Keyif verici maddeler acil serviste sık karşılaştığımız başvuru nedenlerinden. Aşağıda amfetamin, barbitürat, kannabinoidler, kokain, gama hidroksi bütirat ve opioidler ile ilgili kullanışlı bilgiler yer almaktadır. Keyifli okumalar.
Amfetamin
İlk olarak 1887’de Almanya’da Lazar Edeleanu tarafından sentezlenerek fenlizopropilamin adı veridi. Efedrin, Ma-Huang (Ephedra) bitkisinden elde edilen bir bitki derivesidir. 5 yıl sonra, Japonlar efedrinden metamfetamini sentezlemişlerdir.
1934’e kadar resmi olarak farmakolojik kullanımı yoktu. Smith, Kline ve French inhale amfetamin olan “benzedrin”i dekonjestan olarak satmaya başladı. 2. Dünya savaşı süresince, stimulan etkileri bilinen amfetamin ve metamfetamin askeri kuvvetler tarafından yaygın olarak kullanıldı. Obezite dahil tüm rahatsızlık tipleri için birçok kere reçete edildi.
Amfetamin toksikolojisi
- Amfetamin ve diğer sempatomimetikler hem periferik hem de santral sempatomimetik etkiler oluşturur.
- Ölümcül komplikasyonlar arasında : ciddi hipertermi ve hipertansiyon, disritmiler, iskemi, diseksiyon ve intrakraniyal kanama bulunur.
- Toleransı olmayanlarda ufak dozlar önemli toksisite oluşturabilir (özellikle çocuklarda “tek bir hap öldürebilir”).
- Komplikasyon varlığı agresif yönetim ve inceleme gerektirir.
- Tekrarlayan kullanım uzun dönemli nöropsikyatrik sekele yol açar.
- Beta blokörlerden kaçının.
- MDMA ve kathinon tipik olarak nöbet ile sonuçlanan hiponatremiyle neden olur.
Soru 1 (Resüsitasyon): Hangi komplikasyonlara dikkat edilmelidir?
- Hipertansiyon
- Akut koroner sendrom
- Nöbet ve ajite deliryum
- Hipertermi
- Hiponatremi
Soru 2 (Resüsitasyon): AKS oluş mekanizması nasıldır ve bunun için trombolitiklerden neden kaçınmalıyız?
- Vazospazm
- Diseksiyon
Yukarıdaki iki neden için de tromboliz işe yaramaz, ayrıca eğer hastada diseksiyon veya intrakraniyal kanama düşündürecek ciddi hipertansiyon, baş ağrısı veya fokal nörolojik defisit var ise rölatif olarak kontrendikedir.
Soru 3 (Resüsitasyon): Akut koroner sendromda hangi semptomlar veya patolojik durum trombolitik kullanımı için kontrendikasyon oluşturur?
- Ciddi hipertansiyon
- Nöbet
- İntrakraniyal kanama
- Aort diseksiyonu
Soru 4 (Resüsitasyon): Ciddi ajitasyon için benzodiazepinden başka hangi ilaçlar kullanılabilir?
- Droperidol 2.5 – 10 mg IV veya
- Olanzapin 10 mg IM.
Eğer hasta kendisi, personel veya diğer kişiler için tehlike oluşturuyorsa hızlı ardışık indüksiyon ile entübasyon ve ventilasyon gerekebilir.
Soru 5 (Resüsitasyon): Hangi sodyum düzeyi veya semptom varlığında hiponatremi tedavi edilmeli? Ne kullanılır ve hangi dozda verilir?
- Birçok kaynak, bozulmuş mental durum veya nöbetin eşlik ettiği 120 mmol/L’nin altındaki düzeyde sodyumun düzeltilmesini önermekte.
- Birinci tercih solüsyon %3’lük sodyum klorürdür; 4 ml/kg dozunda 30 dakikada verilir ve >120 mmol/L serum sodyum düzeyine ulaşılıp ulaşılmadığı kontrol edilir.
Soru 6 (Resüsitasyon): Vücut kor ısısının kaç derecede tutulması önerilir ve bu noktada hangi tedaviler verilir? Hangi ısıda hızlı soğuk uygulama ve paralizi gerekir?
- >38.5 C ısı yakın monitörizasyon gerektirir. Isıda daha fazla yükselmeyi önlemek için benzodiazepin kullanın ve sıvı resüsitasyonu yapın.
- >39.5 C ısılar hızlı soğuk uygulama gerektirir ve bunun da uygun bir şekilde yapılması eğer hasta paralize, entübe ve ventilasyon altında ise mümkündür.
Soru 7 (Resüsitasyon): Beta blokör verilmemesi gerektiğini söyleyip duruyoruz ancak beta blokaj reseptör düzeyinde ne yapar?
- Teoride, karşılanmamış alfa uyarımını arttırarak vazokonstrüksiyona yol açabilir.
Sorıu 8 (Risk Değerlendirmesi): Amfetamin acil başvurularının yüzde kaçında nöbet gelişir?
- %4.
Soru 9 (Tetkik): Hastanızın GKS’si değişti, hangi tetkikleri yaparsınız?
- Kan glukoz düzeyi.
- Sodyum değerini görmek için venöz kan gazı.
- Eğer fokal nörolojik defisit veya ciddi göğüs ağrısı var ise beyin BT (+/- anjiyogram).
Soru 10 (Tetkik): Hasta gece boyunca koşuşturduğunu ifade ediyor, hangi potansiyel komplikasyonlar gelişebilir ve hangi tetkikler değerlendirilerek durum yönetilir?
- Rabdomiyoliz potansiyeli mevcuttur ve CK, elektrolit, üre, kreatinin ve miyoglobinüri için idrar testi ile tetkik edilebilir.
- Destek tedavisi IV hidrasyon ve 8-12 saat sonra böbrek fonksiyon ve CK takibini içerir.
Soru 11 (Dekontaminasyon, Eliminasyonun Arttırılması ve Antidotlar): Aktif kömür, diyaliz veya herhangi bir antidotun rolü var mı?
- Birçok durumda, yukarıdakilerden hiçbiri için endikasyon yoktur.
- Çok nadiren, masif alım veya maddenin paketlenerek yutulduğu düşünülüyorsa, dekontaminasyon ve eliminasyonun arttırılmasına yardımcı olması amacıyla entübasyon gerekebilir (bunu yapmadan önce uzman görüşü alınmalıdır).
Soru 12 (Taburculuk): Hasta kan basıncı ve taşikardi kontrolü için 20 dakikalık benzodiazepin boluslarına ihtiyaç duymakta, bunun dışında ise stabil seyretmekte. Hasta ne zaman taburcu edilmeli?
- Hastalar benzodiazepin verilmesini takiben 4 saati semptomsuz geçirmelidir. Buna rağmen, bunu uygulaması söylemesinden daha zordur ve klinik karar ve her hastanın güvenlik ağına bağlı değişebilir.
Barbitüratlar
Nadir görülür ancak barbitüratların beyin ölümünü taklit eden derin komaya yol açabileceği bilinmelidir. İyi bir destek tedavi sağlanmazsa doz aşımı veya kaza ile alınması ölümcül olabilir.
Toksik mekanizma
Barbitüratlar GABA’yı arttırarak SSS depresyonuna neden olur (GABA kompleksinde klor kanalını açar). Barbitüratlar ayrıca eksitatör nörotransmitter olan glutamatı bloklar. Bu etkilerin birleşmesi kardiyorespiratuvar merkezler ve hipotalamik otonomik çekirdeğin inhibisyonu sonucu hipotansiyon, hipotermi ve solunum arestine neden olur.
Toksikokinetik
- Oral emilimi iyidir ancak hızlı dağılım ve yüksek hacimde yeniden dağılım sonucunda oral yolla alınan barbitüratın çok azı tıbbi yarar sağlar. Dolayısıyla kısa etkili barbitüratlar olan tiyopental ve pentobarbital intravenöz yoldan verilir.
- Oral yolla kullanılan barbitüratlar arasında yağda çözünürlüğü daha az olan, daha yavaş SSS daha dağılımı olan ve SSS’den daha yavaş yeniden dağılımı olan fenobarbiton ve primidon bulunur. Etki başlangıç süreleri daha uzundur ve dağılım hacimleri 0.9L/kg ile daha azdır.
- Tümü doyurulabilir hepatik mikrozomal yolaklar ile metabolize edilir.
- Fenobarbiton hem enterohepatik hem de enteroenterik yeniden dolaşıma girer ve %25-50’si değişmeden idrarla atılır.
- Fenobarbitalin yarılanma ömrü 35 ila 140 saat arasında değişir.
Resüsitasyon
- GKS’nin düşmesi : GKS düşüyorsa hastayı erkenden entübe ederek ventile edin.
Risk değerlendirmesi
- >8 mg/kg dozunda fenobarbitalin tolerans gelişmemiş bireylerde toksik nörolojik semptomlar oluşturması beklenir. Bu düzeyin birkaç katının derin koma oluşturması beklenir.
- Yüksek doz tiyopental veya pentobarbital enjeksiyonu ile intihar girişiminde bulunan hastalarda dakikalar içerisinde gelişen toksisiteye bağlı sıklıkla ölümcül sonuçlar meydana gelir. Hastaneye varıp destek tedavi alanlarda ise komanın 24 ila 48 saat sürmesi beklenir.
- Fenobarbital veya primidonun oral alım ile klinik toksisite oluşturması 1-2 saati bulur ancak koma günler veya haftalarca sürebilir.
- Çocuk : Toksisite genelde çocuğun kendi ilacınının yanlış dozda verilmesi sonucu meydana gelir. >8 mg/kg fenobarbital veya >40 mg/kg primidon tıbbi değerlendirme gerektiren nörolojik semptomlara neden olur.
- Klinik özellikler :
- SSS: ataksi, letarji, konuşmada peltekleşme, sersemlik, vertigo ve nistagmusu takiben koma, hipotoni, hipotermi ve solunumsal arrest. Yüksek dozlarda, beyin sapı reflekslerinin kaybının eşlik etmesiyle, koma beyin ölümünü taklit edebilir, hatta EEG bile beyin ölümü şeklinde görüntü verebilir.
- KVS: taşikardi, ve çok yüksek dolarda medullar depresyon, periferik vazodilatasyon ve direkt miyokardiyal depresyona bağlı hipotansiyon.
- Diğer: hipotermi, barsak seslerinde azalma, bası yerlerinde ciltte büller (barbitürat blisterları – barbitüratlara spesifik değildir).
Destek
Entübe hastada
- Beslenme/sıvı
- Analjezi
- Sedasyon
- Tromboprofilaksi
- Başın yükseltilmesi
- Ülser profilaksisi
- Glisemik kontrol
- Spontan solunumun denenmesi
- Barsak bakımı
- Yerleşik kateterlerin çıkartılması
- Antibiyotiklerin daraltılması
Tetkik
- Tarama: 12 derivasyonlu EKG, barbitürat düzeyi, parasetamol düzeyi.
- Spesifik
- Barbitürat düzeyi: fenobarbital düzeyleri tüm SSS depresyon dereceleri ile korelasyon gösterir. Komatöz hastada eliminasyonun arttırılmasında kılavuzluk etmesi açısından seri ölçümler gerekir. Bilinci açık hastada kullanışlı değildir.
- >100 mg/L (>430 mmol/L) fenobarbital düzeyinde acil hemodiyaliz ihtiyacı göz önünde bulundurulmalıdır.
- Fenobarbital düzeyleri ve klinik özelliklerin korelasyonu:
Düzey | Klinik özellik |
15 – 80 mg/L (65 – 108 mmol/L) | Olağan terapötik aralık |
30 – 80 mg/L (130 – 345 mmol/L) | Artmış sedasyon |
> 80 mg/L (> 345 mmol/L) | Entübasyon gerektiren koma |
Dekontaminasyon
- Sadece havayolu koruma altına alındıktan sonra nazogastrik tüp ile 50 gram aktif kömür (çocuklarda 1gr/kg) verilebilir.
Eliminasyonun arttırılması
- YBÜ yatışını kısaltmak ve nörolojik değerlendirmenin tekrarı için hemodiyaliz kullanılabilir. Daha yaygın olarak uzamış komanın beklendiği uzun etkili barbitüratlarda (fenobarbital ve primidon) kullanılır.
- >100 mg/L fenobarbital düzeyi veya hemodinamik instabilite, end organ disfonksiyonu, çoklu doz aktif kömüre rağmen artan veya plato çizen düzeylerin varlığında acil hemodiyaliz göz önünde bulundurulmalıdır.
- Çoklu doz aktif kömür fenobarbitalin eliminasyon hızını arttırabilir.
Antidot
- Yoktur.
Taburculuk
- >8 mg/kg fenobarbital veya >40 mg/kg primidon alan tüm çocuklara tıbbi değerlendirme yapılmalıdır. İlaç alımından sonraki 6 saat boyunca asemptomatik seyreden hastalar taburcu edilebilir.
- 6 saat boyunca takip edilen erişkinler de asemptomatik ise taburcu edilebilir.
- Semptomatik hastalar yatırılmalıdır ve eğer belirgin SSS depresyonu var ise entübe edilip yoğun bakıma alınmalıdır.
Kanabinoidler
Yüksek dozlarda alındığında kannabinoidlerin özellikle çocuklarda SSS depresyonu ve 36 saate kadar sürebilen koma ile sonuçlanan yan etkileri görülebilir.
Toksik mekanizma
- Santral ve periferik sinir sisteminde santral sempatomimetik ve antiemetik özellikleri bulunur. Ayrıca kannabinoidlerin dopamin salınımını arttırdığı gösterilmiştir.
Toksikokinetik
- İnhalasyon yoluyla hızlı ve tam olarak emilir.
- Oral yoldan tüketilirse biyoyararlanımı azalır.
- Proteine yüksek oranda bağlanır, yağda çözünür ve dağılım hacmi 10L/kg olmak üzere yüksektir.
- Hepatik yoldan metabolize edilerek idrar ile atılır.
- Metabolitlerin eliminasyon yarı ömrü birkaç gündür.
Resüsitasyon
- Düşük GKS’de entübasyon ve ventilasyon ihtiyacı olabilecek çocuklar hariç, nadiren gerek duyulur.
Risk değerlendirilmesi
- Marihuananın keyif verici madde olarak kullanımı ile ölüm bildirilmemiştir.
- Erişkinlerde hoşa gitmeyen yan etkiler görülebilir :
- Düşk doz (50 mcg/kg) : hafif sedasyon, istemsiz hareketler, hafif dezoryantasyon ve öfori.
- Yüksek doz (250 mcg/kg) : taşikardi, postural hipotansiyon, SSS depresyonu, anksiyete, algısal bozukluklar ve hatta psikotik semptomlar.
- Akut semptomlar inhalasyon ile 4 saat, oral yolla alım için 8 saat sürer.
- Kronik kullanım uzun dönem nöropsikyatrik sekel, yoksunluk sendromları ve ciddi ise elektrolik anormalliklerine ve akut böbrek yetmezliğine neden olabilecek siklik kusma sendromu (kanabinoid hiperemezis sendromu) ile sonuçlanabilir.
- Çocuklar : hipotoni, anormal haraketler, taşikardi ve bradikardi ile seyreden, 24-36 saat süren hayatı tehdit eden koma hızla gelişebilir.
- Klinik özellikler:
- SSS : ataksi, koordinasyon bozukluğu, yargılamada bozulma, sedasyon, SSS depresyonu ve koma (çocukta).
- KVS: taşikardi, ortostatik hipotansiyon.
- Psikiyatrik: öfori ve gevşeme, ajitasyon, anksiyete, zaman oryantasyonunda bozulma, halüsinasyonlar, delüzyonlar ve akut psikoz.
- Solunum komplikasyonları (nadir): pnömotoraks ve pnömomediastinum.
Destek tedavisi
- Ciddi ajitasyon benzodiazepin titrasyonu ile kontrol edilebilir. Sedayon sağlanana kadar 5 dakikada bir 2.5 – 5 mg diazepam iv olarak verilebilir.
- Orta derecede ajitasyon 5 mg oral diazepam ile kontrol altına alınabilir.
- Taşikardi ve hipotansiyon iv sıvılar ile redavi edilebilir.
- Kannabinoid hiperemezis sendromu sıcak duş ve iv sıvılar ile birlikte antiemetikler ile rahatlar.
Entübe hasta için
- Beslenme/sıvı
- Analjezi
- Sedasyon
- Tromboprofilaksi
- Başın yükseltilmesi
- Ülser profilaksisi
- Glisemik kontrol
- Spontan solunumun denenmesi
- Barsak bakımı
- Yerleşik kateterlerin çıkartılması
- Antibiyotiklerin daraltılması
Tetkik
- Tarama: 12 derivasyonlu EKG, barbitürat düzeyi, doz aşımı girişimi hikayesi varsa parasetamol düzeyi
- Spesifik: Serum veya idrar kanabinoid düzeyi tespit edilemez ve klinik yönetime yardımcı olmaz.
Yanlış pozitif test sonuçları çıkabilir.
Böbrek yetmezliği veya hastada kannabinoid hiperemezis sendromu varsa elektrolit bozukluğunun tespiti için elektrolit, üre, kreatinin düzeyleri.
Dekontaminasyon
- Klinik endikasyonu bulunmamaktadır.
Eliminasyonun arttırılması
- Klinik endikasyonu bulunmamaktadır.
Antidot
- Yoktur.
Taburculuk
- Marihuana yutan çocuklar 4 saat süresince takip edilmelidir. Asemptomatikse taburcu edilebilir.
- Semptomatik hastalar semptomlar düzelene kadar servise alınabilir. Eğer hiperemezis sendromu var ise bağımlılık tedavisi için yardım amaçlı ilgili kuruluşlara yönlendirilmelidirler.
Kokain
Kokain klasik bir sempatomimetiktir. İnkalar tarafından iştah kesici olarak kullanılmış ve analjezik özellikleri farkedilmiştir. Günümüzde lokal anestezik olarak kullanılmaktadır (sinirlerde sodyum kanal blokajı). Keyif verici parti ilacı olarak kullanımında doz aşımında ölümcül olabilir.
- >1 gr alınması ölümcül olabilir.
- Hayatı tehdit eden durumlar arasında hipertermi, hipertansiyon, disritmi, iskemi, nöbet, diseksiyon, intraserebral kanama ve serebral ödem bulunur.
- Tedavinin temelini benzodiazepinler oluşturur (ajitasyon, hipertansiyon, taşikardi, hipertermi).
- Disritmiler için sodyum bikarbonat, ve eğer dirençli ise lignokain verilmelidir.
- Beta blokörler kontrendikedir. Tromboliz rölatif olarak kontrendikedir.
Soru 1 (Resüsitasyon): Ventriküler taşikardi nasıl tedavi edilmeli, tedavi başarısız olduysa hangi ajan ne dozda kullanılmalıdır?
- VT ilk olarak 50-100 mmol sodyum bikarbonat ile tedavi edilir. Rutin protokollere bağlı kalınarak defibrilasyon da uygulanabilir ancak başarılı olmayabilir. (bkz. Sodyum kanal bloköri etkisi)
- Yukarıdaki tedavide başarısız olunursa lidokain 1.5 mg/kg IV takiben 2 mg/dk infüzyon dozunda verilir. Lidokain de sodyum kanal blokeri olduğundan çekince yaratabilir ancak buradaki teori lidokainin kokain (ve diğer sodyum kanal blokörleri ile) ile reseptör düzeyinde yarışmalı inhibitör olarak davranmasıdır. Ayrıca sodyum kanal reseptörleri ile daha az etkileşimde bulunarak sodyum kanalı olarak çalışmalarına olanak sağlar.
Soru 2 (Resüsitasyon): Akut koroner sendromda beta blokerlerden kaçınılması gerekir. Peki bu durumda ne verilmeli?
- Aspirin (ve hastane protokollerine bağlı olarak diğer antiagreganlar)
- Nitrogliserin
- Kalsiyum kanal agonistleri
- Koroner anjiyografi ± stent
Soru 3 (Resüsitasyon): Akut koroner sendromda hangi semptom veya patolojik durumlar trombolitik için kontrendikasyon oluşturur?
- Ciddi hipertansiyon
- Nöbetler
- İntrakraniyal hemoraji
- Aort diseksiyonu
Soru 4 (Resüsitasyon): Supraventriküler taşikardi için hangi ilaçlar kullanılmalı?
- Benzodiazepinler
- Verapamil 5 mg IV
- Adenozin 6-12 mg IV
- Anstabil hastada kardiyoversiyon
Soru 5 (Resüsitasyon): Hasta hipertansiyon için benzodiazepinlere dirençli ise hangi ilaç kullanılmalı? Hangi ilaç kullanılmamalı?
- 1 mg IV fentolamin 5 dakikada bir.
- Bu ilaç, feokromasitomada kan basıncını kontrol etmek için kullanıldığından ameliyathanede çalışanlara tanıdık gelebilir. Geri dönüşümlü seçici olmayan alfa-adrenerjik antagonisttir. Primer etkisi alfa 1 blokajına bağlı vazodilatasyondur.
- Beta blokerlerden kaçınılmalıdır.
Soru 6 (Resüsitasyon): Benzodiazepin dozu titre edilerek hastanın kan basıncı, taşikardi ve ajitasyonu kontrol altına alındı ancak ateşi hala 40 C. Şimdi ne yapılmalı?
- Hipertermi, çoklu organ yetmezliğini önlemek için agresif yönetim gerektirir.
- Bu hastaya buz torbaları ve soğuk sıvılar ile soğuk uygulama yapılmalı. Bu tabi ki konforsuz bir durum ve bilinci açık hastada titremeye yol açacaktır. Bundan dolayı hasta paralize edilerek entübe ve ventile edilmelidir.
Soru 7 (Risk Değerlendirme): Hasta kokain aldığında, hangi komplikasyonların dışlanması gerekir?
- SSS: ajitasyon, agresyon, psikoz, myoklonik haraketler, nöbet, beyin kanaması, serebral ödem.
- KVS: taşikardi, disritmi, akut koroner sendrom, akut pulmoner ödem, aort veya karıtis diseksiyonu ve iskemik kolit.
- Diğer: hipertermi, pnömotoraks, rabdomiyoliz ve pnömomediastinum.
Soru 8 (Risk değerlendirme): Kokainin alışılagelmiş çizgi dozunda kokain ve potansiyel ölümcül doz ile karşılaştırıldığında güvenli aneztezik dozu nedir?
- Anestezik doz: 1-3 mg/kg
- Bir çizgi kokain: 20-30 mg
- Potansiyel olarak ölümcül: 1 g
- Kokain 1-2 hapın çocuklarda ölüme yol açabileceği bir ajandır.
Soru 9 (Tetkik): Hastanın göğüs ağrısı ve eşliğinde EKG’sinde lateral derivasyonlarda ST elevasyonları mevcut. Maalesef anjiogram için uzun süreli transfer gerekiyor. Kardiyolog bu hastaya antikoagülan verilmesini öneriyor. Riski ölçmek için hangi tetkik istenmeli?
- Beyin BT: hasta anjiyograma gittiğinde dahi, antikoagüle edilme ihtimali bulunduğundan, her zaman göz önünde bulundurulmalı.
Soru 10 (Taburculuk): Kokain ile oynamış olabilecek bir çocuk acil servise getiriliyor. Çocuğun medikal olarak ne zaman taburcu olacağı soruluyor. Yanıt ne olmalı?
- Bu çocuk alım potansiyelinden sonra 4 saat gözlemlenmeli. Bu sürede herhangi bir semptom gelişmezse taburcu olabilir.
Gama Hidroksi Bütirat (GHB)
Gamma hidroksibütirat (GHB), kiraz rengi met, likit Fanta, Kolay yatış, fantezi, Georgia hizmetçisi, likit ecstasy, likit G ve en can sıkıcısı olan “su” dahil olmak üzere bir sürü isimle anılmaktadır. GHB amfetaminin zıttıdır, kullanıcıyı sinirli ve aşırı tepkili yapmak yerine SSS’i deprese eder. Gama aminobütirik asitin (GABA-inhibitör nörotransmitter) prekürsörü ve metabolitidir.
- GHB hızla gelişen SSS ve solunum depresyonuna neden olur.
- Doz aşımında hasta klasik olarak, öforiyi takiben koma ile başvurur. Hastalar dışarıdan verilen uyaran ile uyandırılabilir ancak tekrar koma haline girmeleri önlenemez.
- Emilimi hızlıdır – 25-60 dakika içerisinde plazma tepe düzeyine ulaşır.
- Metabolizması için karaciğerde alkol dehidrogenaz enzimine ihtiyaç vardır, bu nedenle eşlik eden alkol kullanımı etki başlangıcını önleyebilir ve geciktirebilir.
- Eliminasyon yarı ömrü genelde 1 saatten kısadır ve 4-8 saatte vücuttan elimine edilir. Klasik olarak, dakikalar içerisinde GKS 3’ten 14’e yükselir. İyileşme süresince deliryum ve ajitasyon dönemleri olabilir.
Soru 1 (Resüsitasyon): GHB kullanımı ile erken dönemde hayatı tehdit edebilecek durumlar nelerdir?
- Koma.
- Solunum depresyonu.
- Koruyucu havayolu reflekslerinin kaybı.
GHB’nin yarıömrü kısa olduğundan, 2-3 saat sonra uyanacağını bildiğimiz hastayı entübe etmekte isteksiz olabiliriz. Havayolu ve solunum ihtiyacı çok dikkatlice değerlendirilmelidir. Eğer havayolu riskli veya uygun değilse birkaç saatliğine entübasyon ve ventilasyon, havayolu sıkıntısının morbidite ve mortalitede artışa neden olmasından daha güvenlidir.
Soru 2 (Resüsitasyon): Birlikte hangi maddelerin alınmış olması solunum depresyonu riskini arttırır?
- Etanol.
- SSS depresanları (ör. benzodiazepin).
Soru 3 (Risk değerlendirme): Her satıcının karışımı farklı olsa da, ortalama sertlik ml başına kaç gramdır? Potansiyel olarak ölümcül doz ile mukayeseli olarak standart doz nedir?
- Ortalama sertlik: 1 gr/ml.
- Ortalama doz: 30 mg/kg = 70 kg’lık erişkin için 2.1 gr.
- Ölümcül: >50 mg/kg = 70 kg’lık erişkin için 3.5 gr.
Soru 4 (Destek Tedavisi): Entübe olmamış GHB hastası destek tedavisi alırken, hemşire hastanın kalp hızının 45/dk olduğunu bildirdi. Çekilen EKG’sinde iletim gecikmesi olmaksızın sinüs bradikardisi mevcut. Ne yapılmalı?
- Bradikardi yaygın görülür. Asemptomatikse ve yeterli perfüzyon sağlanıyorsa atropin ve katekolamin infüzyonu nadiren gerekir.
Soru 5 (Tetkik): Neler önemli kabul edilmeli?
- Barbitürat düzeyi: Özellikle GKS düşükse
- EKG, tarama için parasetamol ve etanol düzeyleri
- Tanı kesin değil veya beklenen sürede hastada düzelme meydana gelmediyse beyin BT ve metabolik tarama düşünülmeli.
Soru 6 (Dekontaminasyon): Aktif kömürün faydası var mı?
- Hayır – çok hızlı emilir. Hasta acil servise başvurduğunda serum tepe düzeyine ulaşmış olur. Ayrıca aktif kömür verilebilseydi, aspirasyon ve koma riski artardı.
Soru 7 (Taburculuk): GHB hastasını devraldınız ve 2 saat takip sonrası genel durumu iyiyse taburcu olabileceği söylendi. Hastada psikoz gelişti. Bu hastadaki psikozun ne kadar sürmesi beklenir?
- Halüsinasyon, paranoya, insomnia, ajitasyon ve anksiyete gibi yoksunluk belirtileri 3 ila 21 gün arasında herhangi bir güne kadar sürebilir.
Opioidler
Opioidler acil serviste çok iyi bildiğimiz ajanlardır.
Toksik mekanizma
µ reseptör agonizması sonucu öfori, anajlezi, bağımlılık, sedasyon ve solunum depresyonu.
Toksikokinetik
- Oral emilim değişkendir, kontrollü salınımlılar hariç çoğu hızla emilir.
- Dağılım hacmi 2.6 L/kg ila 3.6 L/kg arası olmak üzere geniştir.
- Karaciğerde metabolize edilir, böbreklerden atılır.
Resüsitasyon
- Düşük GKS: naloksan denenebilir ancak bazı hastalarda entübasyon ve ventilasyon gerekebilir.
- Ventriküler disritmiler: dekstropropoksifen ile nadiren görülür, tedavi sodyum bikarbonattır.
Risk değerlendirilmesi
- Hayatı tehdit eden SSS ve solunum depresyonu analjezik dozun hemen üzerindeki dozda meydana gelir.
- Saf opiat veya başka maddelerle birlikte alınması SSS depresyonu ciddiyetini arttırır.
- Kontrollü salınımlı ilaçlar, alım sonrası 12 saate kadar solunum depresyonuna yol açabilir.
- Spesifik opiatlar:
- Dekstropropoksifen: 10 mg/kg dozunda semptomlara, >20 mg/kg dozunda SSS depresyonu, nöbet ve kardiyak disritmilere (sodyum kanal blokajı) neden olur.
- Metadon ve oksikodon: QT uzaması (torsades nadir), >24 saat sürebilen uzamış toksisite.
- Pentidin: tekrarlayan dozlar nöbet riskini arttırır ve ayrıca seratonin sendromu gelişimini hızlandırır.
- Eroin: toksisitesi yaklaşık 6 saat sürer.
- Çocuklar: çocuklarda toksisite nedenli ölümlerin önde gelen nedenidir. Tek bir tablet veya ağız dolusu metadon solunum depresyonuna yol açabilir. Çocuklarda > 2 mg/kg kodein semptom başlamasına neden olurken, > 5 mg/kg dozunda kodein solunum arresine neden olabilir.
- Klinik özellikler
- Miyozis ile birlikte SSS ve solunum depresyonu klasik toksidromdur.
- Hipoksi veya hiperkarbi yok ise bradikardi yaygındır.
- Komplikasyonları: aspirasyon pnömonisi, hipotermi, cilt nekrozu, rabdomiyoliz, kompartman sendromu ve hipoksik beyin hasarı bulunur.
Destek tedavi
- Hastalar yakın gözleme alınmalı, toksisitenin erken bulgularını saptamak için hasta uyurken veya sakinken solunum sayısı ve oda havasında satursyon ölçülmelidir.
Entübe hasta için:
- Beslenme/sıvı
- Analjezi
- Sedasyon
- Tromboprofilaksi
- Başın yükseltilmesi
- Ülser profilaksisi
- Glisemik kontrol
- Spontan solunumun denenmesi
- Barsak bakımı
- Yerleşik kateterlerin çıkartılması
- Antibiyotiklerin daraltılması
Tetkik
- Tarama : 12 derivasyon EKG, barbitürat düzeyi, parasetamol düzeyi
- Spesifik : serum ve idrar düzeyleri klinik olarak kullanışlı değildir.
- Spesifik testler sadece sekonder komplikasyonların değerlendirilmesinde kullanuşlıdır.
Dekontaminasyon
- Spesifik antidot varlığından dolayı, aktif kömür genellikle klinik olarak endike olmasa da, erken başvurularda uzun salınımlı ilaç alanlarda göz önünde bulundurulabilir.
Artmış eliminasyon
- Klinik olarak faydasızdır.
Antidot
- Bolus olarak veya SSS ve solunum depresyonu olanlarda bazen infüzyon olarak naloksan.
Taburculuk
- Standart salınımlı ilaçlar için 4 saat gözlem gereklidir.
- Kontrollü salınımlı ilaçlar için 12 saat gözlem gereklidir.
- Standart salınımlı ilaç kaynaklı hafif derecede semptomları olup ilk 4 saatte naloksan verilmemiş olan hastalar serviste gözlemlenebilir.
- < 2 mg/kg kodein almış olanlar hariç, opiat almış olan tüm çocuklar, 12 saat boyunca gözlemlenmelidir. Hasta gece taburcu edilmemelidir.
- Naloksan infüzyonu veya entübasyon ihtiyacı olan hastalar sırasıyla 1. veya 2.-3. Düzey yoğun bakımda takip edilmeli.
Referanslar
- Gray SD, Fatovich DM, McCoubrie DL et al. Amphetamine related presentations to an inner city tertiary emergency department: a prospective evaluation. Medical Journal of Australia 2007; 186(7):336-339.
- Jenner L, Spain D, Whyte I et al. Management of patients with psychostimulant toxicity: guidelines for emergency departments. Canberra, Australian Government Department of Health and Ageing, May 2006. Available on-line
- Murray L, Little M, Pascu O, Hoggett K. Toxicology Handbook 3rd Edition. Elsevier 2015. ISBN 9780729542241
- Ebid A-HIM, Abdel-Rahman HM. Pharmacokinetics of phenobarbital during certain enhanced elimination modalities to evaluate their clinical efficacy in management of drug overdose. Therapeutic Drug Monitoring 2001; 23(3):209-216.
- Frenia ML, Schauben JL, Wears RL et al. Multiple-dose activated charcoal compared to urinary alkalinization for the enhancement of phenobarbital elimination. Clinical Toxicology 1996; 34(2):169-175.
- Pond SM, Olson KR, Osteroloh JD et al. Randomized study of the treatment of Phenobarbital overdose with repeated doses of activated charcoal. Journal of the American Medical Association 1984; 251(23):3104-3108.
- Roberts DM, Buckley NA. Enhanced elimination in acute barbiturate poisoning – a systematic review. Clinical Toxicology 2011; 49:2-12
- Allen JH, de Moore GM, Heddle R et al. Cannabinoid hyperemesis: cyclical hyperemesis in association with chronic cannabis abuse. Gut 2004; 53:1566–1570.
- Hall W, Solowij N. Adverse effects of cannabis. Lancet 1998: 352:1611-1615.
- Reece AS. Chronic toxicology of cannabis. Clinical Toxicology 2009; 47(6):517-524
- Sydney S, Beck JE, Tekawa IE et al. Marijuana use and mortality. American Journal of Public Health 1997; 87:585-590.
- Afonso L. Mohammad T. Thatai D. Crack whips the heart: a review of the cardiovascular toxicity of cocaine. American Journal of Cardiology 2007; 100(6):1040-1043.
- Hatsukami DK, Fischman MW. Crack cocaine and cocaine hydrochloride. Are the differences myth or reality? Journal of the American Medical Association 1996; 276:1580-1588.
- Lange RA, Hillis LD. Cardiovascular Complications of Cocaine Use. New England Journal of Medicine. 2001; 345(5):351-358.
- Shih RD, Hollander JE, Burstein JL et al. Clinical safety of lidocaine in patients with cocaine-associated myocardial infarction. Annals of Emergency Medicine 1995;26:702-706.
- Allen L, Alsalim W. Gammahydroxybutyrate overdose and physostigmine. Emergency Medicine Journal 2006; 23(4):300-301.
- Traub SJ, Nelson LS, Hoffman RS. Physostigmine as treatment for Gamma Hydroxybutyrate toxicity: A Review. Journal of Toxicology-Clinical Toxicology 2002; 40(6):781-787.
- Chin RL, Sporer KA, Cullison B, Dyer JE, Wu TD. Clinical course of gamma-hydroxybutyrate overdose. Annals of Emergency Medicine 1998; 31:716-722.
- Sachdeva DK, Stadnyk JM. Are one or two dangerous? Opioid exposure in toddlers. The Journal of Emergency Medicine 2005; 29(1): 77-84
Destekleyenler
Bu ve benzeri sayfalarda yer alan içerik Lifeinthefastlane.com Global FOAMed Portalının Toksikoloji Kütüphanesi kısmından çevrilmiştir. Bu vesileyle Acil Tıp eğitiminin yeni çağı olarak nitelendirirebileceğimiz FOAM hareketine katkıları ve bu yoldaki şevkleri için Lifeinthefastlane.com eş-editörleri Dr. Chris Nickson ve Dr. Mike Cadogan’a teşekkürü bir borç biliriz.
This page is translated as is from the Tox Library series of Global FOAMed Portal Lifeinthefastlane.com into Turkish. We would like to thank Lifeinthefastlane.com Co-editors Dr. Chris Nickson and Dr. Mike Cadogan for their enthusiasm and contribution to the new era of Emergency Medicine Education. Viva la FOAM!
Öne çıkarılmış görsel, deviantart‘tan alınmıştır.