Bir bakışta ultrason: Küçük(!) riskli girişimler
Yetmiş yaşında erkek hasta sol kasık bölgesinde şişlik, ağrı ve morluk şikayeti ile başvuruyor. Öyküde, bir hafta öncesinde bu bölgeden kan alma işleminin yapıldığını ve ağrısının o zamandan beri olduğunu ifade ediyor. Vitaller stabil olarak görülüyor.
Ultrason görüntünüz..
Tanınız
Femoral arter psödoanevrizma
Yorum
Femoral arter psödoanevrizması, tanısal veya terapötik kardiyak ve periferik anjiyografik prosedürleri takiben femoral girişimin en yaygın komplikasyonudur. Psödoanevrizmalar, arteriyel duvardaki bozulma nedeniyle kanın arter lümeninin dışına çıkarak oluşturduğu fakat aynı zamanda lümenle iletişim halinde olduğu pulsatil kitlesel yapılardır.
Tanısal prosedürler sonrasında insidans %0,2-0,5 civarında iken, girişimsel işlem sonrasında %8’e kadar çıkabilmektedir. Hasta ilişkili risk faktörleri arasında 75 yaş ve üzeri olma, HT, kadın cinsiyet, yüksek BMI, antiplatelet, antikoagülanlar ve arteriyal kalsifikasyonlar yer almaktadır. Prosedür ilişkili risk faktörleri arasında ise acil girişimler, ana femoral arterin alt seviyesinden girişim (yüzeyel veya derin femoral arter) ve artan sheath boyutu yer alır. Antiplatelet ve antikoagülanlar ayrıca riski arttırmaktadır.
Ultrasonografik Değerlendirme
Hastanın kasık bölgesinde belirgin şişlik ve ağrı varsa tanı koymak zor olabilir. Tanıda ilk tercih ultrasondur. Sıklıkla kullanılan prob yüzeyel olsa da duruma göre konveks de tercih edilebilir. Ayırıcı tanılar arasında hematom, arteriovenöz fistül ve psödoanevrizma yer alır. Ayrım için, Doppler ve akım paterninin nereden kaynaklandığını anlamak önemlidir.
Tedavide; gözlem, ultrason kılavuzluğunda kompresyon, ultrason kılavuzluğunda trombin enjeksiyonu ve cerrahi yer alır. Gözlem genellikle <2 cm küçük psödoanevrizmalar için önerilmektedir. Ultrason kılavuzluğunda kompresyon, 1990 yıllarda daha popüler olan, gözlem sonrasında tromboze olmayan psödoanevrizmalar için tercih edilmektedir ve başarı oranı %63-88 civarındadır. Hastada belirgin rahatsızlığa neden olduğu için analjezi ihtiyacı olabilir.
Ultrason kılavuzluğunda trombin enjeksiyonu, günümüzde en popüler olan tedavi yöntemi olup başarı oranı %93-97 civarındadır. Ultrason altında lokal anestezi ve bölgesel steriliteden sonra dilüe trombin ultrason eşliğinde psödoanevrizma içine verilir. Başarılı trombozdan sonra 12 saat yatak istirahati önerilir. Komplikasyonları nadirdir (%1,2) ve en sık distal embolizasyon (%0,5) görülür. Cerrahi tedavi, daha sıklıkla, cilt nekrozu veya nöropati ve iskemi gibi kompresyon bulgularında, genişleyen veya enfeksiyon bulguları olan psödoanevrizmalarda tercih edilir. Komplikasyon oranları %20’yi bulabilir.
Kaynaklar
- Sönmez S. Arteriyel Psödoanevrizmalar; Literatür Taraması. Çukurova Anestezi ve Cerrahi Bilimler Dergisi. 2019;2(1):11-16. doi:10.1XXXXX/JoCASS2019
- Madia C. Management trends for postcatheterization femoral artery pseudoaneurysms. JAAPA. 2019;32(6):15-18. doi:10.1097/01.JAA.0000558236.60240.02
- Rivera P, Dattilo J. Pseudoaneurysm. StatPearls . https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK542244/