Skip to content

Novichok Benzeri Bir Saldırıya Ne Kadar Hazırız?

Reklam

4 Mart 2018’de İngiltere Salisbury’de bir alışveriş merkezinin önünde eski Rus ajanı olan Sergei Skripal ile kızı Yulia bankta bilinçsiz halde bulundular ve bölgedeki yerel hastaneye götürüldüler. Rahatsızlıklarının nedeni başta anlaşılmasa da toksik maddeye maruz kaldıkları hızla fark edildi. Polis Memuru Nick Bailey de yardım esnasında aynı maddeye maruz kalması nedeniyle rahatsızlandığı için hastaneye götürüldü. 

 Halktan paniğe kapılan 46 kişi hastaneye başvurdu ve sonrasında sinir ajanıyla temas potansiyeli olan 131 kişi tespit edildi. İlgili hastane sorumlusu; Skripal, kızı ve Bailey’den başka kimsenin tedaviye ihtiyacının olmadığını açıkladı. 

12 Mart 2018’de İngiltere eski Başbakanı Theresa May, Avam Kamarası’na bunun bir Novichok sinir ajanı saldırısı olduğunu açıkladı ve bu bilgi OPCW (Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü) tarafından da bağımsız olarak doğrulandı. Tedavi sonrası Bay Skripal, kızı ve Bailey iyileşti.

OPCW yetkilileri saldırıya maruz kalan 3 kurbandan ve çevreden örnekler toplayarak OPCW tarafından belirlenen bağımsız labatuvarlarda çalıştılar. Çalışmanın sonucunda, maruz kalınan sinir ajanı Novichok olduğu anlaşıldı.

Novichok konsantrayonunun en yüksek olduğu yerin Bay Skripal’ın evinin ön kapısı olduğu satandı ve sıvı formda biriktiği tespit edildi. Yetkililerce bu saldırının Rusya tarafından yapıldığı yönünde açıklamalar yapıldı ve iki ülke arasında diplomatik krizlere neden oldu ancak bu durum kanıtlanamadı. 

Reklam

Aslında bu saldırı İngiltere topraklarında ilk kez gerçekleşmedi. 1978 yılında muhalif gazeteci Georgai Makrov şemsiyeye kurulan bir düzenekle fırlatılan Risin içeren bilyeyle ve 2006 yılında Alexander Litvinenko Polonyum-210 kullanılarak zehirlenmişlerdi.

Novichok ajanı, Salisbury’de çevresel olarak kalıcı oldu. Üçü şehir merkezinde olmak üzere toplam dokuz alanın birkaç ay süren dekontaminasyonun gerektiği tespit edildi. Ajanın bölgeden tamamen dekontamine edilebilmesi için İngiltere Hükümeti yüzbinlerce sterlin harcadı

Sinir Ajanları Tarihçe ve  Toksisite mekanizması

Sinir ajanlarının ilk büyük ölçekte kullanımı 1.Dünya Savaşı (1914-1918) sırasında gerçekleşmiştir. Savaş aktörlerinin bu büyük savaşta bilimsel ve mühendislik seferberliği göstererek ölümcül savaş ajanları kullanmış ve bu savaşın ‘kimyagerler savaşı’ olarak da anılmasına sebep olmuşlardır. Kullanılan ölümcül savaş ajanları; 100.000 kişinin ölümüne ve 900.000 kişide de çeşitli sekeller kalmasına neden olmuştur. Yüzbinlerce insanın ölüm ve yaralanmasından sorumlu bu ajanlar neticesinde uluslararası toplum, pişmanlık ve öfkeyi  yaygın olarak dile getirmiştir. Uluslararası anlaşmalar ve siyasi baskılarla birlikte dünyada bilim ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak savaşı insancıl hale getirmenin yolları aranmış ve non-lethal silahların geliştirilmesine yoğunlaşılmıştır.

Reklam

 Sinir ajanları metilfosfonofloridik asit veya dialkilfosforamidosiyanidik asitin alkil esterlerini içeren G-serisi ajanlar (Tabun, Sarin vb.) ve S-dialkilaminoetilmetilfosfono-tiolik asitin alkil esterlerini içeren V-serisi (VX) ajanlar olmak üzere ikiye ayrılırlar. Çoğunlukla renksiz, kokusuz ve oda sıcaklığında sıvı formda bulunurlar. G serisi sinir ajanları uçucu oldukları için primer olarak inhalasyon yoluyla, V serisi ajanlar ise daha çok dermal maruziyet ile etki ederler. Tüm sinir ajanları, nöromüsküler kavşaklarda, merkezi ve periferik sinir sisteminde asetilkolinin etkisizleştirmekte görevli olan asetilkolinesterazı (AChE) inhibe ederler. Sinir ajanı buharına hafif ve orta derece maruziyette miyozis, görme bozuklukları, sekresyon artışları, gis bulguları ve dispne görülebilir. Yüksek oranda maruziyet sonrasında bilinç kaybı, konvülsiyonlar, solunum ve dolaşım bozukluğu hızla gelişir.

Sinir Ajanlarının Kullanıldığı Bazı Olaylar

Birinci Dünya Savaşı (1914-1918)
İran-Irak Savaşı (1980-1988)
Halepçe katliamı (1988)
Tokyo Metro saldırısı (1995)
Suriye İç savaşı (2011- )

Novichok Sinir Ajanı

Siyasi suikastleri gerçekleştirmek için kullanılan kimyasal ajanların simgesi haline gelen Novichok, 1980’lerde Sovyetler Birliği Volgograd Organik Kimya ve Teknoloji Devlet Enstitüsü tarafından, ‘Yeni gelen’ anlamında yeni  bir ‘’dördüncü kuşak’’ sinir ajanı sınıfı olarak geliştirilmiştir. Novichok bileşikleri, genellikle eski sinir ajanları arasında en zehirli olduğu kabul edilen VX’ten beş ila sekiz kat daha zehirlidir. Bilinen herhangi bir savaşta kullanımı bilinmemektedir. Politik muhaliflerin cinayetlerinde ve terörist saldırılarda kullanıımıştır.

Reklam

‘İkili Silahlar’ olarak da anılan Novichok, iki bileşiğin karıştırıldığında aktif sinir ajanı üretecek şekilde tasarlanmıştır. Novichok saldırısı sonrası kurbanlarda görülen bulgular diğer sinir ajanlarında tarif edilen bulgularla benzerlik göstermektedir ancak bulguların gelişme süresinde maruz kalınan yol etkilidir. Ajana maruziyette tedavi agresif bir şekilde yönetilmez ise maruziyet ölüm ile sonuçlanır.

Tedavi

Bay Skripal ve kızının bu zehirlenmeden kurtulması onlara müdahale eden ekiplerin ve klinisyenlerin akut tanı koyma becerilerinin ciddi manada gelişmiş olduğunu gösteriyor. Bu olay toksidromu tanımanın, etiyoloji ve etken maddeyi anlamanın, uygun dekontaminasyon ve antidot tedavisinin önemini bize açıkça gösteriyor.

Saldırıya maruz kalan kurbanlara antidot ve dekontaminasyon işlemi uygulanmalıdır. İnhalasyon ile maruziyet gerçekleşmişse dermal dekontaminasyonla zaman kaybedilmemeli derhal antidot uygulanmalıdır.

Semptomatik ilaç tedavisinde ilk seçenek Atropin Sülfat olmalıdır. Parasempatik muskarinik semptomları durdurmak amacıyla, kas veya IV yoldan 2 mg yükleme dozunun ardından çok sayıda dozun uygulanması tavsiye edilmektedir. Küçük, yerel bir hastanedeyseniz uygulanacak doz miktarı hastanenizin Atropin stoğunu zorlayabilir. Kurbanın verilen doza verdiği yanıta ve maruziyetin ciddiyetine göre uygulama dozu belirlenir.

Reklam

Oksimler, asetilkolinesteraz reaktivatörü olarak etki gösterirler. Pestisit zehirlenmesi ile elde edilen klinik tecrübeler pralidoksim klorid (2-PAM Cl, Protopam chloride®), pralidoksim methansülfat (P2S) veya metilsülfat (Contrathion®) ve obidoksim kloridden (Toxogonin®) elde edilmiştir. Hastanenizdeki Tıbbi KBRN Uzmanına, Klinik Toksikoloğa veya bunlar yok ise UZEM’e (Ulusal Zehir Danışma Merkezi) danışılarak oksim tedavisi planlanmalıdır.

Konvülsiyonlarda, nörolojik sekel gelişimini engellemek için 10 mg diazepam IV yoldan 15 dakikalık aralıklarla konvülsiyonlar geçene kadar verilmelidir. Kurbana ventilasyon desteği, antidot tedavisi semptomlar geçene kadar ve klinik durumu düzelene kadar verilmelidir.

Yeni bir sinir ajanının kullanımı halk, ilk müdahaleciler ve sağlık profesyonelleri için endişe verici bir durumdur. Bu tür bileşiklerin yapısı, etkisi ve özellikle etkilerinin iyileştirilebileceği tedavi yöntemleri ile ilgili çalışmaların yapılmasına acilen ihtiyaç vardır.

Kaynaklar

  1. Balali-Mood, M., Mathews, R., Pita, R., Rice, P., Romano, J., Thiermann, H., & Willems, J. L. (2016). Practical guide for medical management of chemical warfare casualties. International Cooperation and Assistance Division, Assistance and Protection Branch, OPCW.
  2. Vale, J. A., Marrs, T. C., & Maynard, R. L. (2018). Novichok: a murderous nerve agent attack in the UK. Clinical Toxicology, 56(11), 1093-1097.
  3. Chai, P. R., Hayes, B. D., Erickson, T. B., & Boyer, E. W. (2018). Novichok agents: a historical, current, and toxicological perspective. Toxicology communications, 2(1), 45-48.
  4. Kloske, M., & Witkiewicz, Z. (2019). Novichoks–The A group of organophosphorus chemical warfare agents. Chemosphere.
  5. Szinicz L: History of chemical and biological warfare agents. Toxicology 2005, 214(3):167-181.
  6. Smart JK: History of Chemical and Biological Warfare: An American Perspective. In: Sidell FR, Takafuji ET, Franz DR, editors. Medical Aspects of Chemical and Biological Warfare. Washington, DC: Office of the Surgeon General; 1997. pp. 15.
  7. Fitzgerald GJ: Chemical warfare and medical response during World War I. American Journal of Public Health 2008, 98(4):611-25.
  8. Ghabili K, Agutter PS, Ghanei M, Ansarin K, Panahi Y, Shoja MM: Sulfur mustard toxicity: history, chemistry, pharmacokinetics, and pharmacodynamics. Critical Reviews in Toxicology 2011, 41(5):384- 403.






2 Yorumlar

  1. Güzel paylaşım.Umarım KBRN konusunda yeterli donanımlı personelimiz ve ekipmanız olur ve inşAllah hiç bu tarz bu olayla karşılaşmayız.


blank
Yükleniyor..