fbpx
Favorilere Ekle (0)
Please login to bookmarkClose
Please login

No account yet? Register

Bazen hayat bizim en iyi planlarımıza rağmen kendi yolunda akar. Bir hayat arkadaşı arayışında ya da hayat arkadaşımızla yollarımızı ayırdığımız dönemde yoğun nöbetler peş peşe gelebilir.  Vücudumuz yorucu nöbetlere daha alışamadan kendimizi evlilik hazırlıklarıyla baş etmeye çalışırken bulabiliriz . İlk bebeğimizin doğması rahat bir rotasyonu beklemeyebilir. Nöbetten çıkıp dinlenmeye fırsat bulamadan annemizin ya da babamızın kanser tedavisiyle uğraşabiliriz. Geçmişten gelen bilişsel haritalarımız çözülürken, bugünü ve geleceği anlamak için yeni haritalarla bakmakta zorlanabiliriz.

Sabah güneş görmeden nöbete başlayıp, akşam güneş battıktan sonra evin yolunu tuttuğumuz günler, akademik gelişim baskısıyla daha da boğucu hale gelirken, gelecekle ilgili en ince detaylarıyla yaptığımız planlar bir Woody Allen filmi repliğine dönüşebilir; “Tanrının sana gülmesini istiyorsan ona planlarından bahset.”

Yaşamın sınırında hastalarla karşılaşmak, çok az veriyle hızlı karar vermek zorunda olmak, giderek artan hasta ve iş yükü gibi acil tıbbın değiştiremeyeceğimiz koşulları yaşadığımız çevrenin koşullarıyla birleştiğinde, her birimizin geçmişten bugüne taşıdığı kendi sorunları da bunlara eklendiğinde, bu durumu nasıl yönetebiliriz? Eğer bu sorunlarla sadece ülkemizde çalışan acil tıp hekimlerinin karşılaştığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.

Wellness, derin değerlerinize uygun olarak yaşadığınızı ve yaşamla tamamen etkileşimli hissettiğinizi duyumsayan bir yaşam doyumu duygusu olarak tanımlanabilir.1

Öyleyse “wellness*” anahtarlarından biri, bu derin değerlerin başta ne olduğunu bulmaktır. Günün sonunda, sizin için gerçekten önemli olan nedir?

blank
Sağlıklı bir kişilik yapısının mükemmel bir resmi. Dışarıda etrafta ne olursa olsun kendi iç huzurunu korur. **

 

Acil tıp ile sürdürdüğümüz yaşamımızda, çevremizde kontrol edemeyeceğimiz dalgaların, fırtınaların, beklenmedik çalkantıların ve gelgitlerin olması kaçınılmazdır. Dünyanın neresinde çalışıyor olursak olalım, en zorlu şey,  bizzat tıbbın kendisi değildir. Zor olan, sınırlı kaynaklar, trajik sonuçlar, kaotik bir çevre ve sık sık hasta için yararlı olana değil olumsuz sonuçlara yönelik işleyen bir sitem karşısında alçak gönüllülük, fedakarlık, iyimserlik, şefkat ve lütfun korunmasında olduğunu öğrenmiş bir bilgeliğe ulaşmaktır. Olumsuz olanı betimleyip, çalışma ve öğrenme isteğimizi azaltarak değil, olumlu olanı görüp değiştirebileceğimiz şeyleri nasıl başarabileceğimizin planlarını yaparak geleceği inşa edebiliriz.

Değerli acilci.net okurları, bu yazıyı bir giriş olarak düşünün. Hepimiz için önemli olan bu konuda sizlerle ileride daha detaylı önerileri paylaşacağız.

 


*Wellness, ilk defa 1959 yılında Dr. Halbert L. Dunn tarafından yayımlanan ” İnsan ve Toplum İçin Üst Düzey Wellness” adlı küçük bir kitapçıkta kullanılmıştır.2

** Değerli sınıf arkadaşım, Psikiyatrist Alp Karaosmanoğlu’nun instagram hesabında paylaştığı görselden alınmıştır.

Kaynaklar

2.
Dunn H. High-Level Wellness for Man and Society. Am J Public Health Nations Health. 1959;49(6):786-792.

Bu Yazının Podcasti

Acilcinin Sesi

blank
Ara