Genel olarak fetüsün sağlığı annenin sağlığıyla doğrudan ilişkilidir. Astım, aritmiler, status epilepticus, yaşamı tehdit eden yüksek doz ilaç alımları ve HIV enfeksiyonları gibi gebenin hayatını tehdit eden durumlarda, fetüse olan olası risklerinden dolayı hayat kurtarıcı ilaçları gebelerde kullanmaktan çekinilmemelidir. Gebelerde ve emziren annelerde ilaç tedavisi planlarken hekimler ilacın olası etkileri ile tedavinin ve hastalığın doğasında var olan riskleri tartmalı ve karar vermelidir. Mümkün olan en düşük toksik etkili ilaç en düşük dozda kullanılmalıdır.
Hastaları ilaçların teratojenik etkilerden korumaya yönelik beş harfli sınıflama sistemi kullanımı yaygın bir alışkanlıktır. Bu sınıflamada ABCD ve X harfleriyle gruplanan ilaçlar teratojenik risklerine göre sıralanmıştır. Harf temelli gruplamanın çok basit olduğu ve belki de uygunsuz olduğu yönünde eleştiriler yapılmıştır. Pek çok klinisyen kategorilerde giderek aratan bir reprodüktif risk olduğunu ya da bir gruptaki tüm ilaçlarda benzer riskler olduğunu düşünmektedir. Yeni ilaçların pek çoğu teratojenik risklerin belirsiz olduğu kategori C altında sınıflandırılmaktadır. Bu nedenlerden dolayı FDA 2008 yılında yeni bir ilaç sınıflama ve etiketleme kuralları önermiştir. Bu önerilen uygulamada ilacın riskleri ve gelişimsel anormallik olasılıklarının anlatılması tavsiye edilmektedir.
Gebelerde ve emzirenlerde ilaçların etkilerinin araştırılması yasal ve etik olmadığı için var olan bilgiler olgulardan ve hayvan deneylerinden elde edilmektedir. Hayvan deneylerinin her zaman insan biyolojisindeki süreç ve sonuçları yansıtmayacağı göz önünde bulundurulduğunda çoğu bilgi klinik gözlemlerden derlenmektedir. Halihazırda bu yönde bilgilerin sunulduğu çevirimiçi sitelere örnekler: TERIS (Teratogen Information System), REPROTOX, ve Micromedex REPRORISK (Shepard’s Catalog of Teratogenic Agents)
Analjeziklerin yer aldığı bu ilk yazımızda harf temelli sınıflama yaklaşımı yerine, ilaçların gebelerde ve emziren annelerde olası risklerinin ve etkilerinin anlatıldığı bir yaklaşım benimsenmiştir.
Parasetamol
Gebelerde yaygın kullanılır ve konjenital malformasyonlarla ilişkisi yoktur. Gebelerde ilk trimesterda ateşli hastalıklarda belli kraniofasiyal malformasyon riskini azaltmasıyla ilişkilidir. Laktasyonda çok az miktarı süte geçmektedir ve bu geçen miktarda ilacı yenidoğanın sülfidrasyon yolu tolere edebilir. Yüksek doz alımlarda özellikle NAC tedavisi gecikirse abortus ve fetal kayıplara yol açabilir. NAC’ın plasentayı geçtiği gösterilmiştir ve anne ve bebekte toksik metabolitlere bağlanabilir.
Aspirin
İlk başta yapılan çalışmalar 1. trimesterde aspirin kullanımının perinatal ve neonatal kanama, uzamış doğum eylemi, LBW (Düşük doğum ağırlığı), neonatal hipoglisemi, neonatal metabolik asidoz ve neonatal ölüm riski artışıyla ilişkili olduğunu göstermiştir. Bununla beraber yapılan bir kaç metaanalizde insan için teratojenik olduğunu göstermede yeterli olmamıştır. Perinatal Antiplatelet Review of International Studies (PARIS ) Collaboration ilk trimester kullanıldığında preeklamsi, perinatal ölüm ve olumsuz perinatal sonuçlarda faydalı olduğunu gösterdi. Bununla birlikte aspirini de içeren NSAİ kullanımıyla karın duvarında bir defekt nedeniyle karın içi organların dışarıya çıktığı gastroşiziste hafif artış eğilimi vardı. Süte geçtiği için Reye sendromu riski vardır bu nedenle aspirin kullanımında emzirme teşvike dilmemektedir.
NSAI
NSAI (Non steroid aniinflamatuar ilaçlar) gibi prostoglandin sentez inhibitörleri, blastokist implementasyonunu inhibe eder ve konsepsiyonu engeller. İlk trimesterda kullanımında spontan abortus riskinde artma, kardiyak septal defek, yarık damak ve gastroşizis riskinde hafif artma görülebilir. 3. trimester’da doğumu engellediği için prematür eylemlerde tokolitik ajan olarak kullanılır. Gebeliğin geç dönemlerinde kullanıldığında ductus arteriyosusun erken kapanması, pulmoner HT, fetal ölüm gibi birtakım olumsuz etkilerle ilişkilidir. Fetal periventriküler kanama, fetal nefrotoksisite, oligohidramniyos ve neonatal GIS kanama insidansında artma gibi etkiler rapor edilmiştir. Bu nedenlerle geç gebelik dönemlerinde kullanımı önerilmemektedir. Laktasyonda kullanımları güvenlidir.
Opiyatlar
Genel olarak kısa süreli, aralıklı kullanımlarında morfin ve fentanyl güvenlidir. Terme yakın kullanımları yenidoğanda ağır solunum depresyonu yapabilir. Laktasyonda kısa süreli kullanımları güvenlidir ama infantlar solunum depresyonu yönünden yakından izlenmelidir.
Kaynaklar:
- TERIS
- Acetaminophen use in pregnancy and risk of birth defects: findings from the National Birth Defects Prevention Study.
- Acetaminophen overdose in pregnancy
- Drugs in Pregnancy and Lactation: A Reference Guide to Fetal and Neonatal Risk.
- Aspirin in early pregnancy is not associated with an increased risk of congenital anomalies—meta-analysis.
- Antiplatelet agents for prevention of pre-eclampsia: A meta-analysis of individual patient data.
- Anti-inflammatory and immunosuppressive drugs and reproduction.
- Risk of adverse birth outcome and miscarriage in pregnant users of non-steroidal anti-inflammatory drugs: Population-based observational study and case-control study.
- NSAIDS during third trimester and the risk of prenatal closure of the ductus arteriosus: A meta-analysis.
- Neonatal abstinence syndrome after methadone or buprenorphine exposure.
- Rosen’s Emergency Medicine Concepts and Clinical Practice 8th Edition, Bölüm 180.
- Adams Emergency Medicine Clinical Essentials Second Edition.