/kg atropin dozu düşünülebilir.
İleri Hava Yolu Olan Hastalarda Ekshale CO2’nin İzlenmesi için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Tüm durumlarda, perfüzyon ritmi olan bebekler ve çocuklar için, ETT yerleşiminin doğrulanması için ekshale CO2 saptama (kolorimetrik detektör veya kapnografi) kullanın.
2a
C-LD
2. Perfüzyon ritmi olan bebeklerde ve çocuklarda, hastane dışı ve hastaneler arası/hastane içi nakil sırasında ekshale CO2’yi (kolorimetrik detektör veya kapnografi) izlemek yararlıdır.
Bradikardi Yönetimi
Hemodinamik bozulma ile ilişkili bradikardi, elle hissedilir nabızla bile olsa, arrestin habercisi olabilir. Bu nedenle, kalp hızı dakikada 60 atımtan daha az olan bradikardi, kardiyopulmoner bozulma için acil değerlendirmeyi gerektirir. Kardiyopulmoner bozulma mevcutsa, pediatrik hastada ilk yönetim, hava yolu, ventilasyon ve oksijenasyonu destekleyerek etiyolojinin ve tedavinin eş zamanlı değerlendirilmesini gerektirir. Etkili oksijenasyon ve ventilasyona rağmen kardiyopulmoner yetersizliği olan bradikardi varsa, KPR derhal başlatılmalıdır. Nabızsız duruma ilerlemeden önce bradikardi için KPR alan çocuklar için sonuçlar daha iyidir. Bradikardiye katkıda bulunan düzeltilebilir faktörler (ör. Hipoksi, hipotansiyon, hipoglisemi, hipotermi, asidoz veya toksik alımlar) hemen belirlenmeli ve tedavi edilmelidir.
Bradikardi Tedavisine Yönelik Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Bradikardi, artmış vagal tonusa veya primer atriyoventriküler ileti bloğuna bağlıysa (yani, hipoksi gibi faktörlere ikincil değilse), atropin verin.
1
C-LD
2. Oksijenle etkili ventilasyona rağmen kalp atım hızı kardiyopulmoner bozulma ile <60 atım/dk ise, KPR’yi başlatın.
1
C-EO
3. Diğer faktörlerin (örn. Hipoksi) düzeltilmesinden sonra bradikardi devam ederse veya yalnızca geçici yanıt verirse, epinefrin IV/IO verin. IV/IO erişimi yoksa, varsa endotrakeal olarak verin.
2b
C-LD
4. Bradikardi, özellikle doğuştan veya sonradan edinilmiş kalp hastalığı olan çocuklarda ventilasyon, oksijenasyon, göğüs kompresyonları ve ilaçlara yanıt vermeyen tam kalp bloğu veya sinüs düğümü işlev bozukluğundan kaynaklanıyorsa acil transkütanöz pacing düşünülebilir.
Taşiaritmiler
Düzenli, dar kompleks taşiaritmiler (QRS süresi 0,09 saniye veya daha kısa) en yaygın olarak re-entry döngüden kaynaklanır, ancak diğer mekanizmalar (örn., Ektopik atriyal taşikardi, atriyal fibrilasyon) bazen ortaya çıkar. Düzenli, geniş kompleks taşiaritmiler (0,09 saniyeden fazla), aberan iletimli supraventriküler taşikardi (SVT) veya ventriküler taşikardi dahil olmak üzere birden fazla mekanizmaya sahip olabilir.
Pediyatrik hastadaki SVT’nin hemodinamik etkisi, hastaların azınlığında meydana gelen kardiyovasküler bozulma (yani değişen mental durum, şok belirtileri, hipotansiyon) ile değişken olabilir. Hemodinamik olarak stabil hastalarda, re-entry SVT sıklıkla vagal manevralarla sonlandırılabilir. Adenozin, vagal manevralara yanıt vermeyen palpe edilebilir nabzı olan bebeklerde ve çocuklarda SVT’yi tedavi etmek için tercih edilen ilaç olmaya devam etmektedir. Hemodinamik olarak stabil geniş kompleks taşikardisi olan hastalar ve ilk başarılı tedaviden sonra SVT’nin tekrarladığı hastalar için, etiyolojiyi teşhis etmek ve tedaviyi özelleştirmek için uzman konsültasyonu önemlidir. SVT veya geniş kompleks taşikardisi olan hemodinamik açıdan stabil olmayan hastalarda senkronize kardiyoversiyon düşünülmelidir.
Nabızlı Supraventriküler Taşikardinin Tedavisi için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. IV / IO erişim hazırsa, SVT tedavisi için adenozin önerilir.
1
C-EO
2. SVT’si vagal manevralara ve/veya IV adenozine yanıt vermeyen hemodinamik açıdan stabil hastalar için uzman konsültasyonu önerilir.
2a
C-LD
3. Hasta hemodinamik olarak dengesiz olmadığı veya kimyasal veya elektrikle senkronize kardiyoversiyonu geciktirmediği sürece önce vagal stimülasyonu denemek mantıklıdır.
2a
C-LD
4. SVT’li hasta hemodinamik olarak unstabilse ve kardiyovasküler yetersizlik kanıtı (yani değişen mental durum, şok belirtileri, hipotansiyon) varsa, 0.5 ila 1 J/kg’lık dozdan başlanarak elektrikli senkronize kardiyoversiyon yapılması makuldür. Başarısız olursa, dozu 2 J/kg’a yükseltin.
2b
C-LD
5. Vagal manevralara, IV adenosine, elektrikle senkronize kardiyoversiyona yanıt vermeyen unstabil SVT’si olan ve uzman konsültasyonu yapılamayan bir hasta için prokainamid veya amiodaron düşünülmesi mantıklı olabilir.
Nabızlı Geniş Kompleks Taşikardinin Tedavisi için Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Geniş kompleks taşikardisi olan hasta hemodinamik olarak stabilse, antiaritmik ajanların uygulanmasından önce uzman konsültasyonu önerilir.
2a
C-EO
2. Geniş kompleks taşikardisi olan hasta hemodinamik olarak unstabil ve kardiyovasküler bozulma varsa (örn. Değişen mental durum, şok belirtileri, hipotansiyon), 0,5–1 J/kg’lık bir dozdan başlayarak elektrikli senkronize kardiyoversiyon yapılması mantıklıdır. Başarısız olursa, dozu 2 J/kg’a yükseltin.
Miyokardit Ve Kardiyomiyopati Tedavisi
Fulminan miyokardit, end organ bozukluğu ile sonuçlanan kalp debisinin azalmasına neden olabilir; tam kalp bloğu dahil olmak üzere iletim sistemi hastalığı; ve kalıcı supraventriküler veya ventriküler aritmiler, sonuçta arreste neden olabilir. Hastalar karın ağrısı, ishal, kusma veya yorgunluk gibi spesifik olmayan semptomlarla gelebildiklerinden miyokardit, daha yaygın diğer hastalık klinikleri ile karıştırılabilir. Sonuçlar, YBÜ izleme ve tedavisi dahil olmak üzere erken teşhis ve hızlı müdahale ile optimize edilebilir.
Fulminan miyokarditli hastada ani gelişen kalp bloğu ve multifokal ventriküler ektopi, arrest öncesi durum olarak kabul edilmelidir. Eksternal veya intrakardiyak pacing veya antiaritmik ilaçlarla tedavi başarılı olmayabilir ve ekstrakorporeal yaşam desteği (ECLS) veya geçici veya implante ventriküler destek cihazları gibi mekanik dolaşım desteği (MCS) sağlayabilen merkeze erken transfer önerilir. Çocuklarda kardiyomiyopatinin enfeksiyöz olmayan nedenleri arasında dilate kardiyomiyopati, hipertrofik kardiyomiyopati, restriktif kardiyomiyopati ve aritmojenik sağ ventriküler displazi ve mitokondriyal ve sol ventriküler noncompaction kardiyomiyopatileri içeren çeşitli (nadir) kardiyomiyopati formları bulunur.
Mekanik ventilasyona ve vazoaktif uygulamaya refrakter akut dekompanse kalp yetmezliği olan kardiyomiyopati hastaları, kardiyak arest öncesinde veya sırasında ECMO şeklinde önleyici mekanik dolaşım desteği, kısa süreli perkütan ventriküler destek cihazı veya uzun vadeli implante edilebilir ventriküler destek cihazı şeklinde destek alabilirler. Klinik durumu kötüleşen veya aralıksız ventriküler aritmileri olan hastalar için ECLS, kardiyak arestten önce başlatıldığında hayat kurtarıcı olabilir. ECLS ayrıca, inotropik desteği ayırma, miyokardiyal iyileşmeye yardımcı olma ve gerekirse kalp nakli için bir köprü görevi görme fırsatı sunar. ECLS ve MCS kullanımı, miyokardiyal fonksiyonun kısmen veya tamamen iyileşme olasılığı yüksek olan akut miyokarditin sonuçlarını iyileştirmiştir.
Miyokardit ve Kardiyomiyopatinin Tedavisine Yönelik Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-LD
1. Aritmi, kalp bloğu, ST segment değişiklikleri ve/veya düşük kalp debisi gösteren akut miyokarditli çocuklarda yüksek kardiyak arrest riski göz önüne alındığında, YBÜ izleme ve tedavisine geçişin erken dönemde değerlendirilmesi önerilir.
2a
B-NR
2. Miyokardit veya kardiyomiyopatisi olan ve refrakter düşük kalp debisi olan çocuklar için, ECLS veya MCS’nin arrest öncesi kullanımı, end organ desteği sağlamak ve arresti önlemek için yararlı olabilir.
2a
B-NR
3. Miyokardit ve kardiyomiyopatili çocukların başarılı bir şekilde resüsitasyonunun önündeki zorluklar göz önüne alındığında, arrest meydana geldiğinde, ECPR’nin erken değerlendirilmesi faydalı olabilir.
Pulmoner Hipertansiyonlu Çocuğun Tedavisine Yönelik Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
B-R
1. Solunan nitrik oksit veya prostasiklin, pulmoner hipertansif krizleri veya artan pulmoner vasküler dirence ikincil olarak akut sağ kalp yetmezliğini tedavi etmek için başlangıç tedavisi olarak kullanılmalıdır.
1
B-NR
2. Pulmoner hipertansiyonlu çocuğun postoperatif bakımında hipoksi ve asidozdan kaçınmak için dikkatli solunum yönetimi ve izleme sağlayın.
1
C-EO
3. Pulmoner hipertansif kriz riski yüksek olan pediyatrik hastalar için yeterli analjezikler, yatıştırıcılar ve nöromüsküler bloke edici ajanlar sağlayın.
2a
C-LD
4. Pulmoner hipertansif krizlerin ilk tedavisi için, pulmoner spesifik vazodilatörler uygulanırken, oksijen uygulaması ve hiperventilasyon veya alkali uygulaması yoluyla alkaloz indüksiyonu faydalı olabilir.
2b
C-LD
5. Optimal tıbbi tedaviye rağmen düşük kalp debisi veya ciddi solunum yetmezliği belirtileri de dahil olmak üzere dirençli pulmoner hipertansiyon geliştiren çocuklar için ECLS düşünülebilir
Travmatik Kardiyak Arrest Yönetimi
Kasıtsız yaralanmalar, çocuklar ve ergenler arasında en yaygın ölüm nedenidir. Birçok kuruluş travma bakım kılavuzları oluşturmuş olsa da, travmatik kalp durmasının yönetimi genellikle tutarsızdır. Çocuklarda majör künt veya penetran yaralanmaya bağlı kalp durması çok yüksek bir ölüm oranına sahiptir. Tansiyon pnömotoraks, hemotoraks, pulmoner kontüzyon veya perikardiyal tamponad hemodinami, oksijenasyon ve ventilasyonu bozabileceğinden tüm torakoabdominal travmalarda göğüs yaralanmasından şüphelenilmelidir.
Travmatik Kardiyak Arrest Tedavisine Yönelik Öneriler
Sınıf
Düzey
Öneriler
1
C-EO
1. Pediyatrik travmatik arrestte, kanama, tansiyon pnömotoraks ve perikardiyal tamponad gibi potansiyel geri dönüşlü nedenleri değerlendirin ve tedavi edin.
2b
C-LD
2. Penetran yaralanmaya sekonder ve nakil süresi kısa olan pediyatrik arrestte resüsitatif torakotomi yapılması mantıklı olabilir.
Yetersiz Pediatrik Veri Nedeniyle Kritik Bilgi Eksiklikleri
CPR sırasında optimal ilaç verme yöntemi nedir: IO veya IV?
İlaç uygulaması için vücut ağırlığını belirlemenin en uygun yöntemi nedir?
Nabızsız arrest sırasında ilk epinefrin dozu hangi zaman diliminde uygulanmalıdır?
Sonraki epinefrin dozları hangi sıklıkta uygulanmalıdır?
KPR sırasında ECMO kanülasyonu bekleyen bebeklere ve çocuklara epinefrin hangi sıklıkta uygulanmalıdır?
Alternatif kompresyon teknikleri (öksürük KPR, yumruk pacing, abdominal kompresyon KPR) KPR’ye daha etkili alternatifler midir?
KPR sırasında ritim hangi sıklıkta kontrol edilmelidir?
OHCA sırasında en uygun hava yolu yönetimi yöntemi nedir – balon maskeli ventilasyon, supraglottik hava yolu veya endotrakeal tüp?
KPR sırasında uygulanacak en uygun Fio2 nedir?
İleri hava yolu olan veya olmayan hastalarda solunum sırasında optimal ventilasyon oranı nedir? Yaşa bağlı mı?
KPR sırasında optimum göğüs kompresyon oranı nedir? Yaşa bağlı mı?
KPR sırasında optimal kan basıncı hedefleri nelerdir? Yaşa bağlılar mı?
Ekokardiyografi, KPR kalitesini veya kardiyak arrestin sonuçlarını iyileştirebilir mi?
OHCA’da ileri hava yolu yerleştirmesinin yararlı veya zararlı olduğu belirli durumlar var mı?
IHCA’da gelişmiş hava yolu yerleştirmenin uygun zamanlaması nedir?
Kalp dışı nedenlere bağlı OHCA ve IHCA hastalarında ECPR’nin rolü nedir?
VF/pVT için en uygun defibrilasyon zamanlaması ve dozajı nedir?
Pediatrik IHCA ve OHCA resüsitasyonunu sonlandırma kararına yardımcı olmak için hangi klinik araçlar kullanılabilir?
Kardiyak arrest sonrası dönemde optimal kan basıncı hedefi nedir?
Nöbet profilaksisi arrest sonrası uygulanmalı mı?
Arrest sonrası konvülsif ve konvülsif olmayan nöbet tedavisi sonuçları iyileştiriyor mu?
Arrest sonrası prognoz için güvenilir yöntemler nelerdir?
Arrest sonrası sonuçları iyileştirmek için hangi rehabilitasyon terapileri ve takibi sağlanmalıdır?
Adenosine refrakter SVT için en etkili ve güvenli ilaçlar nelerdir?
Yenidoğan resüsitasyon protokollerinden pediatrik resüsitasyon protokollerine ve pediatrik resüsitasyon protokollerinden yetişkin resüsitasyon protokollerine geçiş için uygun yaş ve ortam nedir?1
Kaynak
1.
Topjian AA, Raymond TT, Atkins D, et al. Part 4: Pediatric Basic and Advanced Life Support: 2020 American Heart Association Guidelines for Cardiopulmonary Resuscitation and Emergency Cardiovascular Care. Circulation. Published online October 20, 2020. doi:10.1161/cir.0000000000000901
Acil Tıp Doçenti, Ege Üniversitesi Acil Tıp AD. Asistanlığı, kıdemlinin kral olduğu dönemde çömez, çömezin kral olduğu dönemde kıdemli olarak, kavganın doğduğu Mezopotamya topraklarında geçmiştir. Ekibin Editörü, ekran yüzü ve halkla ilişkiler sorumlusu olarak görev yapmaktadır. [email protected]