Uzunca bir süredir yurtdışındayım ve burada kendi şahsım için yaptığım en iyi şeylerden birisi evimde internetin olmaması… Yani dünyayla bağlantı sağlamak için evden çıkmam şart. Ya üniversitede ofisde olacağım, ya acil serviste yada wifi olan bir restoranda.
Geçtiğimiz Perşembe günü de gece vakiterinde bunu sağlamak için wifi hizmeti olan bir restorana gittim. Amacım hem gelen e-maillere bakıp yanıt vermek, hem acilci.net ekibiyle biraz laflamak, hemde yeni başlayacak olan 112 Acil Servis programını becerebilirsem izlemek içindi.
Acilci.net ekibiyle sohbet ederken editörlerimizden Yusuf Ali program başladı dedi ve internet üzerinden bağlanıp izledim. Kişisel bir hobi olarak video çekme, düzenleme ve benzeri şeylere ilgim var. Bu konuda başarılımıyım, hayır ama benimki hobi işte… Fakat konuyla ilgili bir çok meslektaşımdan daha fazla kitap okumuş ve eğitim almış olabilirim. Bu programla ilgili yazacaklarım tamamen kendi görüşlerimi yansıtıyor.
Öncelikle 3-4 dk’lık videolar için 15-18 saatlik kurgu yapıldığını gören ve içinde yer alan biri olarak, 1 saati aşan bir dizi için ne kadar saat harcandığını düşünemiyorum bile. Yani arkasında cidden çok emek var. Bunu o anda gerçek zamanlı çekim yapılan hekimler de kameracıların, ışıkçıların, sescilerin emek isteyen çabalarını görmüşlerdir zaten. Fakat herşeye rağmen bunca gerçek zamanlı çekimin, canlandırmanın, tekrar tekrar çekilen uzman konuşmalarının en son bir ürün olarak bir araya getirilmesinde yönetmenin ve kurguyu yapan kişilerin hakkını vermek lazım. Daha da önemlisi eğer varsa kurgu tamamlandıktan sonra diziyi baştan sona izleyip son rötüşları yapan hekim(ler)in ne kadar zaman harcadığını düşünüyorumda… onca işin arasında çıkardıkları iş gerçekten çok ama çok iyi bence.
Acil Tıp uzmanları olarak her ne kadar aynı branşın uzmanları olsak da yetiştiğimiz kurumlar arasında eğitim açısından küçük farklılıkların olması normaldir. Bu nedenle ekranda izlediğimiz gerek kurumsal, gerek çalışan ekip, gerek diğer şartlar nedeniyle olan doğru yada yanlış bir çok küçük detay gözlerimize çarpmış olabilir. Şekilci bir yay burcu insanı olarak taa uzaklardan… ya bu niye böyle… hmmm burası gerçekten iyi bak… dediğim bir çok sahne oldu. Ama beni en çok etkileyen noktası bu programın herşeyi gerçekten olduğu gibi yansıtmasıydı, neyse oydu yani… Hekimler, hemşireler, 112 personelinin hiç birinde bir yapaylık yoktu… Olduğu gibiydi herşey ve bu bana çok gerçek geldi. Araya eklenen canlandırmalar programı halkın izleyebileceği ve olayların nasıl geliştiğini anlayabileceği bir katkı sağlamış bence. Programın bir reality show olduğunu düşünürsek, ülkemiz şartlarını çok iyi yansıttığını düşünüyorum.
Şu anda aciltıpuzmanları yahoo grubunda paylaşılan rayting sırası itibariyle 27. sırada olması da bana bişey ifade etmiyor. Kim izlediyse programı gerçek olanı, yani her gün olanı izlediler. Bu program biri beni gözetliyor programı gibi bir raytinge ülkemizde belki ulaşamaz, yada Kardeş Payı dizisini yerle bir edemez ama kim seyrederse seyretsin, bizden, günlük rutinimizden bir kesiti izleyecek.
Bunları gözler önüne sermek çok riskli bir işti, ama Prof.Dr. Niyazi Özüçelik hocamızın ve ekibinin girişimleriyle bir başlangıç yapıldı. Ben giderek artan bir ilgiyle izleneceğini düşündüğüm bir program olduğu ve halkın acil sağlık hizmetlerine olan anlayışına katkı sağlayacağı inancındayım. Bu nedenle doktorundan hemşiresine, ambulans şöföründen ışıkcısına, kameramanına, sescisine, kurgucuya, yönetmenine ve son değerlendirmeyi yapan yetkili hekimlere verdikleri emek için çok teşekkür ederim.
Her programın biraz daha iyi, biraz daha acil tıp/sağlık hizmetlerinin önemini gözler önüne seren içerikte olacağına inancım sonsuz. Gelecek hafta tekrar izlemeyi dört gözle bekliyorum.
Prof.Dr. Arif Alper Çevik