No account yet? Register
Yenidoğan resüsitasyonu doğumun ilk dakikalarıyla ilgilidir ve yendidoğanın uterus dışı ortama uyum sağlamasına yöneliktir. Aşağıda önce 2015 kılavuzundan beri olan değişikliklerin bir özeti yer almaktadır. Ardından ERC 2021 yenidoğan resüsitasyonu klavuzu, acil hekimleri için önemli kısımları öne çıkarılarak özetlenmiştir. Klavuzun orijinaline bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
2015 klavuzundaki değişikliklerin özeti
Göbek kordonu yönetimi
İdeal olarak akciğerler havalandırıldıktan en az 60 saniye sonra klempleme önerilir. Gecikmiş kordon klemplenmesinin mümkün olmadığı durumlarda, gebeliğin 28. haftasından büyük bebeklerde kordon sıvazlaması düşünülmelidir.
Mekonyumlu doğan bebekler
Aktif, canlı olmayan bebeklerde, doğumdan sonra aspirasyon yapılsın veya yapılmasın acil laringoskopi önerilmemektedir çünkü bu akciğerlerin havalandırılmasını ve ventilasyonunu geciktirebilir.
Laringeal maskenin kullanım
Balon maske ventilasyonu veya endotrakeal entübasyon başarısız olursa veya uygulanabilir değilse, laringeal maske 34 haftadan büyük bebeklerde (her ne kadar bazı cihazlar 1500 g ve altı bebeklerde başarılı bir şekilde kullanılmış olsa da yaklaşık 2000 g) alternatif bir hava yolu girişimi olarak düşünülebilir.
Şişirme basıncı
Açık hava yoluna rağmen ilk göğsü şişirme işlemine yanıt yoksa, balon maskeyi şişirme basıncında kademeli bir artış önerilir. 32 haftadan küçük preterm bebekler için başlangıç basıncının 25 cm H2O olması önerilir.
Preterm resüsitasyonu için hava / oksijen oranı
Öneriler, gebeliğin 32. veya daha sonraki haftalarında oda havasında, 28-31 gebelik haftalarında % 21-30 ve <28. gebelik haftasında % 30 oksijen konsantrasyonuyla başlamak yönündedir. Konsantrasyon % 80 satürasyona ulaşmak için 5 dakika içinde titre edilmelidir, çünkü bunun başarılamadığı durumlarda daha kötü sonuçlara dair kanıtlar vardır.
Göğüs kompresyonları
Göğüs kompresyonu gerekliyse, solunan oksijen konsantrasyonu % 100’e yükseltilmeli ve hava yolunun ideal olarak bir trakeal tüp ile sabitlenmesi düşünülmelidir.
Tümü değil ama çoğu yenidoğan, ekstrauterin yaşama uyum sağlar ancak bazıları stabilizasyona veya resüsitasyona ihtiyaç duyabilir.
Yenidoğanların %85 kadarı herhangi bir müdahale olmadan kendiliğinden soluk alıp vermeye başlar. Kurulama, tatil uyarı ve hava yolu açma manevralarıyla %10’luk bir kesim daha yanıt verir. Yaklaşık %5 kadarında pozitif basınçlı ventilasyona gerek duyulur.
Entübasyon oranları % 0,4 ile % 2 arasında değişmektedir. Bebeklerin % 0,3’ünden daha azına göğüs kompresyonu uygulanır ve yalnızca % 0,05’ine adrenalin verilir.
Her doğum eyleminde yenidoğan resüsitasyonu becerilerine sahip bir personel bulunmalıdır. Tüm doğumlarda gerekli malzemeler önceden hazır olmalı ve kullanılmaya elverişli biçimde bulunmalıdır.
Sıcaklık Kontrolü
Doğum eyleminde yenidoğanın sıcaklığının kontrolü kritik öneme sahiptir. Bu konuda kılavuzda yer alan öneriler şu şekildedir.
Çevre
- Bebeğin vücut sıcaklığı doğumdan sonra düzenli olarak izlenmelidir ve bebeğin kabul edildiği andaki sıcaklığı prognostik ve kalite göstergesi olarak kaydedilmelidir. Yenidoğan bebeklerin sıcaklığı 36,5 ℃ ile 37,5 ℃ arasında tutulmalı hipotermi (36.0 ℃) ve hipertermiden (> 38.0 ℃) kaçınılmalıdır.
- Bebeği hava akımlarından koruyun. Pencerelerin kapalı olduğundan ve klimanın uygun şekilde programlandığından emin olun. Bebeğe müdahale edilen ortamı (örneğin, doğum odası veya ameliyathane) 23 – 25 ℃’de sıcak tutun.
- 28 haftalık gebelikte bebekler için doğum odası veya ameliyathane sıcaklığı > 25 ℃ olmalıdır.
Term ve terme yakın bebekler > 32 hafta gebelik
- Bebeği doğumdan hemen sonra kurulayın. Daha fazla ısı kaybını önlemek için bebeğin yüzü açık kalacak şekilde başını ve vücudunu ılık ve kuru bir havluyla örtün.
- Resüsitasyon gerekmiyorsa, bebeği annenin yanına koyun ve her ikisini de bir havluyla örtün. Her ikisinin de normotermik kalmasını sağlamak için özellikle daha erken doğmuş ve gelişme geriliği olan bebeklerde anne ve bebeğin sürekli olarak dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi gerekecektir.
- Desteğe ihtiyacı varsa veya canlandırma gerekiyorsa, bebeği radyant ısıtıcı ile önceden ısıtılmış sıcak bir yüzeye yerleştirin.
Preterm bebekler ≤ 32 haftalık gebelik
⚫ Kurulamadan polietilen malzemeden bir sargıyla tamamen örtün (yüz dışında)ve radyan bir ısıtıcı kullanın.
- Göbek kordonu klemplenmesi gecikirse ve bu noktada bir radyan ısıtıcıya erişilemezse, plasentaya bağlıyken termal stabiliteyi sağlamak için başka önlemlere (aşağıda listelenenler gibi) ihtiyaç duyulacaktır.
- Oda sıcaklığının artırılması, sıcak battaniyeler, başörtüsü ve termal şilte dahil ≤32 haftalık bebeklerde başka müdahalelerin bir kombinasyonu gerekebilir.
- Solunum desteği alan bebekler için, ısıtılmış nemlendirilmiş solunum gazlarının kullanılması düşünülmelidir.
Doğumdan sonra göbek kordonunun yönetimi
- Acil resüsitasyon veya stabilizasyon gerekmediğinde, kordonun klemplenmesini en az 60 saniye geciktirmeyi hedefleyin. Daha uzun bir süre daha faydalı olabilir.
- Klempleme ideal olarak akciğerler havalandırıldıktan sonra yapılmalıdır.
- Yeterli termal bakım ve ilk resüsitasyon müdahaleleri, kordon sağlam haldeyken güvenli bir şekilde gerçekleştirilebildiği durumlarda, bu müdahaleleri yaparken klemplemeyi geciktirmek uygun olabilir.
- Gecikmiş kordon klemplemesinin mümkün olmadığı durumlarda, 28 haftadan büyük bebeklerde kordonu sağmayı düşünün.
İlk değerlendirme
Göbek kordonu klemplenmeden ve kesilmeden önce ilk değerlendirme yapılabilir (tipik olarak bu sırayla gerçekleştirilir):
- Tonusu (& rengi) gözlemleyin
- Solunumun yeterliliğini değerlendirin
- Kalp hızını değerlendirin
- Bu ilk adımlarda bebeği sıcak tutmak için uygun işlemleri yapın.
- Bu hızlı değerlendirme, bir bazal bilgi oluşturmaya, destek ve / veya resüsitasyon ihtiyacına ve göbek kordonu klemplenmesini geciktirmenin uygun olup olmadığına ve geciktirilecekse süresinin ne kadar olması gerektiğini belirlemeye yarar.
- Kalp hızı ve solunumu sık sık yeniden değerlendirilmesi, bebeğin ekstaruterin ortama uygun geçişi yapıp yapmadığını veya daha fazla müdahaleye ihtiyaç olup olmadığını gösterir.
Taktil uyaran
Bebeği kurularken, nazikçe dokunarak ayak tabanını ve sırt kısmını sıvazlarken yapılan ilk dokunuşlar değerlendirme sırasında bebeği uyarmak için bir fırsattır. Daha agresif stimülasyon yöntemlerinden kaçının.
Tonus ve renk
- Çok gevşek bir bebek solunum desteğine ihtiyaç duyacak demektir.
- Renk, oksijenlenmeyi değerlendirmenin zayıf bir yoludur. Siyanozu tanımak zor olabilir. Solukluk şoku veya nadiren hipovolemiyi işaret edebilir
– kan kaybını düşünün ve uygun müdahaleyi planlayın.
Solunum
- Bebek soluk alıyor mu? – Solunumu hız, derinlik ve simetri, solunum işi/çabası yönünden değerlendirin
- Yeterli
- Yetersiz/anormal patern – örneğin gasping veya homurdanma
- Yok
Kalp hızı
- Steteskop ve satürasyon probu ile kalp atış hızını belirleyin, daha sonraki sürekli değerlendirme için EKG monitarizasyonu yapın.
- Hızlı ( >100 dk-1 ) – tatmin edici
- Yavaş (60-100 dk-1 ) – orta, olası hipoksi
- Çok yavaş / yok (<60 dk-1 ) – kritik, hipoksi mümkün
Bebek değerlendirme ve stimülasyonu takiben spontan ve etkili solunum sağlayamazsa ve / veya kalp hızı artmazsa, ve/veya başlangıçta kalp hızı yüksek iken azalırsa , solunum desteğine başlanmalıdır.
İlk değerlendirmeye göre sınıflandırma
İlk değerlendirmeye göre, aşağıdaki örneklerde gösterildiği gibi bebek genellikle üç gruptan birine yerleştirilebilir.
1.
İyi tonus
Kuvvetli nefes alma veya ağlama
Kalp atım hızı – hızlı ( > 100 dk-1 )
Değerlendirme: (İntrauyerin yaşamdan dış koşullara) Tatmin edici geçiş süreci
Yapılacaklar:
- Kordon klemplemesini geciktirin.
- Kurulayın, sıcak havlu ile ısıtın.
- Anne veya bakıcıyla birlikte tutun ve sıcaklığın korunmasını sağlayın.
- Eğer bebek stabilse annesiyle ten tene teması değerlendirin.
2.
Azalmış tonus
Yetersiz solunum (veya apne)
Kalp hızı yavaş (<100 dk-1)
Değerlendirme: (İntrauterin yaşamdan dış koşullara) eksik geçiş – Solunum destek gerektirir, yavaş kalp hızı hipoksiyi işaret ediyor olabilir.
Yapılacaklar:
- Yalnızca bebeği uygun şekilde destekleyebiliyorsanız kordonun klemplenmesini geciktirin.
- Kurulayın, uyarın, sıcak bir havluya sarın.
- Hava yolunu koruyun, akciğerin havalanmasını ve ventilasyonu sağlayın.
- Kalp hızı ve nefes almadaki değişiklikleri sürekli olarak değerlendirin.
- Kalp hızında düzelme yoksa ventilasyona devam edin.
3.
Tonus gevşek ∓ Soluk
Solunumu yetersiz ya da apneik
Kalp atım hızı – çok yavaş (<60 dk-1 ) ya da alınamıyor
Değerlendirme: (İntrauyerin yaşamdan dış koşullara) Zayıf/Başarısız geçiş – Solunum destek gerektirir, kalp atış hızı önemli derecede hipoksiyi düşündürür.
Yapılacaklar:
- Kordonu hemen klempleyin ve bebeği resüsitasyon alanına aktarın.
- Yalnızca bebeği uygun şekilde destekleyebiliyorsanız/resüsite edebiliyorsanız, kordon klemplemesini geciktirin
- Kurulayın, uyarın, sıcak havluya sarın.
- Hava yolunu koruyun, akciğerin havalanmasını ve ventilasyonu sağlayın.
- Kalp atım hızını, solunumu ve ventilasyonun etkisini sürekli olarak değerlendirin.
- Alınan yanıta göre yenidoğan yaşam desteğini sürdürün.
Preterm bebekler
- Aynı prensipler geçerlidir.
- Bebeğin ısını korumak için ek/alternatif yöntemleri düşünün örneğin polietilen örtüler.
- Nefes alıyorsa, başlangıçta CPAP ile nazikçe destekleyin.
- Aralıklı izleme yerine sürekli izleme yapmayı düşünün (nabızoksimetri ∓ EKG)
Yenidoğan yaşam desteği
İlk değerlendirme ve müdahalenin ardından, aşağıdaki durumlarda solunum desteğine devam edin:
- Bebek yeterli, düzenli nefes alıp vermedi veya
- Kalp atış hızı <100 dk-1.
Hava yolunun açıklığını sağlamak, akciğerleri havalandırmak ve ventilasyon genellikle gerekli olan tek şeydir. Bunlar olmadan, diğer müdahaleler başarısız olacaktır.
Havayolu
İlk değerlendirme bebeğin yeterli düzenli normal solunumunu sağlayamadığını veya kalp atım hızının <100 dk-1 olduğunu gösteriyorsa yaşam desteğine başlayın.
Hava yolu açıklığının sağlanması ve sürdürülmesi, doğum sonrası ekstrauterin yaşama geçiş ve spontan solunumun sağlanması için veya daha ileri resüsitatif eylemlerin etkili olabilmesi için çok önemlidir.
Hava yolunu açmaya yardımcı olacak teknikler
- Başı nötr bir pozisyonda destekleyerek bebeği sırtüstü yatırın.
- Düşük kas tonusu olan bebeklerde, hava yolunu açmak ve / veya korumak ve maskeden hava sızıntısını azaltmak için çeneyi öne doğru çekmek (çene kaldırma) gerekli olabilir. Bir yüz maskesi kullanırken, iki kişilik hava yolu desteği yöntemi daha üstündür ve gerçek çene itme işleminin uygulanmasına izin verir.
- Termde doğmuş bebeklerde orofaringeal airway, hem çene kaldırma hem de ventilasyon sağlamada zorluk çeken veya üst hava yolunun tıkalı olduğu örneğin mikrognatisi olan hastalarında faydalı olabilir. Ancak gebeliğin ≤34. haftasındaki bebeklerde orofaringeal airwayler hava yolu obstrüksiyonunu artırabileceğinden dikkatli kullanılmalıdır.
- Bir hava yolunun bakımının zor olduğu ve maske desteğinin yeterli havalandırmanın sağlanamadığı durumlarda nazofaringeal hava yolu da düşünülebilir.
Havayolu tıkanıklığı
- Hava yolu obstrüksiyonu, özellikle doğumda erken doğmuş bebeklerde uygunsuz pozisyon verme, azalmış hava yolu tonusu ve / veya laringeal adduksiyona bağlı olabilir.
- Aspirasyon yalnızca, mukus, verniks, mekonyum, kan pıhtıları vb. nedenlerle hava yolu tıkanıklığı gelişip, havalandırma sağlanamadığında farenksin incelenmesiyle bu durum doğrulanırsa gereklidir.
- Herhangi bir aspirasyon, ideal olarak bir laringoskop ve geniş çaplı bir kateterle doğrudan görerek yapılmalıdır.
Mekonyum
- Düşük tonuslu, aktif canlı olmayan bebeklerin hava yolunun rutin aspirasyonu ventilasyonun başlamasını geciktirebilir ve önerilmez. Aspirasyonun yararına dair kanıt yokluğunda, mekonyumlu amniyotik sıvıyla doğan apneli veya solunumu yetersiz olan bebeklerde ventilasyonu mümkün olan en kısa sürede başlatmaya önem verilmelidir.
- Havalandırma ve ventilasyonda ilk denemeler başarısız olursa o zaman fiziksel bir engel bunun nedeni olabilir. Bu durumda, doğrudan görüş altında inceleme ve aspirasyon düşünülmelidr. Bir bebek nadiren hava yolu tıkanıklığını gidermek için trakeal entübasyona ve aspirasyona ihtiyaç duyar.
Akciğerin ilk havalanması ve yardımlı ventilasyon
Akciğerin havalanması
- Eğer bebek apneik, gasping yapıyor veya etkili bir şekilde nefes almıyorsa, pozitif basınçlı ventilasyonu mümkün olan en kısa sürede başlatmayı hedefleyin – ideal olarak doğumdan sonraki 60 saniye içinde.
- Pozitif basınçlı ventilasyonu uygun şekilde oturan bir yüz maskesi ile uygulayın ve maske ile yüz arasında iyi bir sızdırmazlık sağlayın.
- Şişirme basıncını 2- 3 saniyeye kadar koruyan beş “şişirme” verin.
- Oda havası ile ventilasyona başlanan term bebekler için 30 cm H2O başlangıç şişirme basınçları uygulayın. ≤ 32 haftalık preterm bebekler için % 21- 30 oksijen konsantrasyonu kullanarak 25 cm H2O basınç ile akciğerleri şişirmeye başlayın
Değerlendirme
- Kalp atış hızını kontrol edin
- Kalp atış hızındaki bir artış (30 saniye içinde) veya başlangıçta yüksekse sabit bir kalp hızı yeterli ventilasyonu doğrular.
- Yavaş veya çok yavaş bir kalp hızı genellikle devam eden hipoksiyi gösterir ve neredeyse her zaman yetersiz ventilasyona işarettir.
- Göğüs hareketini kontrol edin
- Göğsün şişirilirken görünür hareketi, hava yolunun açık olduğunu ve belirli hacmin iletildiğini gösterir.
- Göğsün hareket etmemesi, hava yolunun tıkalı olduğunu veya göğsü şişirmek için uygulanan basıncın ve akciğeri havalandırmak için iletilen hacmin yetersiz olduğunu gösterebilir.
Ventilasyon
Kalp atış hızı yanıtı varsa
- Bebek kesintisiz yeterli soluk alıp verinceye ve kalp atım hızı 100 dakikanın üzerinde oluncaya kadar ventilasyona ara vermeden devam edin.
- Göğsün şiririlme süresinin 1 s altında olduğu dakikada 30 ventilasyonu hedefleyin.
- Eğer göğüs yeterince iyi hareket ediyorsa ventilasyon basıncını azaltın.
- Her 30 s’de bir kalp hızını ve solunumu yeniden değerlendirin.
- Apne devam ediyorsa ya da maske ile ventilasyon etkili değilse daha güvenli bir havayolu seçeneğini düşünün (larengeal mask/trakeal tüp)
Yanıt alınamıyorsa
Kalp atış hızı yanıtı yoksa ve göğüs şişerek hareket etmiyorsa.
- Ekipmanın düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol edin.
- Baş pozisyonunu ve çene kaldırma / itmeyi yeniden kontrol edin
- Maske boyutunu, konumunu ve hava sızdırıp sızdırmadığını tekrar kontrol edin.
- Diğer hava yolu manevralarını düşünün:
- Başlangıçta tek elle kullanılıyorsa 2 kişilik maske desteği.
- Varsa, tıkayan yabancı maddeleri gidermek için farenks ve aspirasyonun doğrudan gözlem altında incelenmesi.
- Solunum yolunun trakeal entübasyon yoluyla veya bir laringeal maskenin yerleştirilmesiyle güvence altına alınması.
- Solunum yolu başka yollarla güven altına alınamıyorsa , orofaringeal / nazofaringeal airwayin yerleştirilmesi.
- Ventilasyon basıncında kademeli bir artış düşünün
Ardından, göğsü şişirmeyi tekrarlayın. Kalp atış hızını ve göğüs hareketini sürekli olarak değerlendirin.
Laringeal maske veya endotrakeal entübasyonun düşünülüyorsa, uygun ekipmana sahip prosedürde yetkin personel tarafından yapılmalıdır. Aksi takdirde maske ventilasyonu ile devam edin ve yardım çağırın.
Yeterli akciğer havalandırması olmadan göğüs kompresyonları etkisiz olacaktır; bu nedenle, kalp atış hızının çok yavaş kaldığı durumlarda, göğüs kompresyonlarına geçmeden önce gözlenen göğüs hareketi veya diğer solunum fonksiyonu göstergeleri yoluyla etkili ventilasyonu doğrulayın.
Larengeal maske
≥34 gestasyon haftasından (yaklaşık 2000 g) düşük bebeklerde yüz maskesiyle etkili ventilasyon sağlanamıyorsa, konjenital anomaliler nedeniyle entübasyon yapılamıyorsa ya da trakeal entübasyona ikinci bir alternatif olarak laringeal maske kullanmayı düşünün.
Trakeal tüp
- Yenidoğan resüsitasyonu sırasında trakeal entübasyon birkaç noktada düşünülebilir:
- Maske tekniğinin ve / veya bebeğin baş pozisyonunun düzeltilmesinden ve / veya balon maske ile inspiratuar basıncın arttırılmasından sonra ventilasyon etkisiz olduğunda.
- Ventilasyonun uzadığı durumlarda, daha güvenli bir hava yolu sağlamak için.
- Öngörülen trakeal tıkanıklığı gidermek için alt hava yollarını aspire ederken.
- Göğüs kompresyonu yaparken.
- Bazı özel durumlarda rengin diyaframa hernisi varlığında ya da surfaktan verirken.
Göğüs kompresyonları
- 30 sn kaliteli ventilasyon sonrasında kalp hızı <60 dk ise göğüs kompresyonuna başla. Göğüs kompresyonuna başlandığında oksijen %100’e çıkarılmalıdır.
- Her 30 saniyede yaklaşık 15 döngüde bir ventilasyona üç kompresyon sağlayan senkronize bir teknik kullanın.
- Mümkünse iki el tekniğini kullanın.
- Her 30 saniyede bir yanıtı değerlendirin.
- Kalp hızı çok yavaşsa veya yoksa, ventilasyona ve göğüs kompresyonlarına devam edin, ancak hava yolunun güvende olduğundan emin olun (örneğin henüz yapılmadıysa bebeği entübe edin).
Damar yolu
Riskli bir bebeğin doğumda resüsitasyonu sırasında damar yolu açmak muhtemelen zor ve vazopresör uygulaması için yetersiz olacaktır.
Umblikal venöz yol
- Umbilikal ven, yeni doğan bebeklerde hızlı vasküler erişim sağlar ve resüsitasyon sırasında birincil yöntem olarak düşünülmelidir.
- Kateter yerleştirme sırasında hava embolisini önlemek için kapalı bir sistem sağlayın.
- İlaçları / sıvıları uygulamadan önce kan aspirasyonu yoluyla bir kan damarında olunduğunu teyit edin.
- Acil bir durumda steril değil, temiz erişim tekniği yeterli olabilir.
İntraosseöz (IO) yol, ilaçlar / sıvılar için alternatif bir acil erişim yöntemi olabilir.
İlaçlar
Yeni doğan resüsitasyonu sırasında ilaçlara nadiren ihtiyaç duyulur ve herhangi bir ilacın etkinliğine dair kanıtlar sınırlıdır. Solunum yolunun yeterli kontrolüne, etkili ventilasyon ve 30 saniye boyunca göğüs kompresyonlarına rağmen, yetersiz yanıt olduğu ve kalp hızının 60 dk-1‘in altında kaldığı durumlarda aşağıdakiler düşünülebilir.
- Adrenalin
- Etkili ventilasyon ve göğüs kompresyonları kalp hızını dakikada 60 üzerine çıkarmada başarısız olduğunda
- Veriliş yeri olarak intravenöz veya intraosseöz tercih edilir.
- Doz 10-30 mikrogram kg -1 (1:10,000 adrenalinden ).
- Entübe edilmişse ve başka erişim yoksa intra-trakeal olarak.
- 50–100 mikrogram kg-1 dozunda.
- Glukoz
- Hipoglisemi olasılığını azaltmak için uzun süreli resüsitasyonda.
- İntravenöz veya intraosseöz:
- 250 mgkg − 1 bolus (% 10 glukoz solüsyonundan 2.5mLkg − 1).
- Volum replasmanı
- Kan kaybı şüphesinde veya diğer resüsitatif önlemlere yanıt vermeyen şok durumlarında.
- İntravenöz veya intraosseöz:
- 10 mLkg − 1 grup O Rh-negatif kan veya izotonik kristalloid.
- Sodyum bikarbonat
- Yeterli ventilasyona rağmen uzun süre yanıt vermeyen resüsitasyonda asidozu tersine çevirmek için düşünülebilir.
- İntravenöz veya intraosseöz:
- Yavaş intravenöz enjeksiyonla 1–2 mmolkg − 1 sodyum bikarbonat (2–4mLkg −1 % 4,2’lik solüsyon).
- Naloksan
- Persistan apne durumlarında intramüsküler
- Annenin doğum sırasında opioid aldığı bilindiğinde, resüsitasyona rağmen, iyi kalp debisi varlığında apnesi devam eden bazı bebeklerde başlangıçta 200 mikrogramlık bir doz yardımcı olabilir. Etkiler geçici olabilir, bu nedenle solunumun sürekli izlenmesi önemlidir.
- Persistan apne durumlarında intramüsküler