fbpx

Li Venliang’ın Ardından…

“Bir adamın dilini kopardığında, onun yalancı olduğunu ispatlamış olmuyorsun. Sadece dünyaya onun söyleyebileceklerinden korktuğunu söylemiş oluyorsun.”

– George R.R. Martin, A Clash of Kings

Yolcu koltuklarından birinin ikaz ışığının yanmakta olduğunu gören görevli hostes, oraya doğru yöneldiğinde, yolcunun içecek veya yiyecek bir şeyler isteyeceğinden adı gibi emindi. Ancak ikaz lambasının hemen altında oturan ve 40’lı yaşlarının sonunda görünen Amerikalı yolcuya yaklaştığında, soğuk soğuk terlemekte olduğunu fark edince durumun ciddi olduğunu anladı. “Beyefendi” diye konuştu. “Bir sorun mu var?”. Muhatabı “Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.” diye cevap verdi güçlükle.

Singapur’a gitmek üzere Çinden havalanan yolcu uçağı, Vietnam’ın Hanoi şehrine acil iniş izni istediğinde, yolcu bilincini kaybetmişti.

Jiang Yanyong’un Hikayesi

Dr. Jiang Yanyong

2003’ün Şubat ayında, Amerikalı iş insanı Johnny Chen, Çin-Singapur uçuşu sırasında pnömoni benzeri semptomlar gözlenmesi üzerine, Vietnam’a acil iniş sonrasında Hanoi Fransız Hastanesi’ne kaldırılır. Bangkok’taki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Asya Ofisinden enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Carlo Urbani, durumu incelemek üzerine Hanoi’ye gelir ve Chen’de görülen hastalığın, o güne kadar bilinmeyen bir durum olduğunu fark eder ve hastalığa Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu (SARS) adını verir.  DSÖ’yü bilgilendirir, Vietnam Sağlık Bakanlığı’nı ikna ederek yolcu taramalarını ve izolasyon önlemlerini başlatır. Chen, Hanoi’deki tedavisinin ardından durumun ciddiyeti üzerine Hong Kong’a sevk edilir, ancak orada ölür. Dr. Carlo Urbani’nin de şansı yaver gitmez ve kısa bir süre sonra (Mart ayında) Bangkok’ta SARS nedeniyle hayatını kaybeder.

Peki bu hastalık Chen’e nasıl bulaşmıştır? Bunu anlamak için birkaç ay geriye, Kasım ayına gitmemiz gerekiyor. Güney Çin eyaleti Guangdong’un Foshan şehrinde Kasım ayında tanımlanamayan bir pnömoni salgını patlak verir. Çin devleti bu salgını Dünya Sağlık Örgütü’ne ve dış dünyaya bildirmez. Bu salgında görev alan hekimlerden biri, Hong Kong ziyareti sırasında bir otele yerleşir. Tahmin ettiğiniz gibi, aynı otelde Chen de kalmaktadır. Hastalığı işte bu şekilde kapar. Hastalık aynı otelde kalan diğer turistlere de sıçrar, onlar da hastalığı Singapur ve Kanada’ya taşırlar ve SARS birkaç hafta içinde uçak yolculukları sayesinde bir çok ülkeye yayılır.

Salgın toplamda 29 ülkede görülse de, Çin’den sonra en çok vaka Hong Kong’da görülür. Dünya genelinde fatalite oranı %11 iken, bu oran Hong Kong’da %17’ye, Tayvan’da %21,1’e ulaşır. Elbette beklediğiniz üzere (!) hastalığın merkez üssü olan Çin’de fatalite oranı diğer bütün ülkelerden düşük olan %6,6’da kalır.

4 Nisan 2003’te, Beijing’teki 301 Hastanesi’nden, Çin ordusunda tümgeneral rütbesine sahip olan Dr. Jiang Yanyong, vaka sayılarının gerçeğin çok altında gösterilmesine dayanamayarak Çin Merkez Televizyonu-4 (CCTV4) ve Phoenix TV (Hong Kong)’ye 800 kelimelik bir mektup yazarak durumu anlatır. Ancak iki medya kuruluşu da kulağının üzerine yatar, bu konuda haber yapmaz, mektubu sümen altı ederler.  Yine de bu medya kuruluşlarından birileri, mektubu batı medyasına ulaştırmayı başarır. 8 Nisan 2003’te The Wall Street Journal’dan bir gazeteci, Dr. Jiang’ı arayarak telefonla röportaj gerçekleştirir. Time da haberi ışık hızıyla verir: “Beijing’in SARS Saldırısı”. Bu makalede Jiang’ın mektubu da İngilizce çevirisi ile verilir ve ilk defa dünya halkları durumun ciddiyetinden haberdar olur. Mektup Çin’e bomba gibi düşer, Beijing Belediye Başkanı ve Halk Sağlığı Bakanı, 21 Nisan 2003’te istifa etmek durumunda kalırlar.

Çin devleti salgınla aktif olarak mücadele etmeye belki de bu tarihte başlar. DSÖ ve diğer ülkelerin yoğun baskısına maruz kalır ve o ana kadar savundukları gibi “birkaç vaka” değil, aslında 1000’den fazla vaka görüldüğünü kabul ederler. Halk sağlığı uzmanları, Dr. Jiang’ın bu hamlesinin, hastalığın pandemi boyutlarına ulaşmasını önlediği görüşündedirler (Çin Devleti, daha sonra hastalığın duyurulmasında yavaş davranılması nedeniyle resmi olarak özür dilemek durumunda kalır). Dr. Jiang dünya genelinde kahraman ilan edilse de, Çin Devleti dış basına konuşmasını yasaklar ve bu çıkışı “bir kenara” yazar. Ancak 2 hafta sonra durumdan yararlanmayı daha mantıklı görür, Dr. Jiang’ı sahiplenirler.

Dr. Jiang, 2004’te hükümete, yaralılarını bizzat tedavi etmiş olduğu Tiananmen Meydanı olaylarının devlete yönelik bir ayaklanma olmadığını, bu olaylarda devletin sorumluluğunun tekrar araştırılması gerektiği ile ilgili bir mektup yazınca bardak taşar, “içeri” alırlar. Ne var ki, Çin ordusundan bir generalin, hem de dünya çapında kahraman olmuşken, “ağır ceza” alması kimsenin işine gelmez. Çareyi birkaç ay sonra serbest bırakmakta bulurlar. 2004’te, salgın sırasında “Çindeki gerçeklerin ortaya çıkmasındaki cesur duruşu ve SARS salgınını kontrol altına alınmasındaki katkıları” nedeniyle Ramon Magsaysay Award’a layık görülür. Ancak yurtdışı yasağı vardır, ödülü almaya kızlarının yaşadığı ABD’ye gitmesine izin çıkmaz.

2013’te Southern People Weekly’e verdiği mülakatta şöyle yazar: “Bir hekim olarak, hastalarımın sağlığını ve hayatını korumak ilk ve en önemli önceliktir. Bir hekim olmanın en temel kuralı hakikati söylemektir. 50 yılda bir çok politik hareket gördüm. Yalan söylemenin kolay olduğuna derinden inanıyorum, bu yüzden asla yalan söylememekte ısrarcıyım.”

Yıllar geçer, Dr. Jiang Yanyong 87 yaşına gelir. Hala gerçeklerin açığa çıkması arzusundadır. Mart 2019’da Çin Komünist Partisi genel sekreteri Xi Jinping’e Tiananmen Meydanı olaylarıyla ilgili yeni bir mektup yazar. Yazış o yazış, o tarihten beri ev hapsindedir.

Aralık 2017’de, yıllar süren araştırmalar sonucunda, Wuhan Viroloji Enstitüsü’nden (isim tanıdık geldi mi?) bilim insanları, virüsü Yunnan eyaletinde bir mağaraya kadar kovalar, oradan köken almış olabileceğini yazarlar. Hatta şunu eklerler:

“Bir başka ölümcül SARS salgını her an patlak verebilir. Çünkü suşun tespit edildiği mağara, en yakın köye sadece 1 km uzaklıkta.”

Li Venliang’ın Hikayesi

Dr. Li Venliang

“Propaganda, cevap değil, yankı bekleyen bir monologdur.”

– W. H. Auden

Li Venliang, Wuhan Merkez Hastanesi’nde görev yapan genç bir göz doktorudur. İnce çerçeveli gözlüklerinin arkasından, hastalarına gülen gözlerle bakar. Bir oğlu vardır, 2.’si yoldadır, düşündükçe heyecanlanır.

12 Ekim 1986’da, Beizhen’de doğar. Kökeni, 17. yüzyılda Çin’deki Qing Hanedanını kurmuş olan Mançular’a dayanır. Qing Hanedanı Çin’i 1912 yılında Çin Xinhai Devrimine kadar yönetmiş, sonra Çin Cumhuriyeti kurulmuştur. Beizhen Lisesi’nden “üstün başarı” ile 2004’te mezun olur. Hemen ardından 7 yıllık Wuhan Üniversitesi Tıp Fakültesi eğitimine başlar. 2. Sınıfta Çin Komünist Partisi’ne üye olur. Hocaları çalışkanlığını ve dürüstlüğünü över, yere göğe sığdıramazlar. Sosyalleşmeyi de es geçmez, sıkı bir basketbol hayranıdır hatta. 2011’de Tıp Fakültesinden mezun olur, 3 yıllık asistanlık sonrası Göz Doktoru ünvanını alır, 2014’te Wuhan Merkez Hastanesi’nde göreve başlar.

30 Aralık 2019’da, Li’ye arkadaşından SARS coronavirus testlerinde yüksek güven aralığında pozitif sonuç gösteren bir hasta raporunun görüntüsü gelir. SARS bitmemiş midir sahi? Şaşırır. Rapor, aynı hastanenin Acil Tıp Kliniği sorumlusu Ai Fen tarafından hazırlanmıştır. Ai Fen, influenza benzeri semptomlarla gelen ve klasik tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen bir hastadan ek testler istemiş ve laboratuvar sonuçlarını alınca şaşkına dönmüştür. Raporda yer alan “SARS coronavirus” ifadesini daire içine alır ve Wuhan’daki başka bir hastanede görev yapan bir hekime yollar.

O ona, o ona derken; rapor şehirdeki doktor camiası arasında hızla yayılır, Li’ye de işte bu şekilde ulaşır. 17:43’te tıp fakültesi arkadaşlarından oluşan WeChat grubuna “(Hastaneye) Wuhan Deniz Ürünleri Pazarından 7 SARS tanılı vaka geldi.” diye yazar ve hastanın epikriz raporunu ve BT görüntülerini ekler. Bir arkadaşı, “Dikkatli ol, yoksa bu chat grubu dağıtılabilir” diye uyarır. 18:42’de, “Son haber şu: Coronavirüs enfeksiyonu oldukları kesinleşti ve alttipleme yapılıyor” diye ekler. Gruptaki arkadaşlarına, aile ve arkadaşlarını önlem almaları konusunda uyarmalarını ama haberi fazla yaymamalarını hatırlatmayı da ihmal etmez. Ancak haberler kısa sürede yayılır.

Dr. Li’nin WeChat grubunda hastalıktan bahsettiği mesajları

WeChat ekran görüntüleri Çin internet aleminde yayılınca, hastanenin teftiş departmanı Li’yi çağırır ve bilgi sızdırmakla suçlanır. 3 Ocak 2020’de Wuhan polisi hemen “Varsa bir durum, yapalım açık oturum” der, ilk etapta “dedikodu yaymakla” suçladığı kişilerin arasına Dr. Li’yi ve aynı hastaneden bir meslektaşını da ekler. Sorguya alır, “İnternette yanlış açıklamalar yapmak” suçundan kınar ve uyarı cezası verir. Hatta bir daha yapmayacağı sözünü aldıkları bir kınama mektubuna da imza attırırlar. Polis “bu daha başlangıç” der, “Dersini almazsan gerisi gelecek”.  Polisin Li’yi “dedikodu yaymak” suçundan cezalandırdığı haberi, CCTV kanalında da yayınlanır. Bilen bilir, Çin devlet kanalında yayınlanmış bir haber, devletin resmi onayı yerine geçer.

Wuhan Polisinin Dr. Li’ye imzalattığı kınama mektubu.

Kınamayı takiben Li hastanede çalışmaya geri döner. Morali bozuktur, gözler bir kere üzerine çevrilmiştir, kendisine ve ailesine olabileceklerden iliklerine kadar korkar. 8 Ocakta hastanede tedavi ettiği bir akut glokom hastasının ertesi gün ateşlenmesi üzerine, coronavirüsten şüphelenir. Ne var ki, 10 Ocakta kendisinde de ateş ve öksürük başlar. Hemen ailesinin yanından ayrılır, bir otel odasında izolasyona başlar. Ancak Glokom hastasının Huanan Deniz Ürünleri Pazarı’nda esnaf olduğu anlaşılır.

Muhtemelen yoğun virüs yüküne maruziyet nedeniyle, Li’nin hastalığı hızla ilerler. 12 Ocak’ta aynı hastanede yoğun bakıma alınır. Defalarca test edilmesine rağmen, her defasında test negatif gelir. Sonunda 30 Ocak’ta test pozitifleşir ve hastalığı kesinleşir. Bu arada Ocak ayında hastalığın adı 2019-nCOV olarak açıklanır, 20 Ocak’ta hastalığın insandan insana geçtiği ispatlanır ve 23 Ocak’ta Wuhan şehri karantinaya alınır, dünya teyakkuza geçer.

Li çalışmayı fazlasıyla sever, öyle ki hasta yatağından yolladığı mesajla, iyileştiği anda cepheye yeniden koşacağını söyler. Ama yaşananlardan dolayı da kırgındır. 31 Ocakta kınama mektubunu da ekleyerek, polis merkezinde yaşadıklarını sosyal medyada paylaşır. Mesajı sosyal medyada yankı bulur ve Çin devletinin (bir kere daha) dünyayı uyuttuğu anlaşılır.

4 Şubat’da (DSÖ resmi raporuna göre Çin’de vaka sayısı 20.000’e ulaştığında) Çin Yüksek Halk Mahkemesi, “çevir kazı yanmasın, aman dünya uyanmasın” der; “söylediklerinin tamamen yanlış olmaması nedeniyle”, 8 Wuhan vatandaşının suçlanmaması gerektiğine hüküm verir. Hatta resmi sosyal medya hesabından şunları yazarlar: “Halk bu ‘söylentilere’ inansaydı ve hemen maske takmaya başlasaydı ve temizlik önlemlerini alarak vahşi hayvan pazarından uzak dursaydı talihli bir şey olurdu”.

Li bu gelişmelerle bir parça rahatlar, bir medya kuruluşuna şöyle konuşur: “Hastanenin beni cezalandırmasından korkuyordum ama Yüksek Mahkemenin polisi açıkça eleştirmesi beni rahatlattı. Sağlık camiasında çok seslilik olması gerektiğini düşünüyorum ve halk gücünün aşırı müdahale için kullanılmasını onaylamıyorum.”

Li’nin durumu 5 Şubat’ta ağırlaşır. 6 Şubatta telefonda görüştüğü bir arkadaşına oksijen satürasyonunun %85’e düştüğünü ve nefes almakta zorlandığını söyler. Söylentiye göre ECMO denenir, ancak işe yaramaz. Aynı gece 21:30’da kalbi durur. Sosyal medyada, Çin devlet medyası önce Li’nin öldüğünü duyurur, sonra bu haberler alelacele silinir. Wuhan Merkez Hastanesi hemen bir açıklama yayınlar ve “kritik durumda olduğunu, ellerinden geleni yaptıklarını” ifade eder. 7 Şubat 2020’de ise hastaneden yapılan açıklama ile hayata gözlerini yumduğu kesinleşir.  

Dünya Sağlık Örgütü, Twitter’dan yaptığı açıklama ile “derin üzüntü” duyduğunu ifade eder. #wewantfreedomofspeech (#ifadeözgürlüğüistiyoruz) hashtag’i, engellenmeden önceki 5 saatte 2 milyondan fazla görüntüleme ve 5.500 tweet alır. Bu ve benzeri bütün hashtag ve paylaşımlara yayın yasağı getirilir.  

Wuhan halkı, çalıştığı hastanenin önüne gelerek Li’ye sevgi gösterilerinde bulunurlar. İnternette buluşur, anısı için gece 5 dakika evlerinin ışıklarını söndürür, sonrasında ışıklar sallayarak ıslık öttürürler.

Wuhan yönetiminden resmi bir özür gelir mi? Gelmez elbette. Ama ailesine başsağlığı dilemekten geri durmazlar. Ulusal Teftiş Komisyonu, Li olayını “kapsamlı bir incelemeye” alır. Bir grup akademisyen, hükümeti resmi özür dilemeye davet eden bir açık mektup kaleme alır.

9 Şubat 2020’de 100’lerce insan New York Central Park’ta Li onuruna toplanırlar.

Li, ölümü sonrasında Çin hükümeti tarafından en yüksek hizmet ödülüne layık görülür. Devlet destekli Xinhua Haber Ajansı’na göre çoğu COVID-19 ile savaşırken ölen hekimlerden oluşan 13 kişi ile birlikte bu ödüle layık görülmüştür.

Çin internet kullanıcıları, Li’nin sosyal medya sitesi Sina Weibo üzerindeki son mesajına 870.000’den fazla yorum bırakırlar. İtalyan yazar Francesca Cavallo, “Dr. Li ve taç takan virüs” hikaye kitabında, çocukları eğitmek için Dr. Li’nin hikayesini konu edinir.

Bugün (2 Mayıs 2020) itibariyle dünya genelinde vaka sayısı 3,5 milyona yaklaştı. Türkiye’nin vaka sayısı 120.000’i geçti.

Çin ise, toplamda 80.000’i biraz geçen vaka sayısıyla, bugün için 11. sırada.

1 milyon kişide ölüm oranı ise yalnızca 3!

İzole Amazon kabilelerine bile ulaşan, pandemi düzeyinde bir hastalığın köken aldığı ülke için inanılmaz derecede başarılı istatistikler değil mi?

Evet, gerçekten “İ-NA-NIL-MAZ”.

“Hakikatin yerini sessizlik aldığında, sessizlik bir yalandır.”

 – Yevgeny Yevtushenko

Kaynaklar

  1. Wikipedia, “Li Venliang” konu başlığı, https://en.wikipedia.org/wiki/Li_Wenliang
  2. Wikipedia, “SARS” konu başlığı, https://en.wikipedia.org/wiki/Severe_acute_respiratory_syndrome
  3. Koronavirüs uyarısı sonrası susturulmak istenen Çinli doktor Li Venliang hayatını kaybetti, BBC News Türkçe, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51370050
  4. “I cannot Remain Silent”, New York Times, https://www.nytimes.com/2020/02/15/opinion/sunday/china-coronavirus.html
  5. China’s coronavirus propaganda campaign is putting lives at risk, The Washington Post, https://www.washingtonpost.com/opinions/2020/03/18/chinas-coronavirus-propaganda-campaign-is-putting-lives-risk/
  6. Coronavirus Outrage Spurs China’s Internet Police to Action, The New York Times, https://www.nytimes.com/2020/03/16/business/china-coronavirus-internet-police.html
  7. FAQ: Severe Acute Respiratory Syndrome, New Scientist, https://www.newscientist.com/article/dn3570-faq-severe-acute-respiratory-syndrome/
  8. Time Asia: Beijing’s SARS Attack — Doctor and party member insists there are many more cases than officials will admit, Susan Jakes, http://en.minghui.org/emh/articles/2003/4/13/34477p.html

63 Responses

Bir yanıt yazın

Ara