blank

Mehmet Göktuğ Efgan | 12 Aralık 2025

2025 Amerikan Kalp Derneği Kardiyopulmoner Resüsitasyon ve Acil Kardiyovasküler Bakım Kılavuzları- Bölüm 4

blank
16 dk

2025 Amerikan Kalp Derneği Kardiyopulmoner Resüsitasyon ve Acil Kardiyovasküler Bakım Kılavuzunu özet halinde anlatmaya devam ettiğimiz bu yazımızda ‘’ Bölüm 4: Bakım Sistemleri’’​1​ başlığını aktaracağız. Keyifli okumalar dilerim.

Özet

Kılavuzun bu bölümü geniş bir yelpazedeki resüsitasyon durumlarıyla ilgili unsurlara vurgu yaparak bakım sistemlerine odaklanmaktadır. Bu bölüm, Yaşam Zinciri doğrultusunda ilerlemekte olup, resüsitasyonun önlenmesi ve hazırlanmasıyla başlayarak kardiyak arrestin erken tanımlanmasına, etkili resüsitasyona ve kardiyak arrest sonrası bakım, hayatta kalma ve iyileşmeye kadar devam eder. Belirli personelin nasıl eğitileceğine, etkinliği gösterilmiş protokollere ve kardiyak arrest bakımını optimize etmek için insan dışı kaynakların dahil edilmesine ilişkin öneriler sağlar; buna ayrıca sürekli geribildirim ve kalite iyileştirme stratejileri de dahildir. Hastane dışı kardiyak arreste özgü olarak, acil tıp ekiplerinin bileşimi ve nakil önerileri, toplum girişimleriyle sivil kurtarıcı yanıtının teşvik edilmesi, kamuya açık defibrilasyon ve nalokson kullanımı ile acil durum iletişimcilerinin rolünün güçlendirilmesine ilişkin öneriler yer almaktadır. Hastane içi kardiyak arrestle ilgili olarak, kardiyak arrestin önlenmesi ve kod ekibi bileşimine ilişkin öneriler sunulmaktadır. Ayrıca, ekstrakorporeal membran oksijenasyonu kardiyopulmoner resüsitasyonu, uzmanlaşmış kardiyak arrest merkezlerine nakil, organ bağışı, hayatta kalma sistemleri ve resüsitasyon durumlarının tüm aşamalarında performans ölçümü ile ilgili özel öneriler de dahil edilmiştir.

10 Temel Mesaj

  1. Yaşam Zinciri (Chain of Survival), kardiyak arrest geçiren bireylerin bakımına yönelik kritik adımların genel bir özetini sağlar ve bu zincir, arrestin yaşı, etiyolojisi ve yeri dikkate alınarak özelleştirilebilir.
  2. Bu kılavuzda, pediatrik ve erişkin kardiyak arrest için uygulanmak üzere tasarlanmış sadeleştirilmiş bir Yaşam Zinciri sunulmaktadır. Gelecekte, kardiyak arrestin tamamen önlenmesinin ve gerçekleştiğinde resüsitasyonun optimize edilmesinin önemine binaen, önleme ve hazırlık unsurlarının eklenmesi beklenmektedir.
  3. Bakım sistemleri; politikalar ve prosedürler, personel, ekipman ve kaynaklar, bilgi ve kalite iyileştirme unsurlarından oluşur ve bakımın gerçekleştirildiği ortamdan büyük ölçüde etkilenir.
  4. Sivil kurtarıcı kardiyopulmoner resüsitasyonu (CPR) geliştirmeye yönelik toplum girişimleri doğası gereği çok modludur; kitle iletişim araçlarını, hedefe yönelik eğitimi, kamuya açık kaynakları, mobil teknolojileri ve politika ile prosedürleri içerir.
  5. Hastane içi ve hastane dışı resüsitasyon ekiplerinin yapısı değişkendir ve iyi sonuçlar elde etmek için yeterli eğitim, yeterli sayıda müdahale eden kişi ve tanımlanmış roller hayati önem taşır.
  6. Kurtarıcılara verilen geribildirim ve olay sonrası değerlendirme ile veri kayıtlarının analizi, kardiyak arrest kalite iyileştirme programlarının önemli bileşenleri olabilir.
  7. Çoğu durumda, spontan dolaşımın geri dönüşünü (ROSC) sağlamaya yönelik olay yerinde resüsitasyon, CPR devam ederken hastanın taşınmasından daha tercih edilir bir yaklaşımdır; ancak bu strateji, acil tıp teknisyenleri ve paramediklerin ne zaman müdahaleyi sonlandıracakları ve ölüm bildirimini nasıl yapacakları konusunda yeterli eğitime sahip olmalarını gerektirir.
  8. Ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (ECMO) destekli CPR, umut verici ancak kaynak açısından yoğun bir ileri resüsitasyon tekniğidir ve uygun hastaların seçilmesi ile bakımın ve optimizasyonun en uygun şekilde sunulabilmesi için organize bir bakım sistemi gerektirir.
  9. Kardiyak arrest merkezlerinin en uygun bileşenlerini tanımlamak ve olay yerinden veya kurumlar arası naklin bu merkezlere ne zaman fayda sağlayacağını belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
  10. Yatan ve ayaktan hizmetleri bütünleştiren bir bakım sistemi, kardiyak arrestten kurtulanlarda faydalı olduğu gösterilen iyileşme unsurlarının sağlanması için gereklidir.

Giriş

Kardiyak arrest bakım sistemleri (Systems of Care, SOC), personel, kaynaklar, politikalar ve prosedürlerden oluşan, amaçlı ve koordineli bir çerçevedir. Temel amaç; hastayı kardiyak arrest öncesindeki fonksiyon ve yaşam kalitesine mümkün olduğunca geri döndürmektir. İkincil hedefler arasında etkili ekip işleyişi, hem hastanın hem de resüsitasyona katılanların uzun dönem deneyiminin iyileştirilmesi ve kalite yönetimi ile araştırma yoluyla sistemlerin sürekli geliştirilmesi yer alır. Bu sistemler, Yaşam Zinciri’nin tüm halkalarının hızlı, verimli ve etkili biçimde uygulanmasını hedefler. Hastane içi kardiyak arrest (IHCA) ve hastane dışı kardiyak arrest (OHCA) için erken halkalar farklı örgütlenmiş olsa da, ROSC sonrası bakım yoğun bakım ve taburculuk sonrası dönemde birleşir. Kılavuzlar, yenidoğan hariç tüm yaşlar için geniş ölçüde uygulanabilir ve iyi organize olmuş bir sistemin, her bir hasta için ulaşılabilir en iyi sonucu sağlayabileceğini vurgular.

Bu kılavuzlar klinik bakımı optimize etmeyi hedefler. Odak, Yaşam Zinciri’nin farklı bileşenleri (telekomünikatörler, eğitimsiz sivil kurtarıcılar, EMS, hastaneler) arasındaki koordinasyonu en iyi hale getirmektir. Toplum temelli CPR eğitimi, kamuya açık defibrilasyon, IHCA’nın erken önlenmesi ve ekip performansını artırmaya yönelik yöntemler ayrıntılandırılır. Farklı ortamların eğitim düzeyi, ekipman erişimi ve yasal çerçevesi farklı olduğu için önerilerin uygulanabilirliği bağlama göre değerlendirilmelidir. Kılavuz, kardiyak arrest öncesinden başlayarak resüsitasyonun sonlandırılması veya başarıyla tamamlanmasına kadar geçen tüm süreçlerde kaliteyi değerlendirme ve iyileştirme konusunda yol gösterir.

Öneri Sınıfı ve Kanıt Düzeyi

Yazım grubu, mevcut AHA CPR/ECC kılavuzlarını ve 2020–2024 ILCOR konsensüs bildirilerini gözden geçirerek hangi önerilerin korunacağı, revize edileceği veya kaldırılacağına karar vermiştir. Her öneri için bir Öneri Sınıfı (COR – Sınıf 1, 2, 3) ve bir Kanıt Düzeyi (LOE – A’dan C-EO’ya) atanmıştır. Sınıf 1 en güçlü fayda, Sınıf 3 ise yararsız ya da potansiyel zararlı uygulamaları temsil eder. Bu sınıflama, uygulama sırasını değil, kanıt/güç düzeyini yansıtır.

Temel Kavramlar – Bakım Sistemleri ve Yaşam Zinciri

Bakım Sistemlerinin Bileşenleri

SOC, içinde bulunduğu ülkenin sağlık sistemi, toplum yapısı ve kaynakları tarafından şekillenir. OHCA sistemleri; sivil kurtarıcılar, otomatik eksternal defibrilatör (AED) bulunduran mülk sahipleri, acil çağrı merkezindeki telekomünikatörler ve temel ve ileri kardiyak yaşam desteği eğitimli personeli içerir. IHCA sistemlerinde ise hekimler, hemşireler, solunum terapistleri, eczacılar ve çeşitli rehabilitasyon/psikososyal destek profesyonelleri rol alır. Taburculuk sonrası süreçte aile, sosyal hizmet uzmanları ve birincil bakım hekimleri de sistemin uzantısıdır. Politikalar; yerel/ulusal yasa ve hastane protokolleri, iş akışları ve kalite iyileştirme mekanizmalarını kapsar. Yerel bir liderin varlığı, sistemin kurulması ve sürdürülmesi için çoğu zaman belirleyicidir.

AHA Yaşam Zincirinin Tarihçesi

AHA, 1991’de Yaşam Zincirini erken erişim, CPR, defibrilasyon ve ileri bakım halkalarıyla tanımlamıştır. 2010’da zincir kapsamı; erken tanı, yüksek kaliteli CPR, hızlı defibrilasyon, ileri yaşam desteği ve kardiyak arrest sonrası bakımı da içerecek şekilde genişletildi. 2020 kılavuzları, erişkin/pediatrik – IHCA/OHCA için dört ayrı zincir tanımlanmış, bu zincirlerin çoğuna “önleme” ve “iyileşme” halkaları eklenmiştir. Yenidoğan zinciri ise solunum ve ventilasyona daha fazla vurgu yapmaktadır ve bu belge kapsamı dışında bırakılmıştır.

2025 AHA Yaşam Zinciri

2025 için erişkin-pediatrik ve IHCA-OHCA’nın tümü için tek bir Yaşam Zinciri modeli benimsenmiştir. CPR simgesi, hem kompresyonları hem ventilasyonu temsil edecek şekilde güncellenmiştir; böylece özellikle pediatrik arrest, boğulma ve opioid ilişkili arrestlerde solunum desteğinin önemi vurgulanmıştır. Zincirde henüz resmi halka olarak yer almayan “önleme ve hazırlıklı olma”, ayrı bir bilimsel bildiri ile daha sonra eklenecek kritik basamaklar olarak tanımlanmıştır.

Bu Bölümün Yaşam Zinciri Etrafında Organizasyonu

Bölüm, Yaşam Zinciri’nin sırasına göre yapılandırılmıştır: Önleme ve hazırlık, tanıma ve acil aktivasyon, yüksek kaliteli CPR, defibrilasyon, ileri girişimler, post–kardiyak arrest bakım, iyileşme ve sürekli iyileştirme için veri kullanımını kapsar.

Önleme – Hastane İçi Kardiyak Arrestin Önlenmesi

IHCA sonrası taburculuğa kadar sağkalım erişkinde %19, çocuklarda %40 civarındadır. Arrestin, yoğun bakım gibi yüksek gözetimli ortamlarda gelişmesi sağkalımı artırır. Panel ve kalite projeleri, birçok IHCA olayının kötüleşmenin erken tanınması, uygun izlemin ve daha yüksek bakım düzeyine zamanında transferin sağlanmasıyla önlenebilir olduğunu göstermiştir.

Erken Uyarı Sistemleri (Early Warning Systems – EWS)

EWS; yaşamsal bulgular, klinik skorlar ve diğer fizyolojik parametrelerle kötüleşme riskini tanımlamayı amaçlar. Çocuk hastanelerinde yapılan çok merkezli çalışmalar, EWS kullanımının kardiyak arrest ve ciddi kötüleşme oranlarını azalttığını, mortalite üzerinde ise değişken etkiler olduğunu göstermiştir. Erişkin çalışmalarında sonuçlar tutarsızdır; bu farklılıklar, EWS tasarımı ve uygulama değişkenliğine bağlanmaktadır. Yapay zekâ ve makine öğrenimi tabanlı erken uyarı sistemleri umut vadetmekte, ancak algoritmik önyargı ve validasyon ihtiyacı vurgulanmaktadır.

Hızlı Müdahale / Tıbbi Acil Ekipleri

Hızlı Müdahale / Tıbbi Acil Ekipleri, serviste kötüleşen hastayı değerlendirip tedavi eden ve gerekiyorsa yoğun bakıma aktaran ekiplerdir. Kanıtlar karışıktır; bazı çalışmalar IHCA ve mortalitede azalma gösterirken, bazı büyük pediatrik seriler anlamlı fark saptamamıştır. Buna rağmen bu ekipler dünya çapında yaygınlaşmış ve standart uygulama hâline gelmiştir. Etkinliği belirleyen en önemli unsurun, ekibin yapısı, tetikleyici kriterler ve kurum kültürü olduğu düşünülür.

Kardiyak Arrest Önleme Paketleri

Pediatrik yoğun bakımda yapılan çok merkezli kalite projeleri, yüksek riskli hastalar için “güvenlik toplantıları” ve yapılandırılmış takip algoritmaları içeren paketlerin, IHCA oranını %30–50 azaltabildiğini göstermiştir. Erişkin yoğun bakımda aynı başarı tutarlı şekilde gösterilememiştir, ancak prensiplerin uygun uyarlamayla yetişkinlere de transfer edilebileceği öngörülmektedir.

Toplum Düzeyinde Önlem – Kamuya Açık Nalokson

OHCA’ların önemli bir kısmının opioidlerle ilişkili olduğu bilinmektedir. Kamuya açık nalokson (PAN), naloksona toplumda geniş erişim sağlayarak aşırı doza bağlı solunum depresyonunun kardiyak arreste ilerlemeden geri çevrilmesini hedefler. Nalokson burun spreyi erişkin dozunda formüle edilmiştir ancak pediatrik kullanıma dair ciddi güvenlik sorunu bildirilmemiştir.

Nalokson erişimini artıran yasalar, bazı çalışmalarda opioid ilişkili mortalitede azalma ile ilişkilendirilmiş, bazı çalışmalarda ise karışık sonuçlar görülmüştür. Bu durum toplum genelindeki opioid kullanımı eğilimleriyle de ilişkilidir. Toplum temelli dağıtım programları, otomatlar ve AED dolaplarına benzer nalokson istasyonları, birçok bölgede uygulanmaktadır. Mevcut kanıtlar, PAN’ın opioid kullanımını artırmadığını, aksine mortaliteyi azaltma potansiyeli taşıdığını göstermektedir. Yazım grubu; erişim artışının olası faydalarının, risk ve belirsizliklerden ağır bastığı sonucuna varmıştır.

Toplum Girişimleri – Sivil Kurtarıcı Yanıtının İyileştirilmesi

Erken CPR ve defibrilasyon, OHCA sağkalımının temel belirleyicisidir. Ancak sivil kurtarıcı CPR ve AED kullanımı çoğu toplumda hâlâ düşüktür. Toplum girişimleri; eğitim, farkındalık, mobil teknoloji ve yasal düzenlemeler yoluyla bu oranları artırmayı amaçlar. Paket Müdahaleler, okul/işyeri sınıf eğitimleri, video eğitimleri ve medya kampanyalarını birleştiren programların çoğunda sivil CPR oranları artmış, bazı çalışmalarda sağkalım da iyileşmiştir. Eğitmen eşliğinde CPR eğitimi, hem CPR uygulanma oranlarını hem de nörolojik olarak iyi sağkalımı artırabilir. Mobil Teknoloji Kullanımı ile akıllı telefon uygulamaları, olay yerine yakın sivil kurtarıcıları çağırarak CPR başlama süresini kısaltır ve CPR oranını yükseltir. Sağkalım üzerindeki etki bölge ve benimsenme düzeyine göre değişkendir, ancak umut vericidir. Televizyon ve medya kampanyaları kısa süreli CPR artışı sağlayabilir, ancak etki kalıcılığı net değildir. Lise mezuniyeti veya ehliyet için CPR eğitimi zorunlu kılınan bölgelerde sivil CPR ve sağkalım oranları belirgin olarak daha yüksektir.

Acil Çağrı Merkezi – Telekomünikatörün Rolü

Telekomünikatörler, OHCA’da Yaşam Zinciri’nin kritik halkasıdır. Hem kardiyak arresti tanımaktan hem de T-CPR talimatları vermekten sorumludur. Tanıma oranları sistemler arasında geniş aralıkta değişir ve en büyük zorluk; agonal solunumu normal sanma ve olayın nöbet vs. olarak yanlış etiketlenmesidir. Çocuk ve ergenlerde tanı sıklıkla kaçırılmaktadır.

Kardiyak Arrest Tanı Algoritmaları

Arayanın “tepkisiz ve normal nefes almıyor” şeklinde tanımladığı her hasta, OHCA kabul edilmelidir. Bu yaklaşım duyarlılığı artırır ve yanlış CPR uygulama riskine rağmen yaşam kurtarıcıdır. Algoritmadaki iki temel soru “Kişi tepkisiz mi?” ve “Nefesi normal mi?”)OHCA’ların büyük çoğunluğunu tanımlayabilir. Konum bilgisinin öncelikle alınması, bağlantı kesilse bile acil müdahale ekibinin olay yerine gönderilebilmesini sağlar.

T-CPR Türleri ve Etkinliği

T-CPR, erişkinlerde çoğunlukla “sadece kompresyon” CPR’ın talimatlandırılmasına odaklanır. RCT’ler, erişkinlerde yalnız kompresyon talimatlarının sağkalımı artırdığını, ayrıca talimatların daha hızlı ve eksiksiz verilebildiğini göstermiştir. T-CPR, sivil CPR uygulanma olasılığını birkaç kat artırır ve CPR’ın başlama süresini ortalama dakikalar düzeyinde kısaltır. Bu da hem sağkalım hem de nörolojik sonlanımlar için belirgin fayda sağlar. Pediatrik OHCA’da asfiksik mekanizma baskın olduğu için, ventilasyon içeren konvansiyonel CPR daha iyi sonuçlarla ilişkilidir. Bu nedenle çocuklarda solunum vurgusu önemlidir.

T-CPR Kalite Yönetimi

Telekomünikatör performansını izleyen kalite programları; tanı süresi, kompresyon talimatına kadar geçen süre, protokole uyum ve talimatların etkinliğini düzenli olarak değerlendirir. Kalite güvencesi ve kalite iyileştirme ile birlikte kullanıldığında T-CPR performansını ve tanı oranlarını artırır. Amaç; her uygun çağrıda hızlı, standart ve etkili T-CPR sağlamaktır.

Görüntü Tabanlı Çağrı Sistemleri

Video tabanlı T-CPR, telekomünikatöre olay yerini ve hastayı görsel olarak değerlendirme ve CPR tekniğini anında düzeltme imkânı verir. Simülasyon ve gözlemsel çalışmalar, video kullanımının kompresyon derinliği, hız ve el pozisyonu gibi CPR kalite ölçütlerini belirgin şekilde iyileştirebildiğini ve bazı serilerde ROSC ile sağkalımı artırdığını göstermiştir. Ancak video, mahremiyet, teknik gereksinimler, en az iki kurtarıcı ihtiyacı ve maliyet gibi ek zorluklar içerir. Bu nedenle yaygın uygulanabilirliği hâlâ araştırma konusudur.

Performans Ve Ekip Yapısı – Klinik Geri Bildirim ve Takımlar

Klinik Geri Bildirim / Debriefing

Resüsitasyon sonrası debriefing, olayın klinik ve duygusal boyutlarını analiz ederek gelecekteki uygulamaları iyileştirmeyi hedefler. Yapılandırılmış debriefing, CPR performansını (kompresyon hızı, derinlik, kesinti süresi) ve hasta sonuçlarını (ROSC, sağkalım) iyileştirebilir. En etkili debriefingler; defibrilatör kayıtları, end-tidal CO₂, CPR ölçümleri gibi nicel verilerle desteklenen ve deneyimli bir kolaylaştırıcı tarafından yürütülen oturumlardır. Hem “sıcak” (hemen sonrası) hem “soğuk” (daha sonra, veriyle) debriefing yöntemleri önerilir; her biri farklı öğrenme fırsatları sunar.

Hastane Dışı Kardiyak Arrest Ekibi

OHCA yönetimi, yüksek eğitimli ve iyi organize olmuş ekipler gerektirir. Ekipte eğitimli acil müdahale personeli, polis/itfaiye gibi ilk yanıt verenler ve gerektiğinde mekanik ventilasyon/CPR cihazları bulunabilir. Klinisyenin sahada bulunması, nörolojik olarak iyi sağkalım ile tutarlı biçimde ilişkilendirilmiştir. Ancak “ideal” ekip büyüklüğü net değildir. “Pit crew” modeliyle rollerin önceden tanımlanması, yüksek kaliteli temel yaşam desteği uygulamalarını (etkin CPR ve hızlı defibrilasyon) mümkün kılar.

Hastane İçi Kod Ekibi

IHCA’da hızlı CPR ve erken defibrilasyon hayat kurtarıcıdır; bu nedenle hastaneler “kod ekipleri” kurar. Yüksek sağkalımlı hastanelerde, kod ekiplerinde başka klinik görevleri kısıtlı veya hiç olmayan, bu işe adanmış personel yer alır; bu da ekip uyumunu ve protokole uyumu artırır. Ekip çalışması ve liderlik odaklı eğitimler (simülasyon, rol atamaları, iletişim eğitimleri) CPR kalitesini ve bazı çalışmalarda IHCA sonuçlarını iyileştirmiştir. Eczacı gibi disiplinlerarası katılım, ilaç uygulamalarının doğruluğunu ve hızını artırır.

Sahada Resüsitasyon ve Nakil

OHCA yönetiminde yüksek kaliteli sahada resüsitasyonun önemi tartışılmazdır. Devam eden resüsitasyon sırasında hastayı taşımak, CPR kalitesini düşürebilir, güvenlik riskleri oluşturabilir ve genellikle sağkalımı artırmaz. Büyük kayıt analizlerinde, resüsitasyon sırasında taşınmayan hastalarda taburculuğa kadar sağkalımın daha yüksek olduğu gösterilmiştir.

Sahada resüsitasyonun sonlandırılması (field TOR), kaynakların uygun kullanımı, gereksiz ve riskli nakillerin azaltılması ve ailelerin yas sürecinin daha az travmatik geçirilmesi açısından önemlidir. TOR karar kuralları hem erişkin hem pediatrik OHCA için geliştirilmiştir ve düşük başarı olasılığı olan vakaları tanımlamada güvenilir bulunmuştur. TOR ve ölüm bildirimi konusunda eğitim alan personellerde tükenmişlik daha düşük, duygusal dayanıklılık daha yüksektir. Travma gibi bazı özel durumlarda erken nakil daha uygun olabilir. Bu durumlar vaka bazlı değerlendirilmelidir.

Kamuya Açık Defibrilasyon

Erken defibrilasyon, özellikle şok uygulanabilir ritimlerde OHCA sağkalımını dramatik biçimde artırır. Kamuya Açık Defibrilasyon (PAD) programları; AED’lerin alışveriş merkezleri, spor alanları, havaalanları gibi kamusal alanlara yerleştirilmesi ve toplum üyelerinin bu cihazları kullanacak şekilde eğitilmesini içerir. PAD Trial ve çok sayıda gözlemsel çalışma, AED kullanımının sağkalımı (taburculuk, 30 gün, 1 yıl ve nörolojik olarak iyi sağkalım) anlamlı biçimde artırdığını göstermiştir. Bu fayda çocuklar için de gösterilmiştir. Buna rağmen halktan kurtarıcıların AED kullanma oranı hâlâ düşüktür. Son kılavuzlar; AED erişilebilirliğini artırma, yönlendirme tabelaları, mobil AED bulucu uygulamaları, cihaz kayıtları ve yenilikçi dağıtım yolları (örneğin dron) gibi stratejiler önermektedir. Ekonomik analizler, PAD programlarının çoğu senaryoda kabul edilebilir maliyet-etkinlik düzeyine sahip olduğunu göstermektedir.

Kardiyak Arrest Merkezleri

ST-Elevasyonlu Miyokar İnfarktüsü (STEMI) ve inme için olduğu gibi, kardiyak arrest hastalarının da özel merkezlere yönlendirilmesi (Cardiac Arrest Centers- CAC) kavramsal olarak caziptir. Bu merkezler genellikle; 24 saat koroner anjıyografi imkânı, hedefe yönelik sıcaklık yönetimi, nöroprognostik protokoller ve gelişmiş hemodinamik destek gibi özellikler taşır. Çeşitli sistematik derlemeler, farklı tanımlardaki CAC’lerde tedavi edilen hastalarda daha iyi nörolojik sağkalım bildirir. Henüz CAC’in “etkin bileşenleri” net tanımlanamamıştır. Sıcaklık kontrolü veya rutin erken anjiyografi gibi tekil girişimler tek başına her zaman fayda göstermemiştir. Kırsal veya düşük hacimli hastanelerden CAC’ye doğrudan veya transferle gönderilen hastalarda daha belirgin fayda olabileceği düşünülmektedir.

Ekstrakorporeal CPR Bakım Sistemleri

Ekstrakorporeal CPR (ECPR), dirençli kardiyak arrestte Ekstrakorporal membran oksijenizasyonu (ECMO) kullanılarak dolaşımın desteklenmesidir. Hem IHCA hem OHCA’da seçilmiş hastalara fayda sağlayabilir. Ancak ECPR; yoğun kaynak, ileri uzmanlık, karmaşık kanülasyon ve yüksek morbidite/mortalite ile ilişkilidir. Bu nedenle sadece iyi organize olmuş, deneyimli merkezlerde, dikkatle seçilmiş hastalarda uygulanması önerilir.

Kardiyak Arrest Sonrası Organ Bağışı

Dolaşım veya beyin ölümü sonrası yaşamını kaybeden kardiyak arrest hastaları, donör havuzunu genişletebilecek önemli bir kaynak oluşturur. Bağış; beyin ölümü sonrası ya da dolaşımın durması sonrası yapılabilir. Çok sayıda çalışma, kardiyak arrest geçirmiş donörlerden alınan organların, alıcı sonuçları ve greft fonksiyonu açısından diğer donörlerle kıyaslanabilir olduğunu göstermiştir; ECMO/ECPR alan donörler de bu gruba dahildir. ILCOR, kardiyak arrest sonrası organ bağışı olanaklarının artırılmasını önemli bir hedef olarak tanımlamıştır. Organizasyonel programlar; uygun donörlerin saptanmasını, organ başvuru oranlarının ve donör dönüşüm oranlarının izlenmesini, aynı zamanda ölüm tanımı ve bağış süreçlerinin yerel mevzuata tam uyumunu gerektirir.

Sistem Performansını İyileştirmek İçin Veri Kayıtları

“Ölçmeden yönetilemez” ilkesi gereğince, kardiyak arrest bakım kalitesini ve sonuçları iyileştirmenin temel aracı veri kayıt sistemleridir. Utstein standartları doğrultusunda oluşturulan yerel/bölgesel/ulusal kayıtlar, süreç (CPR kalitesi, defibrilasyon süreleri, protokole uyum) ve sonuç (ROSC, taburculuğa kadar sağkalım, nörolojik durum) verilerini toplar. Kayıt verileri, kalite boşluklarının saptanması, hedefli kalite iyileştirme girişimlerinin tasarımı ve bu girişimlerin etkisinin değerlendirilmesinde kullanılır. Düzenli CPR eğitimi, denetim ve geri bildirim gibi müdahalelerle ROSC oranlarının anlamlı şekilde artabildiği gösterilmiştir.

Kardiyak Arrest Sonrası İyileşmenin Geliştirilmesi

Kardiyak arrest sonrası iyileşme, sadece akut faz ve hastane yatışıyla sınırlı değildir. Uzun süre devam eden fiziksel, bilişsel ve psikososyal sorunları içerir. Hastalar yeni kardiyak tanı ve tedavilerle uğraşırken, nörolojik defisitler, yorgunluk, anksiyete, depresyon gibi durumlar iş ve sosyal yaşamı etkileyebilir. Aileler, sivil kurtarıcılar ve sağlık çalışanları da travma sonrası stres ve duygusal yük yaşar. Bu kişiler “birlikte sağ kalanlar” olarak tanımlanır. Randomize çalışmalar; yapılandırılmış multidisipliner takip (bilişsel, tıbbi, psikososyal değerlendirme), telefon programları ve bilişsel davranışçı yaklaşımların yaşam kalitesi ve mental sağlık üzerinde olumlu etkileri olabileceğini göstermiştir. Uzun dönem iyileşmenin optimize edilmesi için, yatan ve ayaktan hizmetleri birbirine bağlayan, çok disiplinli, organize bir iyileşme sistemi gereklidir. Bu tür hizmetleri sunmak, kardiyak arrest geçiren hasta ve yakınları için etik bir sorumluluk olarak kabul edilir.

Kaynak

  1. 1.
    Dezfulian C, Cabañas JG, Buckley JR, et al. Part 4: Systems of Care: 2025 American Heart Association Guidelines for Cardiopulmonary Resuscitation and Emergency Cardiovascular Care. Circulation. Published online October 21, 2025. doi:10.1161/cir.0000000000001378

Bir yanıt yazın

YAZAR HAKKINDA

blank
Mehmet Göktuğ Efgan
Yazar
Ege Üniversitesi mezunu,İzmir Katip Çelebi Üniversitesinin acilcisidir. EKG, USG ve EKO’nun peşinde koşar. Futbolun siyah beyazı, plakların 33’lük olanı, kahvenin filtresini sever.

BU YAZIYI DİNLE

SESLENDİREN

blank
Meltem Polat Yıldız
Acilcinin Sesleri
Gazi tıp mezunu. Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Acil Tıp asistanı. Erzurum’dan çıkıp Boston’dan dönüp İstanbul’da yerleşmeyi beceren bir kova kişisi. Gezer tozar arada nöbet tutar. Yeni şeyler denemeye bayılır. Konfor alanı dışına çıkmak en büyük hobi ve fobisidir.

ETİKETLER